9 Şubat 2020 Pazar

ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR


(14 Mart 1887, Rumelihisarı/İstanbul - 3 Mayıs 1963, Cihangir/İstanbul) 

Romancı, eleştirmen, anı ve biyografi yazarı. Tepedelenli Ali Paşa (ö. 1822) soyundan Emine Neyyir Hanım (ö. 1928) ile ilk edebiyat dergilerinden Hazine-i Evrak, İnsaniyet ve Ceride dergilerinin sahibi, öykücü ve eleştirmen Mahmut Celalettin Bey’in (ö. 1918) oğlu. Gazeteci, yazar Selim Nüzhet Gerçek kardeşidir. Anne tarafından dedesi Ahmet Muhtar Bey’in (ö. 1894) Rumelihisarı’ndaki yalısında doğdu. Babası ona Tanzimat dönemi şairlerinden Şinasi ve Abdülhak Hâmit'in adlarını verdi. Çocukluğu, Beyrut maarif müdürü olan babasından ayrı, annesiyle birlikte Rumelihisarı, Büyükada ve Çamlıca’da geçti. Bir Fransız mürebbiyeden Fransızca, Tevfik Fikret’ten Türkçe dersleri aldı. 1894’te Beyrut’a, babasını görmeye gitti. 1898’de Galatasaray Sultanisi’nin orta kısmına başladı; hocaları arasında Tevfik Fikret, Muallim Feyzi Efendi, Hacı Zihni Efendi, Recâizâde Mahmud Ekrem, Nâfi Efendi, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Abdurrahman Şeref vardı. Galatasaray Mektebi’ndeki en yakın arkadaşları arasında Ahmed Hâşim, Hamdullah Subhi (Tanrıöver), Müfit Râtip, Emin Beliğ, Ahmet Samim, Refik Halit (Karay), İzzet Melih (Devrim), Tahsin Nâhid ve Ahmed Bedî vardı.
1905’te Messagerie Maritime şirketine ait bir vapurla Fransa’ya kaçtı. Paris’te Yahya Kemal’in de kayıtlı olduğu Ecole Libre des Sciences Politiques’e (Siyasal Bilimler Okulu) devam etti. Prens Sabahattin, Dr. Nihat Reşat Belger ve Ahmet Rıza’yla birlikte Jön Türkler’in siyasi ve fikri faaliyetlerine katıldı. Paris Öğrenciler Birliği’ne üye oldu; birliğin çıkaracağı dergiye yazı istemek için evine gittiği Anatole France’la tanıştı. Quartier Latin’de M. Barrés ile dostluk kurdu; Maurice Barrès, Jean Moréas, Emile Faguet, Henri de Régnier ve Jean Cocteau gibi yazarlarla tanıştı. II. Meşrutiyet’in ilanından (1908) sonra Türkiye’ye döndü. 1909-1913 yılları arasında Fransız inşaat şirketi Baron de Lormais’de çalıştı. 1913-1920 yılları arasında Kozlu, Kilimli, Kandilli madenlerini işleten Hugo Stinnes adlı Alman şirketinde Osmanlı hükümetinin umumi kâtipliğini yaptı. Bu şirket kapanınca Mütareke yılları boyunca Osmanlı Bankası’nda çevirmen olarak çalıştı. Bu arada 1918’de Rumelihisarı’ndaki yalıları yandı; annesiyle birlikte Nişantaşı’na taşındı. 1919'da iktidarda bulunan İttihat ve Terakkî’ye karşı hoşnutsuzluk gösterenlerin teşkil ettiği Milli Ahrar Fırkası’nın kuruluş beyannâmesinde imzası bulunan on iki kişiden biri olarak fırkanın kurucuları arasında yer aldı (4 Mayıs 1919). Anadolu’daki millî hareketi destekleyen fırka bir süre sonra kendi kendisini feshetmiştir.1922’de Şair Nigâr Hanım’ın yalısındaki bir yangında notları, kitapları ve ilk şiirleri kül oldu. 1924’te Reji İdaresi’nin tercüme kalemine girdi.
1931’de Ankara ’ya giderek yeni oluşan Balkan Birliği’nin Türkiye seksiyonu umumi kâtipliğine atandı; burada Evkaf Apartmanı’na yerleşti. Birliğin Ankara bürosu kapatılınca Dışişleri Bakanı Hasan Saka aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı danışmanlığına getirildi. II. Dünya Savaşı’nın ardından San Francisco ’da düzenlenen Milletlerarası Barış Konferansı’nda delege olarak yer aldı. Birleşmiş Milletler Türk Derneği’ne Dışişleri Bakanlığı temsilcisi sıfatıyla kurucu üye oldu. 
1948’de İstanbul ’a döndü; Ayaspaşa’da Boğazı gören bir apartmana yerleşti. 1960’ta Merkez Bankası İstanbul Şubesi’nde başmütercimlik yaptı; bu görev ona maddi sıkıntılarını hafifletmek amacıyla verilmişti. Türk Ocakları, Türk-Fransız Kültür Cemiyeti, Turing Kulüp, Pierre Loti Dostları Cemiyeti, Türk Edebiyatçılar Birliği, İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul Enstitüsü, Yahya Kemal Enstitüsü gibi dernek ve kuruluşlarda kurucu üye olarak faaliyet gösterdi. 1954-1957 yılları arasında Türk Yurdu dergisinin genel yayın müdürlüğünü üstlendi. Hiç evlenmedi. Cihangir’deki evinde beyin kanamasından öldü. Cenazesini dönemin İstanbul Belediye Başkanı Necdet Uğur kaldırttı. Merkezefendi Mezarlığı’ndaki aile kabristanına gömüldü.
Babasının etkisiyle çok küçük yaşlarda edebiyata ilgi duydu. Galatasaray yıllarında Ahmet Haşim, Hamdullah Suphi, İzzet Melih, Refik Halit ve Emin Bülent’le edebi dostluklar kurdu. Bu yıllarda Servet-i Fünuncular gibi “mensur şiir”ler yazdı. Fransız edebiyatından, özellikle “psikolojik roman”lar yazan Paul Bourget’nin üslubundan etkilendi; Pierre Loti hayranıydı.
Edebi hayatına Mütareke yıllarında şiir, kitap tanıtma ve eleştiri yazılarıyla başladı. 1921'da İleri gazetesiyle Dergâh dergisinde Kitaplar ve Muharrirler başlıklı kitap eleştirileri, Yarın dergisinde denemeler, Saatler ve Mevsimler başlığı altında hece vezniyle şiirler yayımladı. Cumhuriyet döneminde Ağaç (1936), Dergâh (1921), Muhit, Türk Yurdu (1954-1957), Ülkü (1933-1934), Varlık (1933-1942/1952-1953), Yarın (1921) dergileri ile Dünya, İleri (1921), Hâkimiyet-i Milliye (Ulus), Milliyet (1931) ve Yeni İstanbul (1949-1950) gazetelerinde yazdı. 
Abdülhak Şinasi, yazı hayatının ilk yıllarında (1918-1921) sınırlı sayıda şiir yazdı. Şiirlerinde Ahmed Hâşim’in egzotik, hissî ve empresyonist tesirleri görülür.
İstanbul’un önemli edebiyat mahfillerinden Tokatlıyan ve Löbon’daki toplantılara katıldı. Edebi kişiliğini yansıtan yapıtlarını ancak 1940’tan sonra yayımladı. Kitaplarında çocukluğunun geçtiği Boğaziçi’ni ve ilkgençlik yıllarının İstanbul’unu, Osmanlının son dönemindeki seçkinlerin yaşamlarını geçmiş zamanın güzelliklerine duyduğu özlemle anlattı. Bir bürokrat olan babasından modern yaşam tarzını, Mevleviliğin tasavvufi geleneğini sürdüren anne tarafından ise geleneksel yaşam tarzını özümsemişti.
Cumhuriyet dönemi yazarı olmasına rağmen dil ve üslup açısından Meşrutiyet kuşağına bağlı kalan Hisar’ın bütün yapıtları esas olarak “hatıra”ya dayalıdır. Tanpınar, Boğaziçi Mehtapları için yazdığı bir makalede, onun bütün yapıtlarına egemen olan bu yaklaşımını şöyle değerlendirir: “Ona göre asıl bizim olan, bize sâdık şekilde bağlı olan, bizi bizde ve bizim içimizde saklayan geçmiş zamandır. Fakat biz daimî bir oluş hâlinde olduğumuz için, kendimizle beraber geçmiş zamanlarımız da değişir. O hâlde her çağın hâtıralara ayrı ayrı bakış ve onları anlayış tarzı vardır. Fakat Abdülhak Şinasi, burada da kalmaz; bu izafîliği, kitabın sonunu teşkil eden kozmik bir rüyada büsbütün derinleştirir; bizimle beraber değiştiği için bizimle kaybolması lâzım gelen hâtıralara bir nevi ebedîlik bahşeder.” Romanlarına “hikâye” demeyi tercih etmesinin nedenini ise Sermet Sami Uysal’a şöyle açıklamıştır: “Bütün yazdıklarım hatıradır. Hatıralarımı yazarken roman aklıma gelmiyor. Samimi hatıralarımı ‘hikâye ’ adı ile ifade daha kolay geliyor. Roman, herkes tarafından bütün nüanslarıyla anlaşılsaydı belki roman diyebilirdim.”
Romanlarında Maurice Barrés, Anatole France ve Marcel Proust gibi Fransız yazarların edebiyat anlayışlarını örnek almıştır. Romanlarında ayrıntılı olarak çizdiği portreler kültürlü, seçkin, içine kapanık, dengesiz, garip fantezileri olan, dünyaya hayallerinin penceresinden bakan ve gerçek hayatta başarısız olan kimselerdir. Bu insanlar yaşadıkları zamana, mekâna, hayallerine, rüyalarına ve kullandıkları eşyaya bağlı kalınarak anlatılır. Toplumsal ve siyasal sürecin etkisi roman kişileri üzerinde dolaylı olarak görülür. Ahmet Hamdi Tanpınar, “Abdülhak Şinasi’yi okurken, nesrin yazı olduğunu, konuşma olmadığını tekrar hatırladım. Abdülhak Şinasi, nesre son zamanlarda unutur gibi olduğumuz bu mevkiini iade eden muharrirlerimizdendir” der. Girift ve şiirli cümleleriyle dilin imkânlarını sonuna kadar kullanma çabası onu Türkçenin en usta yazarları arasına yerleştirmiştir.
Abdülhak Şinasi Hisar'ın kitapları toplu olarak 2005'ten beri Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanmaktadır.
Ödül: Fahim Bey ve Biz ile 1942 CHP Hikâye ve Roman Mükâfatı'nda üçüncülük aldı.
Yapıtları: Anı, Roman: Fahim Bey ve Biz, Hilmi Kitabevi, İst.: 1941; Çamlıcadaki Eniştemiz, Hilmi Kitabevi, İst.: 1942; Ali Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği, Hilmi Kitabevi, İst.: 1952.
Deneme/Anı: Boğaziçi Mehtapları, Hilmi Kitabevi, İst.: 1942; Boğaziçi Yalıları, Varlık, İst.: 1954; Geçmiş Zaman Köşkleri, Varlık, İst.: 1956; Geçmiş Zaman Fıkraları, Hilmi Kitabevi, İst.: 1958.
Biyografi/Anı: İstanbul ve Pierre Loti, İstanbul Fetih Cemiyeti, İst.: 1958; Yahya Kemal’e Veda, Hilmi Kitabevi, İst.: 1959, genişletilmiş yb. (“Yahya Kemal Gazellerini Okurken” başlıklı incelemesinin eklenmesiyle) YKY, İst.: 2006; Ahmet Haşim Şiiri ve Hayatı, Hilmi Kitabevi, İst.: 1963.
Yazılar: Kitaplar ve Muharrirler I - Mütareke Dönemi Edebiyatı, Haz. Necmettin Turinay, YKY, İst.: 2008; Kitaplar ve Muharrirler II – Edebiyat Üzerine Makaleler (1928-1936), Haz. Necmettin Turinay, YKY, İst.: 2009; Kitaplar ve Muharrirler III – Romana Dair Bazı Hakikatler (1943-1963), Haz. Necmettin Turinay, YKY, İst.: 2009; Türk Müzeciliği, YKY, İst.: 2010; Geçmiş Zaman Edipleri, Haz. Necmettin Turinay, YKY, İst.: 2013.
Antoloji: Aşk İmiş Her Ne Var Âlemde, Doğan Kardeş, İst.: 1955.
Hakkında Yazılan Kitaplar: Sermet Sami Uysal, Abdülhak Şinasi Hisar Hayatı, San’atı, Eserleri, En Seçme Parçaları ve Edebiyatçılarımızın Hakkındaki Yazıları, Sermet Mtb., İst.: 1961; Necmettin Turinay, Abdülhak Şinasi Hisar, İst.: 1988; Abdülhak Şinasi Hisar, Seçmeler, Haz. Selim İleri, YKY, İst.: 1992.
Kaynaklar: Mustafa Baydar, Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar, İst., 1960, 95- 96; Sermet Sami Uysal, Abdülhak Şinasi Hisar, Sermet Mtb., İst., 1961; Yaşar Nabi Nayır, “Abdülhak Şinasi Hisar Üzerine” (Fahim Bey ve Biz’e önsöz), İst., 1966; Cevdet Kudret, Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman, Ank.: 1967, II, 380-399; Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, Ank.: 1969; Ahmet Hamdi Tanpınar, Edebiyat Üzerine Makaleler, İst., 1969, 446- 447; Tahir Alangu, 100 Ünlü Türk Eseri, İst.: 1974, II, 1242-1253; Mehmet Kaplan, Edebiyatımızın İçinden, İst.: 1978, 155-166; Abdullah Uçman, “Abdülhak Şinasi Hisar” (Fahim Bey ve Biz’e önsöz), İst., 1978; Haldun Taner, Ölür İse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil, İstanbul 1979, 15-21; Taha Toros, “İstanbul’u Yaşayan ve Yaşatan Romancı Abdülhak Şinasi Hisar”, Milliyet, 27 Nisan- 2 Mayıs 1983; Necmettin Türinay, Abdülhak Şinasi Hisar, Ank., 1988; Orhan Okay, “Abdülhak Şinasi Hisar”, Büyük Türk Klâsikleri, XI, 391-436; Süha Oğuzertem, “Modern Edebiyat ve Abdülhak Şinasi Hisar’ın Sözlü Yazı Serüveni”, Defter, S. 18, İst.: 1992, 114-127; Ömer Faruk Akün, “Boğaziçi Mehtapları”, TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 6, İst.: 1992, 262-265; Ahmet Oktay, Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı: 1923-1950, Ank.: 1993, 805-831; Ömer Faruk Akün, “Fahim Bey ve Biz”, TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 15, İst.: 1995, 74-78; Taha Toros, “Abdülhak Şinasi”, Türk Edebiyatından Altı Renkli Portre, İst.: 1998, s. 151-168; Abdullah Uçman, "Abdülhak Şinasi Hisar", TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 18, İst.: 1998, 129-131; Selim İleri, “Hisar, Abdülhak Şinasi”, DBİA, IV, 78; Veli Aras, “Hisar, Abdülhak Şinasi”, TDEA, IV, 244- 246; Banarlı, RTET, II, 1261; Kurdakul, Cumhuriyet, 126- 131; Necatigil, İsimler, 191; Necatigil, Eserler, 24, 151; Gövsa, 175; Özkırımlı, TEA, III, 645; Acaroğlu, 140; Önertoy, 82- 84; Murat Belge, Edebiyat Üstüne Yazılar, İst., 1994; Oğuz Demiralp, Okuma Defteri, İst., 1995, 82- 96; Oktay Aras, Kitaplığımdaki Galatasaray Lisesi Cilt 1, İst.: 2017, 26-45;  Yapı Kredi Yayınları internet sitesi, erişim tarihi: 9 Şubat 2020.

Hiç yorum yok: