(21 Ocak 1994 - )
Keçiören Fatih Sultan Mehmet
Lisesi ve Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı
Öğretmenliği Bölümü mezunu. 2017 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü’nde yüksek lisans yapmaya başladı. Ankara’da yaşıyor.
Yasakmeyve dergisinin “Vaat Edilmiş
Sayfalar” bölümünde (Sayı: 88, Eylül-Ekim 2017) “Ezberlenmiş Ölüm” başlıklı
şiiri yayımlandı. Şiirleri, Dergâh, Fayrap,
Hece, İstanbul Birnokta, İtibar, Mahalle Mektebi, Sözcükler, Şiar, Temmuz, Türk
Dili, Türk Edebiyatı, Yasakmeyve vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Şiirlerinden
Seçmeler:
BİLİNMEYEN
ADRESLERDE
Kapı kapandı üzdün çıraklarla arkadaşlık
edenleri
Yanlış zile basmaktan başka kusur yakışmadı
sana
Gece gelen telefondan korktun gece gelen
çocukluktan
Tarih kitapları büyük ihtilalden sonra seni
hatırladı
Kapı kapandı iki küs kardeşti hep iki
farklı yanın
Sana kalan miras, tüm bilimler boşa çıksın
diye
Resmi evrak, imza boşluğu ya da tereddütler
değil
Geçen günleri saçlarının uzamasından
anlardın
Kapı kapandı dikkat çekmedi acıların
yorgunluğun
Uzaktasın yok menekşelerine su verecek
kimse
Merhameti cebinde pul gibi taşıyanlardan
tören
Beklemedin sadece bir söz -verildiyse-
Her sevinç ertesi beliren terk edilmiş bir
evdir
Diye bir mısraın yok varsa bir vesikalık
ciddiyetin
Artık ne evham ne telaş bunca bıkkınlık atı
İlmin kapısıydı Ali, kalbinde hep açık
kaldı
Dergâh,
Sayı: 333, Kasım 2017
EZBERLENMİŞ
ÖLÜM
Kandemir
ve Acer’e
Çocukların sırtındaki ezberler
kaldırımlarda unutuldu
Rüyada rüyalarının özetini arkadaşlarına
anlatamadan
Adının ilk sahibi biten şarkıların
bitmediğini öğretecek
Bir çocuk bir çocuğa akşamları öldüğünü
fısıltıyla söyleyecek
İsa var arkadaşım babası akşam onu
ceketinin yanına asar
Ölmek istemez İsa belki güler ölüme komşu
olmak ister
Annesi şifalı mevsimler gibi geçer miyop
günlerden
Gözlerinde yetim kalan sulardan dünya
sonsuz ellerinde ter
Türk
Dili, Sayı: 781, Ocak 2017
Yasakmeyve,
Sayı: 88, Eylül-Ekim 2017
ÖLÜM
MİMARİSİ
Sesi gökdelenler gibiydi caddede
Gölgeliyordu uzaktan gelen cami sesini
Yorgun kahraman kentin telaşlı sinesinden
Bir genç kız kalbine giderken göğe yenildi
Eylüldü yağmur yağıyordu ve dolu
Çok ıslak çok kırmızı ölü çok ölü
Allah en büyüktür sıralamayı bozdu
Önce babalar gelirdi sonra akşam çünkü
Hece,
Sayı: 249, Eylül 2017
Türk
Dili, Sayı: 793, Ocak 2018
RESMİ
SONUÇLAR
Nerede bulut nerede yağmur
Ölüm ilanıyla kayıp ilanı arasındaki fark
Birinde bulutlar gelir yağmur yağar
Birinde yağmur gelir yağar bulutlar
Bir isim bir isme değiyor gökyüzüne bak
Bir müezzin kadar kim uçurabilir kederini
Yüksek korkuluk: ömrün kadar uzundu kederin
Geç kaldın ötekilerce ezberlendi kanatsız
mevsim
Kitapların bilmediği kuşlar gibi yaşadın
Kaldığın iki şık arasında kaybettin
kimliğini
Bunları hep bakmadan söyledim bu kitabı
Bakmadım yoktu zaten hiçbir kuşun soyadı
Gizli hünerlerini ağlarken gösteren kapı
Manşetlere bakınca iş bırakan üzgün
eczacılar
Evden çıkarken omzundaki kuşları kontrol eden
sen
Yeni bir ölüm buldun saklayacaksın
eskisinin yanına mı
Hayır, burada üzgün eczacı yok özür dilerim
Üzgün seçim üzgün tekrar üzgün şehirlilik
Özür dilerim hâlâ sevinçten bir ada var
Ne iyiydik dedi kuşlar genç mezarları
beklerdik
Erken geldin kuşlar kendi yükseğinden
düşerken
Giriş katta görünmeyen iyilik reddederken
yukarıyı
Yetişemedi bizim kuşlar yine asansör hızına
Öldüler gelmeden ölümün resmî sonuçları
Nerede bulut nerede yağmur
Ölüm ilanıyla kayıp ilanı arasındaki fark
Birinde bulutlar gelir yağmur yağar
Birinde yağmur gelir yağar bulutlar
Türk
Dili, Sayı: 791, Kasım 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder