30 Eylül 2015 Çarşamba

ANIL CİHAN

(15 Ağustos 1989, İstanbul - )


      İlk, orta ve lise öğrenimimi İstanbul’da tamamladı. Uludağ Üniversitesinde Muhasebe okudu. İstanbul'da yaşıyor.
       Şiirleri, yazıları ve söyleşileri Akatalpa, Bireylikler, Cumhuriyet Kitap, Gard Şiir, Hayal, Kitapçı, Kitap-lık, Kuşak Edebiyat, Lacivert, Mühür, Sincan İstasyonu, Şiirden, Şiiri Özlüyorum, Varlık, Yasakmeyve vb. gibi dergi ve fanzinlerde yayımlandı.
Ödülleri: “Bu Dansı Bana Lütfeder misiniz Tanrım?” adlı dosyasıyla 2015 Şiirden Şiir Ödülü’nü aldı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Bu Dansı Bana Lütfeder misiniz Tanrım? (2015, Şiirden Yayınları, İst., 48 s.)
       Katkıda Bulunduğu Kitaplar:
& Söyle İsyan İçinde Türkümüzü – Gezi Direnişi Şiir Antolojisi (Hazırlayanlar: İsmail Biçer-Volkan Hacıoğlu; 2014, Artshop Yayıncılık, İst.)

Şiirlerinden Seçmeler:

ÇIT VAKTİ BUZLANMA

dudakları mevsim normallerinde seyreden
sürüngen bir acıyı tanımlıyor kış

bilirsin kimi adamlar tabut çiçeği
öpüşlerini taşır romantik yakalarında

yankının çoğul sevinç parkını anımsadım
çıt çıkarmayan sesimin salıncak gürültüsünü

zamanın hızla büküldüğü diz çökmüş
yaralarımı adımlıyor eylem

yaprakları sırayl devrilen bir serinliği ezberledim
yeşile bakan kadınların sıcak kabuklarını

hatırla şimdi 'en ilkel acıdır kış'*
ve bir çocuğun unut dediği yerde başlıyor buzlanma

(*) Ahmet Oktay

“Bu Dansı Bana Lütfeder misiniz Tanrım?” adlı kitabından

KIDEMLİ SUÇİÇEĞİ

parkların yaşı sorulmazmış sevgilim
malum, ölürken kuşların da

dudakları patlamış şarkılar söyleriz
örneğin ters yakarız sigaramızı
ikinci bir emre kadar

rütbesi yara olan halktan yanayız
– yani biraz festival
toprağı bol olan toplu türkiye katındayız
–yani biraz dua ve her eve bir mezar

sonra oturup uzun uzun devleti
devirdik kırmızı ışıkta
oturup kitapları devirdik
aslında bir ordu devirdik

yani dedim ki; devrildik, devrilen şeyler
hep kıdemli suçiçeği tadında

sevgilim bırak çatlasın içim dökülsün sır
sevgilim beni kalbindeki ağaca inandır

malum, artık her halk savrulan
eteğiyle kırmızı bir parka yakışır

KIRGIN HİZA

Kalbi kırılmış saydam
bir atın son soluğundayken veda

ben onu solgun
bir yüzey biçimi sandım

çünkü sıvası dökülmüş
aşklar da unutulur şarkılar gibi

ve sırası gelmişken bile söylenemez
mesafeyi yırtan hiçbir söz

hafıza kalın dudaklı bir
alınganlık meselesi olur zamanla

ahşabın yüzündeki hizadaydı hata
üzgünüm, ben kendimi hep kusurdan saydım

“Bu Dansı Bana Lütfeder misiniz Tanrım?” adlı kitabından

1 yorum:

Okuryazar dedi ki...

Onu her özlediğimde açıp bir şiirini okuyorum, onun sesini duyuyor bana sarılışını hissediyorum. Şiiriyle sarılıyor bana... Tüm şiirleri gerçekten hissedilerek yazılmış, İnanın, ben şahidim...
Kitabını defalarca okudum...
İyi ki varsın çocuk...
Sevgiler...