Ozan
Çınar, Mazgalların Altında (2014, Raskol’un
Baltası: 008, Öykü: 002, İst., 160 s.; Editör: Ömer Şişman, Kitap tasarımı:
Ömer Ozan Erdoğan)
“Kumral
bir gölge gibi geziyorum şimdi aranızda. Mazgalların altından tabanlarınıza
tükürüyorum. Ruhunuz bile duymuyor. Şaşkın adamın çekiciliğinin, ukala kadının
davetkârlığının, salonlar üstü sanat muhabbetlerinin, nostaljik zırvaların,
kadın-erkek provokasyonlarının, sentetik anıların ve radyoaktif aşkların
üzerinde yükseliyor selamım…”
Raskol’un
Baltası yeni yazarların ilk kitaplarını yayımlamaya devam ediyor: Mazgalların
Altında, Ozan Çınar’ın yazarlık serüvenini daha en baştan izlenmeye değer kılan
bir öykü kitabı. Aynı zamanda müzisyen olan Ozan Çınar, alıştıkça insanı saran
yalın diliyle, süsten uzak kısa cümleleriyle, kaderi ve benliğiyle prangalanmış
insanlar hakkında anlattığı şaşırtıcı ayrıntılarla adeta her şeyin yerli yerini
mükemmelce bulduğu grotesk bir müzik cümlesi yaratıyor. “Mikro Öyküler”, “Don
Kişot Tramvay Duraklarına Karşı”, “Dım!-Tıs!”, “Nazmi ve Üşüyen Battaniye”,
“Aklın Sınırlarında” ve hepsi bildiğimiz dünyayı birden alışılmadık bir yer
haline getiren onlarca öykü. Merhaba Ozan Çınar, edebiyatımıza hoş geldin.
Ozan
Çınar, Yol Hiç Bitmeyecekmiş Gibi (2015,
Raskol’un Baltası: 015, Öykü: 006, İst., 160 s.; Editör: Burak Fidan, Kitap
tasarımı: Ömer Ozan Erdoğan)
“Korkuyordun.
Müşteri temsilcilerinin üzerinde yapacakları deneylerden ve şehirden uzak,
otoparklı, site içi bir evde ölmekten korkuyordun. İnsanlar pencere pervazlarına
koydukları son teknoloji çiviler sayesinde istenmeyen kuşlarından kurtulurlarken,
sen evde hüzünlü otuzbirler besliyordun. Ormanın kralının aslında fil olduğunu
bilmek gibi koyuyordu… Zorlaştırıyordu yani. Sevmeni zorlaştırıyordu, yaşamanı
zorlaştırıyordu. Yol hiç bitmeyecekmiş gibi.
Ozan
Çınar, ilk kitabı Mazgalların Altında’yla kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanları,
şiirle öykü arasında kendi müziğini bularak anlatmıştı. Yol Hiç Bitmeyecekmiş
Gibi’de ise alçaklığını doğrularında saklayan insanların öyküsünü anlatıyor.
Yıllar sonra geri dönen hayali arkadaşıyla başa çıkmaya çalışan bir adam. Banka
soymaya girişen üç şair. Şeytanla yapılan bir söyleşi. Gerçekler sokağındaki
sakinler. Ofis çalışanı Ali’nin rüyasındaki harikalar diyarı. Ozan Çınar, her
şeyin birbirine karıştığı bir çağda etrafına bakıp yüksek yoğunluğu küçük
alanlara sıkıştırarak öyküler içinde kara delikler yaratıyor, her şeyi içine
çekiyor. “