23 Aralık 2016 Cuma

ABBAS KARAKAYA


(10 Ocak 1967, Kangal /Sivas - )

Resmi kayıtlarda doğum yeri Kangal /Sivas görünse de İstanbul doğumludur. İstanbul'da yaşıyor.
Şiir, öykü, yazı ve söyleşileri Akatalpa, Birgün, Express gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.

Yapıtları: Şiir: Yüreğimin En Denizaltı Haliyle, 2006, Kora, İst.; Gezi Koyun Çocukların Adını, 2014, Kurgu, Ank.; Güneşe En Yakın, 2016, Artshop, İst.

Şiirlerinden Seçmeler:

BİR KAPISI YALNIZLARIN

Kelimelerin bir kapısı da ben olayım
Sözlükleri havalandırır, konuşurum bitkilerle
Ağaçları aratmaz bir geçmişten geliyorum
Beni de eğdi büktü yalnızlık
Bir ormana çıktı yolum sonra
Tanıdım yolda S harfini yakından
saygı ve sabır ve sevgi ve de seks

Elimde bir abaküs ve bir de nereden
geldiğini bilmediğim A harfi: aşk
Bonservisim kötü değil, işlerden
atılmadım, ben sevemedim onları

Yeniden başlamak için geçerli ve çok şey yok elimde
“Kim o?” diyen bir ses olsam kelimelerin kapısında...
Zehrimi akıtır, belki ışık olur yükselirim de
İnerim uğultusu dinmeyen şehre mavi bir arslan gibi
Ve geceleri, bir kapısı da ben olurum yalnızların belki

Akatalpa, Sayı: 138, Haziran 2011

LA

Kollarıdır güneşin yaslanır geceye ağırlıksız
Oltasını arayan balıktır sular kateder
Dağ incirleri ile anılır adı dağlarda
Aşk kavuşmasıdır yol gözleyen suların
Bulanla yitirenin birbirine karıştığı bozkırda

Havaya atılan mızraktır ağzında çiçekler
Siyasettir tarihe aldırmadan yapılan
En hassas terazisi insanın, en gelişmiş kayıt cihazı
Bir ülkedir battığı yerde doğar mızrağın
Destanlaşır kendi gözünde orada hayatı insanın

Asansör boşluğuyla beraber yükselir her kat
İğneden geçmez olur gelin iplik, çürür su
Yıkılır gökyüzüyle yarışan aşktır gökdelen
Bitiştirir acıyan yerlerimize kendini, deşer,
Derinleştirir yuva yapar oraya mızrak

Akatalpa, Sayı: 140, Ağustos 2011

MİMAR SİNAN’IN FİRARI

ne böyle bulmuştu İstanbul’u,
ne de böyle bırakmıştı Mimar Sinan
dayanamadı kalbi Suriçi’nde, Üsküdar’da,
yalnızlığında soluklandığı Beykoz’da,
yenildi kalbine Mimar Sinan
Sulukule’de görünce
Roman kardeşlerimizin halini

iki omzunda iki pengueniyle bir sabah
kırklara karıştı Konstantinopolis’ten
sımsıkı kapalıydı perdeleri, sağır ve kördü evler
gören göz, su döken olmadı tel örgülü sitelerden
gizli dervişleri sokakların kedileriyle helalleşti

kırklara karıştı döner mi bilinmez,
Konstantiniyye’den
uzaklaşırken dilinde tahribat-ı isyan

Akatalpa, Sayı: 170, Şubat 2014

*14 Kasım 2019 tarihinde güncellendi.

Hiç yorum yok: