Keşke 2013 yılında yayın hayatına merhaba
diyen genç bir dergidir. İki aylık periyotlarla çıkan derginin şu ana kadar on
dört sayısı okuyucuyla buluşma imkânı bulmuştur. Dergi A5 boyutunda hazırlanmış
olup, okuyucu tarafından kolay taşınabilmesi hedeflenmiştir. Bu alışılmadık
ebatları sayesinde okur tarafından ilgi ve beğeni görmüştür. 5 kişiden oluşan
bir yayın kuruluna sahip olan dergide yayın kurulu gelen yazıların seçilmesi ve
tashihinden mesuldür. Dergi aynı zamanda, tüm yazarların birbirlerini
yorumlayıp eleştirebildiği bir edebiyat atölyesidir. Dergi şiir, deneme, öykü,
düşünce yazıları, edebi söyleşiler, kitap ve yazar incelemeleri gibi birçok
alanında varlık göstermektedir.
***
Derginin Künyesi:
İmtiyaz Sahibi: Ragıp Düzyol
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: M. Fatih Cinoğlu
Editör: Münir Ersan Tuna
Yayın Kurulu: Engin Hamamcı, Hasan Ziya, M.
Fatih Cinoğlu, Münir Ersan Tuna, Nurullah Deveci
Kapak: Alperen Köseoğlu
İllüstrasyon: Alperen Köseoğlu
***
Sayı: 1, Eylül-Ekim 2013
1. Sayının sunu yazısı:
Editörün Notu
Farz edelim ki, bu dergi soğuk bir kış
gününde posta kutunuza düşen sıcak bir mektup. Bizler de alıcıları henüz meçhul
olduğu halde, içimize her düştüğünde mektup yazmaktan usanmayanlarız.
Giriş katında varlığını bildiğimizden beri
kilitli duran o posta kutusunun anahtarını gelin hep beraber aramaya
başlayalım. Faturalar ve renkli broşürlerin arasında boğulmak olmasın artık. Ya
da kredi kartı borcumuzu ödemeyi unuttuğumuz için çöpe gitmesin ağaçlar. Güzel
cümleler okumak, tebessüm dolu satırlar yazmak için kesilsinler sadece.
“Keşke” üzülebilseydik mektupsuz kalmaya;
eve dönmeden telefonumuzun şarjının bitmesine üzüldüğümüz kadar. Oysa mektupsuz
kalmanın ne kadar vahim bir durum olduğunu sezdirmiyor muydu mısralarında şair
bizlere, “hiçbir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa” diyerek. Yani dediğimiz o
ki harcamak olmasın hep, biriktirelim biraz da…
Ezcümle, biz posta kutumuz boş kalmasın
isteyenlerdeniz. Mektup arkadaşı olmanın aynı zamanda gönül arkadaşı olmak
anlamına geldiğini bilmekteyiz. Ve hepsinden öte, doğum gününde bir mektup
açacağı ya da el yapımı bir kitap ayracı aldığına sevinenler kadar sevinebilmek
istiyoruz hepimiz.
Ayrılık gibi zor gelir hep, o yüzden son
cümleyi Yıldızlı Atlas söylesin:
“Ben sana yazılan bir mektup olsaydım, sana
ne söyleyeceğimi, neler anlatacağımı yine bilemez, sözün tam burasında
biterdim.”
Münir Ersan Tuna
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder