(1917, Sipkor
(şimdiki adı Yamaçlı) Köyü, Selim / Kars – 2007, İzmir)
Asıl adı Ahmet Çelik’tir. Okula gitme olanağı
bulamadı ancak okuma yazmayı sonradan öğrendi.
Aşıklık geleneği ve şiirle küçük
yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıklar aracılığıyla
kendini geliştirip bilgisini pekiştirdi. İlk gençliğinden itibaren Dursun
Cevlani’den (1900-1975) bağlama dersleri aldı. Aşık Canani zaman içerisinde
yörede duyuldu ve meclislere katılmaya başladı. Bu dönemden sonra tanıştığı ve
dostluk kurduğu birçok aşıkla deyişmelerde bulundu ve kendini geliştirdi.
Şiirleri kaydedilmediği için zamanla unutuldu.
Aşık Canani’nin elde kalan az sayıda
şiiri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda yayınlandı.
Aşık Canani İzmir’de öldü ve orada
toprağa verildi.
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
ACEM
KIZI
Silkinip de Şamova’ya çıkınca
Eylen Şanoma’da kal Acem Kızı
Uğrun uğrun kaş altından bakınca
Can telef ediyor gül Acem Kızı
Seni saran oğlan neylesin canı
Yumdukça gözünden döker mercanı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal Acem Kızı
Canani aşık da der ki naz olur
Yavaş salın sonun belki hız olur
Mısır haznesini versem az olur
Beni de üstüne al Acem Kızı
YALVARAYIM
Ey habibim sen var iken
Ya ben kime yalvarayım
Sen bir Gani Serdar iken
Ya ben kime yalvarayım
Başta beyin kaynayanda
Elde yılan oynayanda
Senden imdat olmayanda
Ya ben kime yalvarayım
Orucum mihracım hacım
Sensin başında tacım
Senden başka yok ilacım
Ya ben kime yalvarayım
Canani sultanım hanım
Yaş yerine akar kanım
Alimsin cömert efendim
Ya ben kime yalvarayım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder