(1968, Çorum - )
İlk ve orta öğrenimini Çorum’da tamamladı. Çorum Ortaköy Lisesi ve Uludağ Üni. Eğitim Fakültesi’ni bitirdi. İstanbul, Kars ve Artvin'de çalıştı. Halen Çorum’da öğretmenliğe devam ediyor. Anadolu Üni. Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Çorum’da yaşıyor; evli ve iki kız babası.
Şiir, yazı ve şiir çözümlemeleri Akatalpa, Akdeniz Edebiyat, Başka, Berfin Bahar, Bir Yeni Biçem, Çınardibi, Eliz Edebiyat, Karayılkı, Mavi, Mor Taka, Mühür, Sincan İstasyonu, Son Gemi, Şiiri Özlüyorum, Yazılıkaya (Eskişehir), Yeni Biçem gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları: Şiir: *Akdeniz Kederim, Başak, İst.: 2008 *Herkes Acısına Kabuk, Şiiri Özlüyorum, Nevşehir: 2018.
Eleştiri: *Kendine Zalim, Mühür, İst.: 2020
Kaynaklar: Kendine Zalim, Mühür, İst.: 2020
*15 Nisan 2022 tarihinde güncellendi.
Şiirlerinden
Seçmeler:
ARAMIZDAKİ ZAMAN
Ne çok öldü
büyüklerim
oysa hepsinin
küçüğüydüm
çocukluk aynasıydım
ellerinde
deri/n/deki
çatlamış çizgileri hohlayan
Dediler bu keder
çizgisi, üç vakte böler gençliği
ah! yüzüme sürdüğüm
ellerimin inancı
parmaklarımdan
aksın kırmızısı ağır kederin
karışmış say
geceye, başımdaki okuntularımı
Bir ağacı
duduğundan öpüyorum
damarlarım
ısınıyor, kulağımdaki inancım artıyor
baktıkça çoğalıyor
sararan dağınıklık
bir ömrü
sombaharlıyoruz dedemde
Yüzümden
uzaklaşıyor fotoğraflar
Bir serçeyi
severken ki ellerim üşüyor, küçülüyor
Ben azaldıkça güne,
artıyor aramızdaki zaman
Şimdinin dünü
çok hızlı kayıyor yarına
Akatalpa, Sayı: 144, Aralık 2011
“Herkes Acısına Kabuk” adlı kitabından
BELLİ
OLSUN
acı köpüğünü koy ortaya dost olduğun belli
olsun
kırk söz söylesen hatırını iliklerimde
köpürtürüm
aşkın son sözü bendini yıkar ırayan
yemen’in
acepler içinde kim geçmez ki türkünün
içinden
söz sağdır gökyüzünden dökülsün yeşeren
toprağa
damarlarımdan geçen söz can olsun dostun
yoluna
kurt da geçermiş elmanın içinden dert de
oyar kendini zaman içinden geçene bakılmaz
mı
ben de bilirim dostlarımı, tanırım
sırtımdaki yaradan
çünkü her keder ölümün ucundan tutar biraz
boynumu sunuyorum celladıma bir tepside
varış çizgisine gözüm seğiriyor görmezleniyorum
bende ölüyor yaşadıklarım sır diyorum adına
yabanlık kalsın gecenin mavisi ölümün
üstünde
susmanın tırmalayan kahpeliği, her ağaç
oyar kendini
kanayan sendense açık kalmış gönül
yarasıdır dil
çatlak duvarına sığınmış keder çizgisini
geçen alnım
yabanı örtünen ömür bedeni dilsiz geçer
sokaktan
acı sözünü koy ortaya dost olduğun belli
olsun
nakışlarım iliklerime dostuna post olan
sözünü
Akatalpa,
Sayı: 171, Mart 2014
“Herkes Acısına Kabuk” adlı kitabından
BİRİCİK
biricikliğimi bana
sırtlayan gece
arıma petek
dokumanın sarı zamanı düşmüş elime
sivri dilini sevdim
bahara kokan haylaz tomurcuğun
altıdan genler
dokunmuş yaylasına anzerin
sırlaya sırlaya bal
olur nakışında tenimiz
üşüme demiştim sana
çünkü bahar, söndürme polen gözlerini
dinleseydin dansına
içli yeminler sarardım anneme özençli
katığına emek
koyardım ballı dürümler sanırdın
bazen aklımdan önce
yürüdüğümü de söylerdim sana
merhemin merheme
çaresi olmazmış
sev çiçeğine sırnaşık
oğul endamını
kapat ağzını
poyrazın, yel almasın çünkü oğul
güneşten bana
armağan, bir akşam kaldı oysa
ört üstüne geceden
sızan sesini
bir ömür boyu gizil
kalsın saadet
Akatalpa, Sayı: 115, Temmuz 2009
“Herkes Acısına Kabuk” adlı kitabından
KENDİR İP
Eksiltili düşlerin
zamansız tamircisiyim
yoluna özrümü
serdiğim yitik sevgili
senin olsun uyuşmuş
ayağımda soğuk kuyu
çarıktan canik
markaya geçen zincirin halkası
Soğuk suya
yatırılmış bir kendir sersemiydim güzünüzde
bıraksan ipimi
çekerim ömrümden, ne minnet size
neye kısmetmiş
ilmiğini dişlediğim mendebur zaman
Göbeğinden ömre
bağlanan hayat boynuma hem ölüm
beni yaratan
annemin karnı sızım sızım sızlasın
sivas’ın darında
yandığım, suyundan içtiğim sultan
boy/n/umu ölçerim,
hayat nasıl gelirsen
başım gözüm üstüne
Altındaki sehpanın
ayağı olsam
salardım kökümü
toprağa
kucaklar öperdim
boynundaki halkını
Bak uyuşan ellerim
sadece pirim yanlış anlama sakın
kalbimin kaslarını
yumuşatacak sesini sûr üfle boynuma
İki halkın öpüşmesi
akar susuz ve ayaz geceme
tarihimden sızan
kandı avcumda biriktiğim
hüseyin deyip
başıma koymuşluğum bundandır
bundandır iki elimi
yıkamadan sana koşmuşluğum
Susuyorum ya
dilimin yarası kancıktır
elim ardımda
geziyorum zaman kötü
boynumun darası olsa
olsa bir kendir ip
ağır gelsin o ipe
yoluna
bağışladığım günahlarım
Şubat 2011
Akatalpa, Sayı: 136, Nisan 2011
“Herkes Acısına Kabuk” adlı kitabından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder