(1992 - )
Şişli Anadolu Lisesi ve İstanbul Universitesi'nde Psychology okudu
Şiirleri ve çevirileri Akatalpa, Libido
vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Şiirlerinden
Seçmeler:
MÜHİM
Moda'nın oğlu bir türlü askerden dönememiş
çingenesi
Güllerin altında kara sıcak busesi ve ne
kadar saçmalık varsa
Hatırlatırsa yitirdiklerimi
Bir çakmak ya da hani kuş tüyü yastıklarım
Yine ne kadar saçmalık varsa
Oğlumu askere göndermiş gibi bitkinim bu
akşam
Oğlan hayırsız olur, kızım olmalı zaten benim
Kıvırcık saçlarında dört bir yanın denizi,
tadımlık
Ya da Balat'ın görmüş geçirmiş
çingenelerinin gül bozması
elleri
Ellerinin altında kara, kapkara veletleri
Görmüş kadar olsam seni
Galata'nın etekleri ya da bir müphem
Kadıköy
Dinime küfretmiş gibi hırçın dilim bu akşam
Bu akşam susmalıyız zaten
Gözlerimizde esir bülbüller şakımalı
Oğlumun tezkeresi gelmeli tam da şu saat
Dumanına boğulmalı bir mahalle başımdaki
yangının
Ortaköy'ün parası iki cıgaraya yetmeyen
çingenesi
Falımda kızımı görmeli üç vakte kadar
Hanımefendi Feride ya da Beyoğlu fahişesi
Tükürdüğümün güllerini koparıversek
kokmasalar artık
Söküversek yaldızlarını oturup
ebemkuşağının
Bir matemi sahiplenmiş gibi içliyim ya bu
akşam
Adını soruyorlar oğlumun
Kim diyeyim
Kim desem ölüm susar?
Akatalpa,
Sayı: 145, Ocak 2012
VELEV Kİ
Öyle bir şehirdeyiz
yine
Hafifmeşrep
kadınlarıyla kahve köşelerinde
Bir adam çiçek
suluyor, yağmurun işi yok
Buyur ediyorsun
avuçlarına yağmur sonralarını
Payımıza düştüğü
kadar ıslanıyoruz
Akşamüstü
bozgunları, hepyekler bir de ben
Aklımın ortasına
kadar ıslanıyoruz
Öyle bir şehirdeyiz
aslı astarı yok
Kapı önlerine kadar
çıplak çöp tenekelerine
Bakma muhabbetine
doyulmuyor sokak lambalarının
Düpedüz alışığız
yine de
Tomurcuklanmış
kaldırımların tümsekleri düşüyoruz
Parmaklarının ucuna
kadar kan tırnaklarına
Yerimi yadırgıyorum
üstümde en paslı gökyüzü
Tam bu saatlerde en
güzel bahçesindeyiz şehrin
Adına leke sürülmüş
tüm çiçekleri göğsüme takıyorum
Tanrıdan bir gün daha
diler gibi
Soysuzluğumuz gibi
Ellerinin arasında
dört nala doğruluyorum
Kuşlar kahraman
sonra bir de balıkçı tekneleri
Yüzünün ortasına
kadar onları görüyorum
Basmakalıp
köprülerden sarkıyoruz giderayak
İtfaiyeler, sarhoş
naraları, boşvermişlikler yok
Evladiyelik bir iki
sakalsız baş bulsam
Bağrıma
bastırıyorum öyle ya
Seviyorsam seni
boylu boyunca
Şehrin ışıkları
yanıyor evvela ardından telefon kulübeleri
Kuytularda boyuna
çocuklara rastlıyorum
Akatalpa, Sayı: 147, Mart 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder