30 Aralık 2016 Cuma

ÂŞIK YENER


(1928, Tanır Kasabası, Afşin / Kahramanmaraş – 13 Ekim 2009 )


       Asıl adı Hacı olan Âşık Yener. İlkokulu kendi köyünde okudu. Âşıklık geleneğini ve şiiri küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye başladı. Küçük yaşlarda aile büyüklerinden dinlediği türküler ve halk hikâyeleri, geleneği tanımasında yardımcı oldu.
       Saz şiirinin en kuvvetli, en usta âşıklarından biridir. 200'den fazla şiiri bes-telenerek çeşitli sanatçılar tarafından plaklara ve kasetlere okundu. Bunların ara-sında "Kız Sen İstanbul'un Neresindensin", ''Yol Ver Dağlar Yol Ver Bana", "Yol Üstüne Bir Gül Diktim", "Hoşça Kal Dünya" gibi ünlü şarkı ve türküler de bu-lunmaktadır.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Deyişler Demeti (1982)
& Şiirler Demeti (1992)
& Yol Ver Dağlar Yol Ver Bana (1998)
& Binboğa'dan Marmara'ya (2008)
Şiirlerinden Seçmeler:

GEÇTİ

Çocukluk yıllarım gençliğim derken
Seneler ne çabuk geldi de geçti
İçimde yaşamak umudu varken
Felek kozlarını böldü de geçti

Çok dostlar vakitsiz bizi boşladı
Gönlümde hüzünlü dönem başladı
Kimisi serseri diye taşladı
Kimi mecnun diye güldü de geçti

Aşık Yener yoktur garazım kastım
Dostluk dergahında serili postum
Ben vefa beklerken vefasız dostum
Ok attı sinemi deldi de geçti

GEL BANA

Aşkınla yandığım gül yüzlü yarim
Mavi sular gibi ak da gel bana
Bir bahar mevsimi akşamüzeri
Saçına sümbüller tak da gel bana

Hasretle tutuşur sevdanı çeken
Goncalar kuruyup olmadan diken
Senin hayalinle avunur iken
Şöyle usul usul çık da gel bana

Ölürüm gözlerim seni görmezse
Gönlüm aşk bağından güller dermezse
Eğer annen duyup izin vermezse
Uykuya dalsın da çek de gel bana

Şadolsun bu gönlüm yeniden yeni
Mestane bakışın mest etsin beni
Aşık Yener kulun özledi seni
Hasretle yollara bak da gel bana

KİMLER KONUP KİMLER GÖÇMEDİLER Kİ

Üç günlük yalancı fani dünyaya
Kimler konup kimler göçmediler ki.
Kimisi atlı da, kimisi yaya
Kimler gelip, kimler geçmediler ki.

Gördük nice Ağa, nice Beyini
Koyup da gittiler olan şeyini
Feleğin sunduğu ecel meyini
Kimler alıp, kimler içmediler ki.

Herkes niyetince giydi donunu
Kendi amelince gördü sonunu
Hayır tohumunu, şer tohumunu
Kimler ekip, kimler biçmediler ki.

Aşık Yener benim ozan dağımda
Her mevsim yıllarca ömür çağımda
Dostluk gülü bitti gönül bağımda
Kimler bakıp, kimler seçmediler ki.

KİMSEM YOKTUR

Yalnızım gurbet elde
Benden başka kimsem yoktur
Tek başıma kaldım çölde
Benden başka kimsem yoktur

Yüceden engine indim
Bir mum gibi yanıp, söndüm
Anasız kuzuya döndüm
Benden başka kimsem yoktur

Yel olup gurbete estim
Sıladan umudum kestim
Ne eşim var ne de dostum
Benden başka kimsem yoktur

Geçiyor gençlik çağlarım
Yas tutar kara bağlarım
Bir gün ölsem yok ağlarım
Benden başka kimsem yoktur

Aşık Yener’im biçare
Yüreğimde türlü yare
Mecnun gezerim avare
Benden başka kimsem yoktur

OZANCA

Korkmam ulan korkmam zalim dölleri
Bin türlü sualle yorsanız beni.
Sıkı Yönetim’in emir kulları
Acı sözler ile kırsanız beni.

Zincirlerle bağlansam da kolumdan
Dipçiğiniz kalkmasa da dalımdan
Halk ozanıyım dönmem yolumdan
Çekip mavzer ile vursanız beni.

Namerdim ben size boyun bükersem
Affedilmem için diller dökersem
Kör olsun gözlerim bir off çekersem
Bağlayıp cellada verseniz beni.

Ozan gerçek yazar, gerçeği söyler
Açlıktan iniler şehirler, köyler
Gene yazacağım hep aynı şeyler
Yağlı kementlere sarsanız beni.

Çekseniz de Pir Sultan’ın darına
Bugünkü sözümü koymam yarına
Değil ki Maraş’ın zındanlarına
Götürüp Fizan’a sürseniz beni.

Zalim Yusuf Paşa, vicdansız Vali
Sizin boynunuzda halkın vebali
Şahınızdan korkmam İsa misali
Tutup da çamıha gerseniz beni.

Aşık Yener ölmez eroğlu erler
Bir gün yıkılır bu köhne eserler
Özü, sözü doğru, kendi mert derler
Dosta, düşmanlara sorsanız beni.

YILLAR YILI BAŞIMIZ DA TAÇ BİZİM

Bitmez çile, tükenmeyen sefalet
Yıllar yılı başımızda taç bizim
Vicdansızlar kanun çiğner maharet,
Gerçekleri söylememiz suç bizim.

Ankara’da türlü türlü plan var
İstanbul’da açık açık talan var
Seksen bine köpek satıp, alan var
Sorsak hele kıymetimiz kaç bizim.

Kanuni Han önder olup askere
Seferi var Avrupa’ya on kere
Ecdadının at sürdüğü yerlere
Çöpçülüğe akın eden göç bizim.

Vurguncular sayfiye’de Ada’da
Köşkleri var Şişli, Levent, Moda’da
Yedi nüfus kiracı tek odada
İki metre yerimiz yok hiç bizim.

Aşık Yener bozma gene asabı
Soysun hele fırsatçılar kasabı
Elbet bir gün sorulacak hesabı
En sonunda alınacak öç bizim.

YOL VER DAĞLAR

Başı Duman pare pare
Yol ver dağlar yol ver bana
Gönlüm gitmek ister yare
Yol ver dağlar yol ver yare

Ömrümün uzun yolu
Geçip gitsem yare doğru
Gözlerim yaş dolu dolu


Hiç yorum yok: