(1 Temmuz 1949,
Urfa - )
Şair, yazar. Annesi Hanım ile babası Halil Maraş’ın oğlu. İlk ve orta
öğrenimini Urfa’da tamamladı. Erkek Sanat Enstitüsü orta kısmını, Urfa Lisesi’ni
(1966), Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zirai Ekonomi ve İşletme Bölümü’nü
(1971) bitirdi. Çeşitli kamu kuruluşlarında öğretmenlik, mühendislik ve
yöneticilik yaptı. Mesleği gereği Anadolu'yu bir uçtan bir uca gezdi.
DSİ'de İşletme Mühendisi ve Proje Mühendisi, Türkiye Zirai Donatım
Kurumu Bölge Mühendisi, Bölge Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu
Üyesi olarak görev yaptı. Türkiye
Yazarlar Birliği Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi, Türkiye Yazarlar Birliği Genel
Başkanı (1998-2000), Dünya Kültür ve Sanat Akademisi Fahri Edebiyat Doktoru
Payesi Sahibi. 2001’de Ak Parti Şanlıurfa teşkilatının kurucuları arasında yer
aldı. TBMM'de 22. Dönem Şanlıurfa Milletvekili olarak görev yaptı (2002-2007). Milletvekili
olduğu sürede TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeliği yaptı ve
sözcülüğünü üstlendi. Bunun dışında dilde yozlaşma ve kirlenme ile ilgili
olarak kurulan dil komisyonunda üyesi oldu. Ankara’da yaşıyor; evli, yedi çocuk
babası.
Yurt içinde ve yurt dışında birçok şiir etkinliğine katıldı. Şiirleri,
birçok dünya diline çevrildi. (İngilizce, Fransızca, Arapça, Malayca, Romence)
Nisan 2006'da şairin "40. Sanat Yılı", TYB Şanlıurfa Şubesi
tarafından bir dizi etkinliklerle kutlandı. Van, Balıkesir ve Kastamonu
Üniversitelerine bağlı Fen ve Edebiyat Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde,
şairin şiirleri hakkında değişik zamanlarda öğrencilere "Lisans Bitirme
Tezleri" yaptırıldı. 2011 yılında Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsünde şairin şiirleri ile ilgili Yüksek Lisans Tezi yapıldı.
Yazı hayatına lise sıralarında şiirle başladı. 1966 yılında Adımlar ve Balıklı Göl dergilerinin kurucuları arasında yer aldı. Yeni Devir
ve Yeni Şafak gazetelerinde yazılar yazdı. 1967 yılında yazdığı ve Atilla Maraş adıyla Harran dergisi tarafından yayınlanan “Aney” şiiriyle tanındı. Şiirleri, Dergâh, Dil ve Edebiyat, Düş Çınarı,
Hareket, Harran, Mavera, Yedi İklim gibi dergilerde yayımlandı.
Ödülleri: 1981 yılında
Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “Şehrayin”
adlı şiir kitabıyla yılın şairi seçildi. Merkezi Kaliforniya'da bulunan Dünya
Kültür ve Sanat Akademisi tarafından kendisine Fahri Edebiyat Doktoru unvanı
verildi. Merkezi Hindistan'ın Madras kentinde bulunan Uluslar Arası Şairler
Akademisi tarafından Seçkin Şair ödülü ile ödüllendirildi. 2005 yılında, Romanya'nın
başkenti Bükreş'te Balkanlar Büyük Şair ödülünü aldı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Doğudan Batıdan Ortadoğudan (1976, Dergah
Yayınları, İst., 2. Baskı: 1997, Beyan
Yayınları, İst.)
& Şehrayin (1981, 2. Baskı: 1995)
& Aney (1983, 2. Baskı: 1994, 3. Baskı: 2005)
& Zor Sözler (1989, Yazı Yayıncılık)
& Çocuk Rüyaları (Child Dreams; Çevirenler: Mevlüt Ceylan,
Savaş Barkçin, Selda Kalfa; 1991)
& Merhaba Ey Hüzün (1997, Beyan Yayınları, İst., 72 s.)
& Künyemize Aşk Yazıldı (Seçme Şiirler,
1997, 2. Baskı: 2001)
& Adanmış Şiirler (2004, Lazer Yayınları, Ank.)
& Bulurum Ben Yar Seni (Seçme Şiirler, 2006, Erguvan
Yayınları, İst.)
Düzyazı Kitapları:
& Peygamberler Şehri Şanlıurfa(1986, Birlik Yayınları)
& Beyaz Adamın Kutusu (Deneme; 2001)
& Rüya Şehir Urfa (2011)
Antoloji:
& Şair Milletvekilleri (2005, TBMM Kültür Sanat ve Yayın
Kurulu Yayınları, Ank., 404 s.)
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
GÜZEL
EV
Erdem Bayazıt için
Bir zamanlar bu eve, beyler, Erdem gelirdi
O gelince bu eve, neşe, gündem gelirdi
Cahit gelir, Sait gelir, Akif gelir, gam
gider
Hatme biter, sohbet başlar, çaylara dem
gelirdi
Yedi güzel adamlardı, yürekleri dağ kadardı
Koşuyorken soylu atlar, özengi ve gem
gelirdi
Toplanırlar ceylanların, su içtiği gözelere
Edep içre, nice fikir, ins ü cin ve cem
gelirdi
Ve ben dahi bu eve, arada bir gelirdim
Rengarenk kişilikler, nice adem gelirdi
Şimdi bir hikaye her şey, yani bir yokmuş
gibi
Ko ki varmış bir hayal, rüya, kadem gelirdi
Ah o ki yok şimdi hem, sarsıldı yürekler
deprem
Öteye gitse de Erdem, her dem her dem
gelirdi
Üç ağustos, iki bin sekiz,
gece,
sabah ezanı,
saba makamında,
ve saat sıfır beş…
Bir zamanlar işte bu ev, güzellere denk
gelirdi
Gönüllere bin bir huzur, her yüze bir renk
gelirdi
Yazıya gizem ve sihir, şiire ahenk gelirdi…
Dil
ve Edebiyat, Sayı: 55