(1917, Aşağıkotanlı
köyü, Selim / Kars - 1998, Ankara)
Asıl adı Üzeyir Aziz Göktekin’dir. 10 yaşlarında Süphanazak köyündeki medresede
ilk eğitimini aldı. Yaklaşık 13 yaşlarında aşıklık geleneğine ve şiire ilgi
duymaya başladı. İlk ustası Aşık Dursun Cevlani (1900-1975) oldu. Bağlama
çalmayı ve geleneğe ilişkin ilk bilgileri de öğrendiği Cevlani ile 8 yıl
birlikte yörede dolaşarak kendinin geliştirdi. Sonraki yıllarda Aşık Ali
Bektaş, Posoflu Müdami (1914-1968) ve Sosgertli Hicrani (1899-1978) ile
görüşerek birlikte çeşitli şenliklere katıldı ve değişik ödüller aldı.
10 yıl kadar öğretmenlik, değişik kurumlarda memurluk ve 8 yıl kadar
köyünde muhtarlık yaptı. 1950 yılında Kars’a yerleşerek aşıklığa burada devam
etti.
Şiirlerinde değişik konuları işleyen Aşık Pünhani, usta malı
söyle-melerin dışında birçok aşık anlatısı ve makamı bilmekteydi. Bu anlatıları
uzun dönem TRT Radyoları bünyesinde aktarıldı.
Şiirlerinin bir bölümünü 1972 yılında kitap olarak yayınladı.
Aşık Pünhani Ankara'da öldü ve orada toprağa verildi.
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
BİZİM
Biz bu aşkın tüccarıyız çekilen kervan
bizim
Yükümüz mücevher dolu tükenmez mercan bizim
Bize bakıp tan edenler hakikatten uzaktır
Yaralara merhem süren ağızda derman bizim
Ne Ferhat’ız ne Mecnun’uz yolumuz dağlar
taşlar
Göğsümüz iman deryası hakkın gemisi işler
Kim için feryat ederiz şahit gökteki kuşlar
Vereceğiz canımızı yazılan ferman bizim
Bizim sırrımız gizlidir bunu hiç kimse
bilmez
Biz ölür gideriz amma kalır ismimiz ölmez
Öyle bir gizli esrar ki gider de geri
gelmez
Buna gönülden inandım Üzeyir Pünhan bizim
*Güncelleme Tarihi: 24 Eylül 2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder