5 Aralık 2016 Pazartesi

GÜREL ORMANCI



       Avukat. Milliyet Genç Şairler Antolojisi 2'de şiirleri yayımlandı.
       Şiirleri, Akatalpa, Varlık vb. gibi dergilerde yayımlandı.

Şiirlerinden Seçmeler:

BEN YOKTUM...

Sisli sayfalarında bir müverrihin
Titanyum gözlüklerin terleyen terkisinde
Puslu kıtaların
Yandan darbeli pusulaların
Önünden geçip Muradını arayan Bilge
Hangi Miço Mo-ço'nun torunudur
Hangi Şah, Edebalı’dan bir asa
Taşır elinde.

Ben yoktum...

Vardı irinli aynalarda yırtık partal giysiler
Haçlılar ellerinde oyuncak kılıçlarla
Bir günahın bedelini kaç çarmıhla ödeyip
Alınlarına altın haçlar işleye işleye atlarının
Kaç günahı zerkederek Anadolu’nun
Kan içip doymayan karnına kaçıncı secde
Titrerdi bellerinde.

Ben yoktum...

Ölümlerden ölüm beğen Anadolu
Vebadan da yasak aşkın uğru ağusundan da
Bir nice Bedrettin doğurur şafak suratlı kadınlar
Ölümünün şerefine içilen bitpazarı gediklisi
Kethüdasının öpülen elinden bir yaranmalar macunu gibi
Dirsek çürüten masalarda içilen esrarı
Közlerdi nargilede.

Ben yoktum...

Eline yapışmış dizginleri, kantarmasında köpük
Şarabı ekşimiş, eğeri inatçı
Şurda durmuşlar işte azık istemişler kadın,
Bir elinde bebeğini emzirir
Bir eliyle atını suvarırmış eşkıyanın
Bir gözüyle geriye...

Ben yoktum...

Hayat geceleyin kuşsuz bir garda
Oynayan çocuktur soyar trenleri hovarda
Rüzgârda sallanan beneklerinden kurtulmak için
Kelebeği yakar öldürür.
Üçüncü gözü balkıyan
Uyumaksız bir kelebek erir günün sıcağında
Eteklerinde utangaç
Tepesinde çırılçıplak bir dağın
Aşktır bakar ebemkuşağı ırmağının
İçine.

Bakardım...

Akatalpa, Sayı: 132, Aralık 2010

SAKLI DÜNYA

Bozuk bir mızıkayla kötü bir şarkı çalıyorum
Ayıplasınlar beni hayatım kadar saçmalıyorum

Ben bu ne idüğü belirsiz kalemle susuyorum
Bu ne dediği belirsiz şiiri yazıyorum

Bu yollar beni parçalıyor, ikilere ayırıyor
Şehirde çoğalıyorum her damlayla ıslak
Eski mendiller arıyorum

( mendiller dedemin arka cebinden çıkarlardı
direncin kokusuyla kırışmış
bir ihtiyar gibi bakarlardı )

Yeni yollardan yürüyorum, yeni yüzlere bakıyorum
Tüm sevgililerimi seviyorum kırık bir ayna gibi
Bakıyorlar yüzüme

Ben diyorum ben yani ben
‘’ bütün bunları acı olsun diye yaşadım ‘’
Acı beni varediyor, iliklerime kan akıtılırken

Bir çırpıda sevişirdik, kuşlar haber alırlardı
Aklıma güzel bir kalem geliyor, beyaz bir kağıt

( kalem, babamın gömlek cebinden çıkardı
en kötü kağıdı, buruşuk bir pis kağıdı
öğretmen yazısıyla yıkardı )

Turfanda acılar için sıraya giriyorum
Süren bir yaz var dışarıda
Birileri kağıtlara isim yazıyor telaşla
Adım haytalarla anılıyor, küllerini yiyen bir anka mıyım )

Beni bekleyenler var ama ben anahtarlarımı kaybettim

‘ anahtar annemim cebinden çıkardı
bütün gerekli kapıları açardı ilginçtir
sonra gider bulaşıklarını yıkardı )


Hiç yorum yok: