4 Ekim 2017 Çarşamba

MEHMET SABRİ GENÇ



(25 Mart 1983, Gaziantep - )

      
       1983 yılında 16 kardeşin (altısı vefat etmiştir) sonuncusu olaracak Gaziantep’te dünyaya geldi. İlk ve ortaöğrenimini Gaziantep’te tamamladı. Bir süre İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü İngilizce Departmanı’nda ve Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğrenim gördü. Buradaki öğrenimini yarıda bırakarak, eğitimini yurtdışında sürdürmeye karar verdi. Avusturya Salzburg Paris-Lodron Üniversitesi Kültür ve İnsan Bilimleri Fakültesi’nde lisans ve yüksek lisans talebesi olarak Analitik Felsefe öğrenimi gördü (2004–2009). Peter M. Simons, Dale Jacquette, Paul Weingartner gibi mühim filozofların derslerine katıldı. Felsefenin yanı sıra Alman Dili ve Edebiyatı, Deneysel ve Sosyal Psikoloji, Sosyal Ontoloji gibi alanlarla da ilgilendi. Alman Edebiyatı’ndan bazı çeviriler yaptı. Yüksek lisans tezini, psikoloji felsefesi çerçevesinde, “Franz Brentano’da Yönelmişlik Teorisi“ (Theorie der Intentionalität bei Brentano) başlığıyla yazdı. Sosyal felsefede irade serbestliği (libertas voluntatis) sorununu irdeleyen ‘Aptal Puma Sendromu’ teorisinin müellifidir.
       Uluslararası Franz Brentano Topluluğu, Salzburg Felsefe Topluluğu, Viyana Kültürlerarası Felsefe Topluluğu üyesidir. Mayıs – Eylül 2009 tarihleri arasında King’s College London (Londra Üniversitesi King’s College) Felsefe Bölümü’ne araştırmacı olarak davet edildi. 2012 yılında bir süreliğine Amerika’ya giderek Harvard, Princeton, MIT (Massachusetts Institute of Technology), Boston College, George Town ve Teksas Arlington Üniversitelerinde bir dizi konferanslara ve çalıştaylara katıldı. Viyana Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde, Prof. Dr. Franz Martin Wimmer’in danışmanlığında “İbn Haldun’un Asabiye Teorisi ve Kitlesel Yönelmişlik / Kitlesel Yönelmişlik Teorisi, Asabiye’nin Evrimi mi?” başlıklı doktora tezi çalışmalarını yürütmektedir. Yurda dönerek Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nün kuruluş ve oluşum sürecini başlatmış olup Öğretim Görevlisi olarak görevine devam etmektedir. Bugüne kadar Gaziantep Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde; Kültür Felsefesi, Siyaset Felsefesi, Bilim Felsefesi, Klâsik Mantık, Sembolik Mantık, İletişim Felsefesi, Hukuk Felsefesi, Hukuk Sosyolojisi, Etik, Felsefeye Giriş, Felsefe Tarihi, Estetik ve Psikolojiye Giriş dersleri verdi. Gaziantep Üniversitesi’nde çeşitli fakültelerde derslere girmeye devam ediyor. Gaziantep’te yaşıyor.
       Şiirleri, öyküleri, çevirileri ve yazıları        Avusturya Medyatik, Barbar (Berlin, Almanya), Berhava, Cogito, Hayat, Gri, Hece, Hece Öykü, Karabatak, Kitaphaber, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, Merdiven Şiir, Mühür, Nihayet, Sabah Ülkesi (Avrupa), Zaman yurt içi ve yurt dışında çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı / yayınlanıyor.
Yapıtları:
      Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları:
& Şey ve Tan (1. Baskı: 2008, 2.Baskı: 2014, Şûle Yayınları, İst., 80 s.)
& Karekök Hayat (1.Baskı: 2014, 2.Baskı: 2014, Şûle Yayınları, İst., 167 s.)
       Yayına Hazırladığı Kitaplar:
& Sorun Çağı ve Anatomisi (Prof.Dr. Ş. Teoman Duralı’nın Düşüncelerinin Derlemesi) (1.Baskı: 2009, 2.Baskı: 2011, 3. Baskı: 2015, Şûle Yayınları, İst., 180 s.)
& Deniz ve Kâşiflik (Prof.Dr. Ş. Teoman Duralı’nın Şiir ve Hatıralarının Derlemesi)  (2011, Şûle Yayınları, İst., 286 s.)
Kaynaklar:
Şiirlerinden Seçmeler:

BU ADAM

Kör bir gözden
İki gözlü çekmece yaratan adam
Çekmeceyi çilingir bir kadına bağışlayan adam
Vestiyere beylik tabancasını asan adam
Şapkasında devrik bir leylek taşıyan adam
devrik lideridir göçmen halkların.

Leyleği deviren adamlar
Yağan karı metreyle ölçer
Yağmuru kilometreye düşürürler.
Anneleri taşıyıcıdır onların
Döllerini bankalar havale eder.

Vestiyere beylik tabancasını asan adam
Kabzasında taşlaşmış üç tümör taşır
Çatıdaki leylekleri taşlar öfkeden
boş zamanlarında güvercin kızartır
Armut pişer, ağza düşer lâkin
Kızarmış güvercin ağza doğru uçmaz der
Aç kalır.

Bu adam
Serada leylekler yetiştirir
Bu leylekler
Ölü kardeşlerini diriltir Mozart’ın
Bu adam
Leyleklere opera söyletir
Bir kızdan saraylar kaçırır
Bu adam.

Bu adam
Deniz gezdirir dağlarda
Che kuvarır yaktığı puroların dumanına
Bu adam
Arkadan ilikli gömleğini
Terzi Fikri’ye diktirir.

Bu adam
Tavada döllenmiş yumurta kızartıp
Din ile iman işlerini ayırır.
Dünya bir tiyatrodur ancak
Bu adam
Bir sirkte ayı oynatır.

Bu adam ölürse
Dünya sahipsiz kalır.

Mühür, Sayı: 33, Ocak-Şubat 2011

İT DİRSEĞİ

Ben,
Ebûcehil karpuzu
hep kabak çıkan
kör bir çıban.

Ben,
Japon kaktüsüne konmuş,
Çekik gözleri kör bir arı.

Ben,
kabuksuz yumurtlayan
kör bir tavuk.

Ben,
Şenliklerde boy gösteren
Kör bir kadehbaz.

Ben,
Kör bir kakanoz.

Ben,
Tanrısını arayan kör bir şeytan

Herkes anasının gözü
benim anam kör.
Herkesin dili pabuç gibi.
Benimkisi, anamın ördüğü
bir bebek patiği.
Ben,
herkesin anasının gözünde
nankör bir it dirseği.

Ben,
hayat içinde kör bir nokta

Ben,
Kör bir mağaraya
Kendini asmış kör bir yarasa.

Ben,
kör tıpalı bir şarap şişesinde
körkütük bir çavuş üzümü.

Ben,
Yangına koşan
bir akordiyon körüğü.

Ben,
yaşadıklarını sindiremeyen kör bir bağırsak.

Ben,
anasıyla körebe oynayan
bir Köroğlu.

Herkesin bıçağı keskin,
benim bıçağım kör.
Lambam,
kandilim,
sokağım,
yolum
kör.

Herkes anasının gözü.
Benim anam kör.


Mühür, Sayı: 34, Mart-Nisan 2011

Hiç yorum yok: