11 Aralık 2015 Cuma

KEŞKE İki Aylık Düşünce ve Edebiyat Dergisi



Keşke 2013 yılında yayın hayatına merhaba diyen genç bir dergidir. İki aylık periyotlarla çıkan derginin şu ana kadar on dört sayısı okuyucuyla buluşma imkânı bulmuştur. Dergi A5 boyutunda hazırlanmış olup, okuyucu tarafından kolay taşınabilmesi hedeflenmiştir. Bu alışılmadık ebatları sayesinde okur tarafından ilgi ve beğeni görmüştür. 5 kişiden oluşan bir yayın kuruluna sahip olan dergide yayın kurulu gelen yazıların seçilmesi ve tashihinden mesuldür. Dergi aynı zamanda, tüm yazarların birbirlerini yorumlayıp eleştirebildiği bir edebiyat atölyesidir. Dergi şiir, deneme, öykü, düşünce yazıları, edebi söyleşiler, kitap ve yazar incelemeleri gibi birçok alanında varlık göstermektedir.

***

Derginin Künyesi:

İmtiyaz Sahibi: Ragıp Düzyol

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: M. Fatih Cinoğlu

Editör: Münir Ersan Tuna

Yayın Kurulu: Engin Hamamcı, Hasan Ziya, M. Fatih Cinoğlu, Münir Ersan Tuna, Nurullah Deveci

Kapak: Alperen Köseoğlu

İllüstrasyon: Alperen Köseoğlu

***

Sayı: 1, Eylül-Ekim 2013

1. Sayının sunu yazısı:

Editörün Notu

Farz edelim ki, bu dergi soğuk bir kış gününde posta kutunuza düşen sıcak bir mektup. Bizler de alıcıları henüz meçhul olduğu halde, içimize her düştüğünde mektup yazmaktan usanmayanlarız.

Giriş katında varlığını bildiğimizden beri kilitli duran o posta kutusunun anahtarını gelin hep beraber aramaya başlayalım. Faturalar ve renkli broşürlerin arasında boğulmak olmasın artık. Ya da kredi kartı borcumuzu ödemeyi unuttuğumuz için çöpe gitmesin ağaçlar. Güzel cümleler okumak, tebessüm dolu satırlar yazmak için kesilsinler sadece.

“Keşke” üzülebilseydik mektupsuz kalmaya; eve dönmeden telefonumuzun şarjının bitmesine üzüldüğümüz kadar. Oysa mektupsuz kalmanın ne kadar vahim bir durum olduğunu sezdirmiyor muydu mısralarında şair bizlere, “hiçbir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa” diyerek. Yani dediğimiz o ki harcamak olmasın hep, biriktirelim biraz da…

Ezcümle, biz posta kutumuz boş kalmasın isteyenlerdeniz. Mektup arkadaşı olmanın aynı zamanda gönül arkadaşı olmak anlamına geldiğini bilmekteyiz. Ve hepsinden öte, doğum gününde bir mektup açacağı ya da el yapımı bir kitap ayracı aldığına sevinenler kadar sevinebilmek istiyoruz hepimiz.

Ayrılık gibi zor gelir hep, o yüzden son cümleyi Yıldızlı Atlas söylesin:

“Ben sana yazılan bir mektup olsaydım, sana ne söyleyeceğimi, neler anlatacağımı yine bilemez, sözün tam burasında biterdim.”

Münir Ersan Tuna


Hiç yorum yok: