24 Nisan 2018 Salı

MERT MEVLÜT GÖKÇE



(21 Ocak 1994 - )


       Keçiören Fatih Sultan Mehmet Lisesi ve Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü mezunu. 2017 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yapmaya başladı. Ankara’da yaşıyor.
       Yasakmeyve dergisinin “Vaat Edilmiş Sayfalar” bölümünde (Sayı: 88, Eylül-Ekim 2017) “Ezberlenmiş Ölüm” başlıklı şiiri yayımlandı. Şiirleri, Dergâh, Fayrap, Hece, İstanbul Birnokta, İtibar, Mahalle Mektebi, Sözcükler, Şiar, Temmuz, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Yasakmeyve vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Şiirlerinden Seçmeler:

BİLİNMEYEN ADRESLERDE

Kapı kapandı üzdün çıraklarla arkadaşlık edenleri
Yanlış zile basmaktan başka kusur yakışmadı sana
Gece gelen telefondan korktun gece gelen çocukluktan
Tarih kitapları büyük ihtilalden sonra seni hatırladı

Kapı kapandı iki küs kardeşti hep iki farklı yanın
Sana kalan miras, tüm bilimler boşa çıksın diye
Resmi evrak, imza boşluğu ya da tereddütler değil
Geçen günleri saçlarının uzamasından anlardın

Kapı kapandı dikkat çekmedi acıların yorgunluğun
Uzaktasın yok menekşelerine su verecek kimse
Merhameti cebinde pul gibi taşıyanlardan tören
Beklemedin sadece bir söz -verildiyse-

Her sevinç ertesi beliren terk edilmiş bir evdir
Diye bir mısraın yok varsa bir vesikalık ciddiyetin
Artık ne evham ne telaş bunca bıkkınlık atı
İlmin kapısıydı Ali, kalbinde hep açık kaldı

Dergâh, Sayı: 333, Kasım 2017

EZBERLENMİŞ ÖLÜM

                                                                 Kandemir ve Acer’e

Çocukların sırtındaki ezberler kaldırımlarda unutuldu
Rüyada rüyalarının özetini arkadaşlarına anlatamadan
Adının ilk sahibi biten şarkıların bitmediğini öğretecek
Bir çocuk bir çocuğa akşamları öldüğünü fısıltıyla söyleyecek

İsa var arkadaşım babası akşam onu ceketinin yanına asar
Ölmek istemez İsa belki güler ölüme komşu olmak ister
Annesi şifalı mevsimler gibi geçer miyop günlerden
Gözlerinde yetim kalan sulardan dünya sonsuz ellerinde ter

Türk Dili, Sayı: 781, Ocak 2017
Yasakmeyve, Sayı: 88, Eylül-Ekim 2017

ÖLÜM MİMARİSİ

Sesi gökdelenler gibiydi caddede
Gölgeliyordu uzaktan gelen cami sesini
Yorgun kahraman kentin telaşlı sinesinden
Bir genç kız kalbine giderken göğe yenildi

Eylüldü yağmur yağıyordu ve dolu
Çok ıslak çok kırmızı ölü çok ölü
Allah en büyüktür sıralamayı bozdu
Önce babalar gelirdi sonra akşam çünkü

Hece, Sayı: 249, Eylül 2017
Türk Dili, Sayı: 793, Ocak 2018

RESMİ SONUÇLAR

Nerede bulut nerede yağmur
Ölüm ilanıyla kayıp ilanı arasındaki fark
Birinde bulutlar gelir yağmur yağar
Birinde yağmur gelir yağar bulutlar

Bir isim bir isme değiyor gökyüzüne bak
Bir müezzin kadar kim uçurabilir kederini
Yüksek korkuluk: ömrün kadar uzundu kederin
Geç kaldın ötekilerce ezberlendi kanatsız mevsim

Kitapların bilmediği kuşlar gibi yaşadın
Kaldığın iki şık arasında kaybettin kimliğini
Bunları hep bakmadan söyledim bu kitabı
Bakmadım yoktu zaten hiçbir kuşun soyadı

Gizli hünerlerini ağlarken gösteren kapı
Manşetlere bakınca iş bırakan üzgün eczacılar
Evden çıkarken omzundaki kuşları kontrol eden sen
Yeni bir ölüm buldun saklayacaksın eskisinin yanına mı

Hayır, burada üzgün eczacı yok özür dilerim
Üzgün seçim üzgün tekrar üzgün şehirlilik
Özür dilerim hâlâ sevinçten bir ada var
Ne iyiydik dedi kuşlar genç mezarları beklerdik

Erken geldin kuşlar kendi yükseğinden düşerken
Giriş katta görünmeyen iyilik reddederken yukarıyı
Yetişemedi bizim kuşlar yine asansör hızına
Öldüler gelmeden ölümün resmî sonuçları

Nerede bulut nerede yağmur
Ölüm ilanıyla kayıp ilanı arasındaki fark
Birinde bulutlar gelir yağmur yağar
Birinde yağmur gelir yağar bulutlar

Türk Dili, Sayı: 791, Kasım 2017

Hiç yorum yok: