16 Şubat 2018 Cuma

M. SADIK ASLANKARA



(12 Aralık 1948, Sarayköy / Denizli - )


       Yazar, tiyatrocu, belgesel sinemacı. Babası, 1600 sonlarında Konya’dan Üçkuyu’ya (Bekilli/Çal) iskân edilen Yörük Kelhimmetoğlu oymağından Havva ile Mehmet oğlu öğretmen Abdullah Hilmi Aslankara (1893 [1309]-15.02.1982), annesi Denizli eşrafından Odabaşı kızı Şerife ile Hafızhacıosmanoğlu Sadık kızı Cavide Aslankara (1911 [1327]-29.07.2002). Sarayköy’de başlayan okullu günlerini Denizli’de üç okulda (Kahramanlar, Namık Kemal, Zafer ilkokulları), lise öğrenimini Denizli’den sonra İzmir Namık Kemal Lisesi’nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi.
1964 yılından başlayarak, öğretmeni Murat Özmen’in özendirmesiyle bir yandan okulda sahne çalışmalarına katıldı öte yandan erken yaşta oyunlar, radyo oyunları, skeçler kaleme aldı. Çocukluk, gençlik arkadaşı Volkan Beşek’le, öteki arkadaşlarıyla Denizli’de amatör bir topluluk kurdu. 1968 yılında Ankara’da Halk Oyuncuları Sahnesi’nde profesyonelliğe adım attı. Denizli Tiyatrosu’nu kurdu. 1969 yılında 1969’da Vasıf Öngören, Halil Ergün, Erdoğan Akduman, Mustafa Alabora ile birlikte Ankara Birliği Sahnesi‘nin ilk kurucuları arasında yer aldı, kısa süre sonra da gruptan koptu. Sonraları zaman zaman, farklı topluluklarda oyuncu, yönetici, dramaturg olarak göründü, kimi toplulukların kuruluşunda hazır bulundu. 1969-79 yılları arasında Ankara, İstanbul kökenli kimi özel tiyatrolarda görevler üstlenirken çocuk tiyatrosu üzerine de çalıştı. Bu arada oyunlar yazdı. 1982 yılında Volkan Beşek’le birlikte Denizli Tiyatrosu‘nu kurdu. UNESCO’nun 1985 yılını, dünyada “gençlik yılı” ilan etmesiyle, giderlerini özel bir tiyatro topluluğu olarak Denizli Tiyatrosu‘nun karşıladığı, bugün de yerel yönetimce “Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali” olarak sürdürülen Türkiye’nin ilk “Amatör Tiyatrolar Şenliği”ni başlattı. 1986 yılında, ölümünün ellinci yılı anısına Güner Sümer’in “Bozuk Düzen”i, 1987 yılında doğumunun 75. yılına armağan olarak Rıfat Ilgaz’ın “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı”sı için arka arkaya iki yıl ulusal boyutta Türkiye’nin ilk “Tiyatro Afişleri Yarışması”nı düzenledi, bunu söz konusu oyunları sergileyerek kutlamaya dönüştürdü.
Sanat Yönetmenliğini yaptığı Denizli Tiyatrosu, Kültür Bakanlığınca 1989 yılında ”Övgüye Değer Tiyatro” olarak ödüllendirildi. Ancak bir özel tiyatro topluluğu yöneticisinin kışkırtması sonucu gazeteci Ahmet Vardar’ın, doğrudan ad vererek Aslankara’ya saldırması üzerine, yazıyı ihbar kabul eden Kültür Bakanlığı tarafından, “devlet yardımı” alması nedeniyle soruşturmaya uğrayan “tek” tiyatro da yine Denizli Tiyatrosu oldu. Hazırlanan düzeltme yazısı için yargıç kararı alındığı halde söz konusu yazı yayımlanamadı ama topluluk, Türkiye’nin belki de “müfettiş” tarafından aklanan “tek” özel tiyatrosu oldu.

Yerel yönetimin, salonlarını kapatmasına karşı iki yıl direndi, ardından 1989 yılında Denizli Tiyatrosu‘nun süreğeni niteliğindeki uzantısı olarak “düşünmek, denemek, demek” için, de tiyatrosu‘nu kurdu. Kuruluşunu gerçekleştirdiği “de tiyatrosu” ile etkinliklerini Ankara’ya taşıdı. Böylece DE-Tİ, Türk tiyatrosunda on yılı aşkın perde açan yüz kadar özel tiyatro topluluğu içinde yerini aldı. Bu arada yurtiçinde tüm Ege kentleriyle ilçelerinde turneler yaptı, çağrı üzerine Hollanda’nın kimi kentlerinde Turan Özdemir’in “Sevgiyi Büyütün Ellerinizde” adlı çocuk oyununu sergiledi.
Aslankara anılan topluluklarda otuzu aşkın oyun yönetti ve bu oyunların bir bölümünde rol aldı. Aslankara’nın bugüne dek rol aldığı, dramaturgluğunu, yönetmen yardımcılığını ya da yönetmenliğini yaptığı oyunların bir bölümü şöyle: Komisyon (Çetin Altan, 1968), Asiye Nasıl Kurtulur? (Vasıf Öngören, 1969),  Kuvayı Milliye [Yorgun Savaşçı] (Kemal Tahir, 1972), Kara Düzen (Muzaffer İzgü, 1974),  Teneke (Yaşar Kemal, 1975), Yollar Yolcular (Aslankara, 1983), Duvarların Ötesi (Turgut Özakman, 1985), Bozuk Düzen (Güner Sümer, 1986), Sevgili Doktor (Anton Çehov-Neil Simon’dan çev: Sevgi Sanlı, 1986), Sular Aydınlanıyordu (Nezihe Meriç, 1987), Eski Fotoğraflar (Dinçer Sümer, 1987), Kahvede Şenlik Var (Sabahattin Kudret Aksal, 1988),  Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri (Aslankara, 1989), Kırk Yaş Düşleri (Aslankara, 1990), Çürük Elma (Atila Alpöge, 1991), Cahit Sıtkı Otuz Beş Yaş (İzzet Polat Ararat, 1992) vb.
Profesyonelliğe adım attıktan yirmi beş yıl sonra 1993 yılında, yine Ankara’da eylemli tiyatroyu bıraktı, ancak alanla bağlarını hiçbir zaman koparmadı. Eylemli tiyatroyu bıraktığı 1993 yılından başlayarak yazarlığını daha da yoğunlaştırdı.  1983 yılında başlayan belgesel sinema çalışmalarına 1994 yılından itibaren belgesel sinema yönetmeni olarak devam etti. Okan Çançin’le 1997 yılından bu yana gerçekleştirdikleri bağımsız-yoksul belgesellerle alanda adını duyurdu.
       Aslankara, 1976 yılında TRT için çalışmaya başladı. TRT Televizyonları için senaryolar, metinler yazdı, danışmanlıktan sunuculuğa, oyunculuğa kameranın önünde, arkasında dört yüzü aşkın yapımda görev aldı. Ayrıca iki yıl boyunca da TRT İstanbul Radyosu’nda kitap tanıtma programları sundu.
Bugüne dek, belgesel, tanıtım filmi, spot vb. türünde yüzün üzerinde yapıma yönetmen olarak imza atan Aslankara’nın kimi öyküleri Selim İleri, Nursel Duruel, Semih Gümüş tarafından seçkilere alındı, kimi oyunları farklı topluluklarca sergilendi, kimi belgeselleri ise geniş izleyici kitlesine ulaştı.
       Çocuk yaşta yazmaya başladı. İlk öyküleriyle yazıları 1965 yılında yayımlanmaya başladı. İmzalı ilk yazısı,  Cumhuriyet‘in “Tartışma” bölümünde (“Dış Basında Türkiye”,  20 Nisan 1965), ilk öyküsü ise Denizli’de yerel Pamukkale gazetesinde (“Beyaz Atkılı Kadın”, 17-20 Mayıs 1965) yayımlandı. 1965-67 yılları arasında Cumhuriyet’te çok sayıda yazıyla göründü. 1966-68 arasında, Zeytin Dalı ile Yankı adlı okul dergilerinin, Ulusça Uyanış adlı yerel derginin kurucuları, yayıncıları arasında yer aldı. Bu yıllarda üç yerel gazetede (Pamukkale, Son Haber, Denizli) çok sayıda öykü yayımladı. Denizli’de ve Ankara’da yerel gazetelerde kısa sürelerle gazetecilik, köşe yazarlığı yaptı. 1967-68 yıllarında “İmece” dergisinde birkaç yazıyla göründü. 1973-75 yılları arasında “Yansıma” dergisinin sürekli yazarları arasında yer aldı. 1975 – 1989 yılları arasında dergilerde görünmedi. Sırasıyla Çağdaş Türk Dili’nde “Yazında Yaşayanlar Yazınla Yaşayanlar”/ “Denemeleştiri” / “Türlerin Dilleri”, Adam Sanat’ta “Yazıyla Yazınca”, AdamÖykü ile Dünyanın Öyküsü’nde “Unutulmaz Öyküler”, Agora’da “Öykülük”, İmge Öyküler’de “Öykü Dediğin”, Belgesel Sinema’da “Belgeleştiri”; Tiyatro Tiyatro’da “Kentler ve Tiyatroları”, “Sadık Seyirci”; www.yenicizgi.com’da ise “Karşılamalar” başlıkları altında yazdı. 2003 yılından bu yana Cumhuriyet Kitap’ta “Kitaplar Adası”, 2005 yılından bu yana da, sürekli göründüğü Tiyatro Tiyatro’da, “Sadık Seyirci” başlığı altında yazan, derginin yayınına son vermesi üzerine, www.tiyatrodergisi.com.tr ile kendi web sitesinde (www.sadikaslankara.com) yazmayı sürdürüyor.  1986 yılında ödüllendirilen oyunlarla birlikte basılan ortak yayın sayılmazsa, ilk kitabı 1993 yılında yayımlandı.
Farklı üniversitelerde, kentlerde, topluluklarda atölye çalışmaları yaptı, söyleşilere katıldı. Kimi oyunları profesyonel ve amatör topluluklarca sergilenen Aslankara’nın, bir bölümü henüz gün yüzüne çıkmamış yirminin üzerinde oyunu ile “Cumhuriyetimizin 75.Yılında Ormancılığımız” (2000) adlı bir derlemesiyle zanaat ustalarını anlattığı “Usta Eller” (2008) başlıklı bir yapıtı daha bulunuyor.
       Öyküleri, yazıları ve söyleşileri Adam Öykü, Adam Sanat, Agora, Belgesel Sinema, Cumhuriyet Kitap, Çağdaş Türk Dili, Dünyanın Öyküsü, Düşe Yazma, Düşler Öyküler, Evrensel, Hayvan, İmece, İmge Öyküler, Karşı, Kül, Lacivert, Tiyatro Tiyatro, Yansıma vb. gibi dergi, fanzin, gazete ve eklerinde yayımlandı.
       Öykülerinde değişik yıllarda farklı yönsemeler içine girdi. Başlangıçta Orhan Kemal ile Sabahattin Ali etkilerinin göründüğü öykülerinde daha sonra 1950 kuşağı öykücülerinin etkileri kendini sezdirdi, 1970’lerden 80’lere giderken ise Sait Faik’e, Anton Çehov’a yaslanır oldu.
2004 yılından bu yana İstanbul’da yaşıyor, yanı sıra farklı zamanlarda Bodrum, Datça, Antalya’da ve İzmir’de yaşamayı sürdürüyor. Bir kız babası.
Ödülleri: “Uykusu Sakız” adlı kitabıyla 2002 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü (Ödülü Zeynep Aliye ile paylaştı), 1986 yılında “Kevser’di”  adlı oyun dosyası Salihli Belediyesi oyun yarışmasında ikincilik ödülü, “Kör Memdali’nin Çınar Ağacı” adlı roman dosyası da 1990 yılında Ferit Oğuz Bayır Roman Yarışmasında özel ödül, “Ev-Ses” adlı oyun dosyası da Üsküdar Belediyesi tarafından 1992 yılında “çevre” konusunda düzenlenen oyun yarışmasında üçüncülük ödülüne değer bulundu.
Yapıtları:
Öykü Kitapları:
& Uykusu Sakız (2001, Can Yayınları, İst.)
& Cicoz (2008, Can Yayınları, İst., 128 s.)
       Romanları:
& Bin Yüz Bir Giz (1993)
& Selgesus’ta Buse (1996, Ümit Yayıncılık, Ank., 244 s.)
& Sığınak (2003, Can Yayınları, İst.)
& Le (2010, Can Yayınları, İst.)
& Ömürdeğer (2014, Can Yayınları, İst.)
& Şano (2017)
       Oyunları:
& Toplu Oyunlar 1 / Kevser’di, Ev-Ses, Hayal Ustası (2004, Mitos Boyut Yayınları, İst.)
& Çat’la Pat (Çocuk oyunu, 2006, Bu Yayınevi)
& Kırk Yaş Düşleri (2009)
Kaynaklar:


Hiç yorum yok: