İstanbul’da yaşıyor.
Şiirleri, Akatalpa vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Şiirlerinden
Seçmeler:
MONA’
NIN KADEHİ
Zeynep
Ergen’ e
Eski
mitolojilerde dolanan bir ruhtur:
Mona’
nın kadehi.
Gül
nektarı tanrıların, zakkum zehrine karıştığı
yegâne
yaşama sebebi.
Zakkumların ve tanrıların kadehleri
masmavi, bilinen gerçek ki tokuşup
sızdıracakları.
Ağlayıp boyarsa geriye kalan ölümsüz
nektardır. Oturulmuş masanın etrafı
karanlık,
bütün kadehleri zehirle dolduranları
izler.
Aynı sofrada bir söz dolanır
ayağıma: kendi inancıma dönük tüm
bekleyişler
selam ederim uzunluğunuza,
beklenilmeyen her şey
tuzu çoğaltır vücutta. Bütün
gökyüzleri
gibidir zakkum; kendi hapishanesinde
büyüyen tanrımın,
hayallerinden sızandır. İlk görüşte
garipsenir aşk:
“böylesi büyüyü yadırgayanlar bilinir”
elindeki kılıcın
yansımasında, gidilir de en kötüsü
sevilir.
Neden?
Gelmiş-gidilmiş-kimmiş, kapı
çalındığında,
-hayır değilmiş, beni ve kendi
ilmiğimi yakan,
her yeni sarhoşluk bir yoldan dönüş
gibiymiş.
Tüm tanrıların yüzü kızarıkken bizi
biz yapan,
bir duman gibi ayıran aşkları,
yüzmeliyiz,
ayrılıklardır her şeyin ardında
kalan. Bölüşük utançlar,
insan utanmaktan başka neye yarar?
Zakkumların akıttığı zehri
içen tanrıysa, ölüm kimden yana
ağlar! Meydanlarda bağıran
türlü türlü şaklabanlar.
Defnedir her kesik perdenin
yırtılışı.
Tanrılar ve daha fazla zakkumun kökü
gibi,
kutsaldır sevginin bilinen kucaklar
arayışı.
Aynı tarihte şu notu düştüler:
“Bugün bir şey olmadı.”
Olmayan
tıkar yolu, yol tıkanır zamanla.
Zamanı boşaltmak gerek.
Tanrılar ağlıyor, ağlayan kadından
korkarım. Bir kış gecesidir
zakkum çiçeği,
ki ben o geceyi hiç unutmadım.
Zakkumlar kanıyor zeus, ra, odin,
sizlere ihtiyacı var aşkların.
Tersine göç eder mi kuşlar? Salkım
göğe döner:
“ey kişisi en büyük tanrının!”
Gelişlerin güllere benzer.
Her gülün dikeni vardır, kanına
temas eden. Tanrılar,
zakkumlar ve ben
içerlerken sızdırır kanını güle,
kadehlerini tokuşturur: şrakkk!
sevgin masmavi uzanıyor göklere,
gökyüzünü öğreten
tanrımsın sen,
aynı mutluluğu tattıran bu gizli
aşkla;
Atlas, atlas!
Mona -sanırım- âşık oldu bana!
Akatalpa, Sayı: 145, Ocak 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder