4 Temmuz 2017 Salı

AŞIK ÇAĞLARİ

       Asıl adı Mehmet Akçay. İlk, orta ve lise tahsilini Van’da tamamladı. Genç yaşından itibaren saz çalmaya, şiir yazmaya büyük ilgi duydu. 1975 yılında Sümerbank Van Mağaza Müdürlüğü’nde göreve başladı. 1988 yılında Erzurum’a tayin edildi.
      Erzurum’da Âşıklar Kahvesi’ne devam eden Mehmet Akçay burada Âşık Mevlüt İhsanî usta ile tanışır. Her geçen gün muhabbetleri artar. Mehmet Akçay, yazdığı şiirleri sürekli İhsanî’ye götürüp gösterir. İhsanî’nin gözleri görmediği için, ilk elden ona okur; beğenisini, düşüncesini almaya çalışır ama İhsanî bu şiirlerin birçoğunu beğenmez. “Bunlar lambur-lumbur şeyler, at gitsin” der. Arada bir de “Bırak bu işleri, kırkından sonra âşık olunmaz” diyerek uyarıda da bulunur. Ama Mehmet Akçay azimlidir bu sözlere hiç tınmaz, bilâkis daha çok gayret gösterir, çaba sarf eder. Bir gün üç kıtalık bir “divan” yazar, soluğu İhsanî’nin yanında alır. İhsanî tek kelimeyle bir “öf” çeker ve ardından, “Hiç kimsenin girmediği bir yerden girmiş bulmuşsun, helâl olsun sana. Sana ne oldu böyle durmadan çağlıyorsun” der. Divanı beğenen İhsanî, Mehmet Akçay’a döner, “Bundan böyle senin mahlasın ‘Çağlarî’ olsun,” der. O gün bu gündür sazıyla sözüyle çağlar durur Çağlarî.
      Erzurum’da bulunduğu yıllar içerisinde gönlünden geçenleri sazıyla bütünleştiren Çağlarî, gönül bahçesinden derlediği şiirlerini, “Duygulardan Bir Demet” adlı şiir kitabında bir araya getirerek yayınlar. Çağlarî şiirlerinde gelenekteki klâsik tema, benzetme ve motiflere ağırlık vermiş, hece ölçüsüne, kafiyeye uymuş, 7’li, 8’li, 11’li ve 15’li divan tarzını deneyerek ürünler vermiştir. Uzun yıllar Erzurum’da görev yaptıktan sonra emekli olarak tekrar Van’a yerleşen âşık, geçmişte büyük halk ozanlarından Davut Sularî ile Vanlı Âşık Celâlî’nin bazı kahvehanelerdeki âşık gecelerini yeniden canlandırmak, âşıklık geleneğinin devamını sağlamak üzere Van’da bir Âşıklar Kahvesi açmıştır.
      Hâlen Vanlı âşıklarla birlikte saz çalıp; mani, türkü, atışma, hiciv ve taşlamalarını halk ile paylaşmakta; sazıyla, sözüyle bu yolda nefes tüketmektedir. Çağlarî evli ve iki çocuk babasıdır.
       Hakkında Yazılan Kitaplar:
& Abdurrahman Adıyan, Dem Meclisi / Aşık Celali İle Aşık Çağlari’nin Atışmaları (2017, İbrişim Kitap, Bursa, 232 s.)
Şiirlerinden Seçmeler:

 GENÇLİK

Bilemedim gençlik senin kıymetin
Çalı ettin, diken ettin, çöl ettin
Ne yaptımsa gösterdiğin hürmetin
Viran ettin, harap ettin, yol ettin

Günler güne, aylar aya, yıl yıla
Bir ömür yaşadık senle kol kola
Seni her dem çektim eğri bir yola
Alev ettin, ateş ettin, kül ettin

Değerli varlığın eyledim köle
Ürün zamanında savurdum yele
Hazan mevsiminde bağda bülbüle
Sümbül ettin, gonca ettin, gül ettin

Başta aradığını sonunda bulan
Kendi ettiğinden kendi utanan
Değerli değersiz armağan kalan
Kâğıt ettin, kalem ettin, pul ettin

Mehmet Akçay geldi yaşlı çağlara
Su kâr etmez gazel olmuş bağlara
Kurdun kuşun geçmediği dağlara
Poyraz ettin, meltem ettin, yel ettin.

HAK MUHABBET NEFESİ

Hak muhabbet nefesinden cihanı var eyledi
İki cihan serverini kendine yâr eyledi
Evvelin nice peygamber, resûl geldi cihana
En son onu vekil etti emri izhar eyledi

Biz kulların görevidir Hakk’a iman eylemek
Haram yalandan kaçınıp daim doğru söylemek
Ölmeden öldürüp nefsi kötüleri paylamak
Hak yolundan sapanların yerini nar eyledi

Çağlarî der ki; Hakk’ı seven ismiyle ötüşsün
İman ile ölüm bulsun cennetine yetişsin
Ol sevdiği muhtarının ümmetine katışsın
Ehli mümin kullarına bunları kâr eyledi.


*Yardımları ve katkısı nedeniyle yazar Abdurrahman Adıyan’a teşekkür ederim.

Hiç yorum yok: