14 Şubat 2018 Çarşamba

ADANALI ZİYA



(1859, Adana – 26 Ağustos 1932, Afyon)


       XIX. yüzyıl şairlerindendir. Adana Rüştiyesi'nden mezun oldu. Kendisi için yazdığı bir hicviyeyi beğenen Ziya Paşa, onu öğrenimine devam etmesi için İstanbul’a gönderdi. Bir süre Tıbbiyeye devam etti. Evkaf Nezaretinde memurluk yaptı. İstanbullu şairlerle tanıştı. İçkiye alıştı, zamanının çoğunu meyhanelerde geçirmeye başladı. İçkiliyken bir seraskere hakaret ettiği için tutuklandı. Bu arada söylediği dizeler dilden dile dolaşmıştır: “Aşk-ı cihânı bu dil-i nâlâna verdiler/Bir ra’şedâr ele dolu peymâne verdiler” (Dünyanın bütün aşkını şu benim inleyip duran yaralı kalbime verdiler Titrek bir ele dolu kadehi verdiler). Arkadaşları araya girince hapishane yerine akıl hastanesine gönderildi. Taburcu edildikten sonra Fizan’a sürüldü (1894). Mısır’a kaçtı. Bağışlanıp İstanbul’a döndüğünde kendi isteğiyle Afyon Evkaf Müdürlüğüne atandı. 1910’da emekli oldu.
       Taşrada yetişmiş şairler arasında döneminin en yeteneklilerinden biri olarak kabul edildi. İçkiye aşırı düşkünlüğü ve düzensizliği nedeniyle “Evrak-ı Hazanım” adıyla derlemek istediği şiirlerini kitaplaştıramadı. Bazı şiirleri Afyon’da çıkan Taşpınar dergisinde yayımlandı. Bulunabilen şiirleri ölümünden sonra Adanalı Ziya ve Eserleri adlı kitapta derlendi.

Hiç yorum yok: