27 Mart 2013 Çarşamba

ÖMÜR ÖZÇETİN






(1 Mart 1976, İzmir - )


   İlk, orta ve liseyi İzmir’de tamamladı. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde sosyal bilimler ve iktisat öğrenimi gördü. İzmir’de yaşıyor ve bir fabrikada çalışıyor.
       Şiirleri Caz Kedisi, Çevrimdışı, Derme Çatma, Havuz, İzmir İzmir, Sincan İstasyonu, Sokak Edebiyatı, Ünlem, Varlık, Yasakmeyve vb. gibi dergi ve fanzinlerde yayımlandı.
Ödülleri: 11. Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü’nde şiirleri övgüye değer bulundu ve  Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’nde "Göğüs Kafesimde Yarasa" adlı dosyası ile  adı anılanlar arasında yer aldı. 2008 Bülent Ecevit Şiir Yarışması’na katıldığı şiirleriyle de Bülent Ecevit Şiir Ödülü’nde Özendirme Ödülü’nü, “Denedik Düşü” adlı kitabıyla 2014 M. Sunullah Arısoy Şiir Ödülleri kapsamında Mustafa Şerif Onaran anısına verilen KEGEV Özel Ödülü’nü kazandı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:    
& Güzelavratotu (2012, Komşu Yayınları: 105, Yasakmeyve Şiir Dizisi: 96, İst., 64 s.)
& Denedik Düşü (2013, Komşu Yayınları: 137, Yasakmeyve Şiir Dizisi: 92, İst., 64 s.)
& Pikaresk Dürbünü (2016, Komşu Yayınları, Yasakmeyve Şiir Dizisi, İst., 64 s.)
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

GEZGİN VE GÖLGESİ

Biz seninle bir düşün gölgeleri olduğumuzu düşün
bir sokağın dalgınlığına geldiğimizi, bir pencere
anne tarafından çekilmiş bir perde, gece düşün
bitkilerin gizli zekâsını, koşuştururken ışığa
böceklerin kızları, üstümüze bir asalet havası
bir kasıt düşün, büyülü, döl tutan
yazgının kayırdığı..

zarif ve ölümcül bir karnaval olduğumuzu düşün

yarı bitmiş inşaatların metal iskeletleri gibi elverişli
belki temelsiz, kararsız ve çelişkili bir bilgi gibi
yıkıldığımızı düşün, tarihin ağırlığı altında kaldığımızı
hoş kaldığımızı, anlık ve canlı, kenarları bir kozalağın
beyaz bir et ve tüy yumağı olduğumuzu düşün, nar
katarak koyuluğu kesilen şarap
bir yeraltı aylası..

sayılar çağının fotoğraf galerisi olduğumuzu düşün...

Çevrimdışı Fanzin

SİKLAMEN HALİ

Sonra durdum
Üstüne üç uygarlık devrilmiş
Devrilirken diklenmiş bir heykel gibi
Maymunlar, tırtırlar, hamamböcekleri
Kalbimin hayvanat bahçesinde
Canı çok özlem çekmiş
Çok parmaklanmış bir ay parlarken bir bahaneyi
Kısa bir ziyaret döneminden sonra saatler
Not defterimde kıpır kıpır kıpırdarken kara gözler
Sonra durdum üç beş birayla toparlarım diye geceyi
Ben böyle kendime kıyı boyunca bir dudak payı
Bırakırken belki bu bir siklamen hali
Belki düzeni sevenler dans ederken bir kitle hareketi
Gibi durdum müsait buldum bir kuşla iki taş bulmak için
Çocukluğu flüt sesi yutmuş zilli kapısını çalarken ruhumun

Anne dünya bana göre
Çok mantıklı ve küçük nöbetler
Öyle yıllardır işçi bir arı uçtum durdum
Ama biliyorum gizlese de çok şekerli belgeseller
Kimler dadanır balıma böyle kimler yalar yutar
Kısa bir nezaket döneminden sonra saatler
Sakın üzülmesin tek gövdeli ağaçlar ile çok eşli çiçekler
Maalesef bir kerelik dilimdeki bu iğne
Niyetine tüm şeylerin çanağından yalamasını bilenler
Bazen hapşırırken çok yaşıyorum insanlar arasında
Bazen insanlığın ortasında ters dönmüş bir kaplumbağa
Karnında bir bulantı taşıyan taşırken taş kesilen bir heykel
Gibi saçma sapan durdum bir sesle iki nefes bulmak için
Gençliği Kafka damarı tutmuş içli kapısını çalarken ruhumun

Sonra durdum
Elbette yüzü suyu hürmetine
Bileğimdeki kesiğin ettiğim küfrün
Ren geyiğine düşkün bir gülün rengine
Külrengine yarısı yanmış bir ömrün o halde
O halde durmazdım ama sonra durdum
Kafayı takmışken öfkeme kulak veren boş bir poşete
Vatandaşlık numarası yapan nümerik sisteme bir küpe
Ben böyle kendime kıyı boyunca bir dudak payı
Bırakırken belki bu bir siklamen hali
Belki düzeni sevenler dans ederken bir kitle hareketi
Gibi adam akıllı durdum
Kalbimin hayvanat bahçesinde
Maymunlar, tırtırlar, hamamböcekleri..

Döndü kilidi
Döndü dilim
Açıldı kapısı
Nasıl açılmasın

İfadesi alınmış boş bira şişeleri ellerimde döndü
Döndü devletlerinde amına koyayım diyen bir şaire
Kısa bir nezaret döneminden sonra saatler ruhumun

Sokak Edebiyatı Fanzin, 18

Hiç yorum yok: