16 Ocak 2017 Pazartesi

MURAT MURATOĞLU


(1957, Murgul / Artvin - )


      İlk ve ortaöğrenimi Artvin’de, yükseköğrenimini İstanbul’da tamamladı.
       Aşıklık geleneği ve şiirin belirgin olduğu bir ailede büyüdü. Yörenin önemli şairlerinden Xodlu Noksani’nin (1922-1964) oğlu olmasına karşın küçük yaşlarda babasının ölmesi yüzünden halk şiirine ilişkin geleneği öğrenmesinde yörenin öteki şairlerinin etkisi oldu.
       Yüzlerce sayfayı bulan babasının notlarını ve defterlerini ilk gençliğinde incelemeye başladı. Bu dönemden sonra şiirle daha yakından ilgilenen Murat Muratoğlu, aynı zamanda bağlama çalmayı öğrendi.
       Şiirlerinde çeşitli konuları işleyen Muratoğlu’nun şiirleri değişik araştırmalarda aktarıldı ve bestelendi.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Yüreğimin Sesi (2003, Kum Yayınları, 112 s.)
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

AĞIR

Açmadan soldurdun gülü yaprağı
İz etti hallerin yürekte ağır
Ben ölünce at üstüme toprağı
Avuçlar da ağır kürekte ağır

İnandığım doğru yolda gidenim
Bu uğurda canı feda edenim
İsterse çeksinler dara bedenim
Sallanıp da dursun direkte ağır

Coşunca duygular tutmaz freni
Baş tacı ederim kalbe gireni
Birden kaçıp gitti gençlik treni

Kaldım ara yerde durakta ağır

BAŞKA YERDE

                   Bekir Karadeniz’e

Ruhu bedenine yabancı yaşar
Akıl başka yerde dil başka yerde
Yaşam boşluğunda sonsuza koşar
Adım başka yerde yol başka yerde

Hiç sormadan meskenine girdiler
Zorladılar uzaklara sürdüler
Can dostu sazına basıp kırdılar
Mızrap başka yerde tel başka yerde

Felek örüyordu kötü ağları
Kurtlar bastı gönlündeki dağları
Kesip kesip budadılar bağları
Diken başka yerde gül başka yerde

Meçhul gezdi gelecekten yarından
Çok şeyi yitirdi olan varından
Ayırdılar sevdiğinden yarinden
Hiç dostu kalmadı bil başka yerde

Paylaşırdı ekmeğinden dilimi
Şiar etti kendisine ilimi
Issız topraklarda sezdi ölümü
İrfan başka yerde çöl başka yerde

SENİ

Bil ki ne vazgeçer ne de bıkardım
Görseydim bu yolun başında seni
Alıp kollarıma dağa çıkardım
Bursa’nın karında kışında seni

Düştü gönlüm bir amansız kedere
Bu sitemler sana değil kadere
Ağlamam düşersin diye sen yere
Saklarım gözümün yaşında seni

Dökülsün alnına kakülün tel tel
Değmesin saçına dağıtmasın yel
Ne dokunsun sana bir yabancı el
Ne de görsün kimse düşünde seni

Sanma ki alışır sanma doyardım
Seninle bir günü çağa sayardım
Sensiz geçen ömrü nere koyardım
Tutsaydım kalbimin dışında seni

Ölüm belki uzak belki de yakın
Duyarsan haberim üzülme sakın
Uzat ellerini şöyle bir dokun
Hissederim mezar taşında seni

Hiç yorum yok: