3 Ocak 2015 Cumartesi

TAMER SAĞIR


(10 Ocak 1985, Ankara - )


      Klasik gitar ve pop gitar eğitimleri alırken, Ankara Büyükşehir Belediyesi Klasik Türk Sanat Müziği Çocuk Korosu'nda uzun süre korist olarak bulundu.
     2000 yılında ''Tepki'' ismi ile kurduğu rock grubuyla sadece Ankara'da, 2004 yılında ''Eflatun'' ismini alan Rock grubu ile ise pekçok şehirde konserler verdi. Gruplarda daha çok gitar çaldı ve geri vokal yaptı. Gruplarıyla şarkı yarışmalarına da giren Tamer, pek çok yarışmada finale kaldı. ''Sözlerin Gelir Üstüme'' isimli şarkısı 2005 yılında Bilkent Radyo'da en iyi şarkı ödülünü aldı.
       2004 yılında İstanbul'a yerleşti. İstanbul Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı ile Gazetecilik Bölümlerini bitirdi. “Palimsest” dergisini çıkaranlar arasında yer aldı.
       Grubunun dağılmasının verdiği şaşkınlıkla bir süre müziğe ara verdi. Kırçıl’a Ziya Kasapoğlu tarafından çekilen tanıtım videosunda hem oynadı hem de videodaki sözü ve müziği kendisine ait olan şarkıyı seslendirdi. 2013 yılının yaz aylarında ilk albümü ''Sen Duy Diye''nin kayıtlarına başladı.
       Şiirleri, öyküleri, yazıları ve söyleşileri Akatalpa, BirGün, Edebiyat Ortamı, Evrensel, Kaos GL, Karakalem, Spleen, Yasakmeyve vb. gibi dergi, gazete ve fanzinlerde yayımlandı.
      Ödülleri:
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Kırçıl (2011, Komşu Yayınları: 103, Şiir: 94, İst., 56 s.)
& Arabın Şeyi (2013, Noktürn Yayınları, İst., 64 s.)
Kaynaklar:


Şiirlerinden Seçmeler:

B'nin Şiiri

Çam devrildi, son görmelerim diye paniğim
Çantasına attığım muskaları görürse diye annesi
Bahar gelmiş, yeni bir darbe planı yapılmış; bana ne
Dürüp kalbimi soktum en sevdiğim kitabın içine
Ama yok; haberin var mı olandan bitenden.

Şu günlerde hep mısır çarşısında geziyorum
Hep sultanahmet'te; hangi çiçek ne zaman açar solar
Hangi baharatın fiyatı ne kadar biliyorum
En çok huş ağacının yere serilişini seviyorum.
Bakırcılar, tenha kalabalıklardaki çocuklar
Reşit bir hikayeye burun kıvırmış aşklar ve aşklar...
Ve hep sordum seni; gelenden gidenden

Annemden dayak yemem bu yaşta ya da tokatını Allah'ın
Sabit olan her şey çürür diye gezdirdiğim canım
Güneşe çıkan kedi ve köpeklerin mutluluğuna ağlamamdan az çok.
Duygusal bir günahkârım bu aralar, "romantik" bir şirk
Yine de Allah büyüktür dedim hep içimden içimden

Benim odama artık melekler inmiyor; ne bu cennet budalalığı
Anlamadığım pek çok şey var geceleri yatağımı döndüren
Geceleri, rüyama giren şeyhim dua et diyor bol bol ve unut
Ben aşk'a çıkan kelimeleri buluyorum sözlükten.

“Kırçıl” adlı kitabından

Hiç yorum yok: