Mehmet
Uhri, Saklı Mekanlar (2017, Komşu
Yayınları, Sıcak Nal Dizisi, İst., 192 s.)
“Midye
dışarıyı kolaçan etmek için kabuklarını hafif aralayınca içerisi aydınlandı.
Kısa süreli de olsa bir yengecin saldırısına uğradılar ama yengecin gücü kabukları
aşmaya yetmedi. Midye, kum tanesini bırakmak için sahile ilerlerken kum tanesinden
çok zamandır merak ettiği suyun ötesini, ötedeki dünyayı anlatmayı sürdürmesini
istedi. Zamanın durduğu bir yolculuğa koyuldular. Gökyüzünü, yıldızları anlatarak
başladı kum tanesi. Sonra ağaçları, kuşları anlattı. Sıra insanlara gelince zorlandığını
hissetti. Suda yaşayamayan ama yine de su kenarından ayrılmayan canlılar
olduklarını, hiçbirinin diğerine benzemediğini, hatta aynı insanların zaman
içinde farklılık gösterdiklerini anlattı.”
(Tanıtım
Bülteninden)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder