(2 Şubat 1970,
Ankara – 11 Ağustos 1992, İstanbul)
Ankara İltekin İlkokulu, Ankara Cebeci Ortaokulu ve Ankara Yenimahalle
Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümü’nü bitirdi. 1989-1991 yılları arasında
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde okudu.
11 Ağustos 1992’de İstanbul Kadıköy'de yaşamına son verdi. Ölümünden sonra 1993
yılında ailesinin öncülüğü ve arkadaşlarının katkısıyla Kaan İnce Kültür ve
Sanat Vakfı kuruldu.
1986 yılında ilk şiirlerini yazmaya başladı. 1988-1989 öğretim döneminde,
üniversite hazırlık kursundaki Türkçe öğretmeni Nizamettin Uğur’un desteği ve
yönlendirmesiyle şiire yoğunlaştı. Yayınlanan ilk şiiri “Deyişler 1” Ocak 1991’de
Milliyet Sanat dergisi “Genç Şairler Köşesi”nde yayımlandı. Şiirleri, Bavul (ö.s.), Çağdaş Türk Dili, Damar, Gülali (ö.s.), İzlek, Karşı, Milliyet Sanat, Promete, Varlık, Yazılı Günler vb.
gibi dergilerde yayımlandı.
Ödülleri: 1992 yılında Yaşar
Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde dikkate değer şirler arasında yer aldı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Gizdüşüm (1992, Papirüs Yayınları, İst.)
& Ka n (1997, İzlek Yayınları, Ank., 88 s.)
& Gizdüşüm – (Gizdüşüm / K an / Birinci Defter) (Yayına
Hazırlayanlar: Nizamettin Uğur ve Kenan Yücel; Bütün şiirleri; Gizdüşüm ve Ka n
kitaplarının yanı sıra defterinde kalmış şiirleri şairin el yazısıyla
"Birinci Defter" bölümünde; Kaan İnce albümü, şiirler kaynakçası ve
şiir başlıkları dizini ile birlikte, Nizamettin Uğur'un önsözüyle; 2016, Ve
Yayınevi, İst., 240 s.)
Şiirlerinden
Seçmeler:
HÜZÜN
KORKUSU
İçime çektiğim gökkuşağı
Beyaz gecelere koro yazılan sabah umudumdu
Şiir ıslatan gözyaşı, yalnızlığım.
Kana kana düş içen esrikliğinde sevginin
Yüzer gibiyim.
Başımda yağmurdan karanlık bir yüz
Güz ölümleri çoğaltır.
Son kez uyanıyorum.
Hıçkırıklar: Kayan yıldız korkusu.
Devraldığın ikizler: Hüzün korusu gözler.
Dünü tersine okuyorum.
Eşitsiz gelişim yaraları kalbimde.
Elime saat zemberekleri döküyor zaman
Sesindeki kınadan.
Mor laleler seraplarımda.
Yazık intiharların salıncaklarına şafak
söken
İkindi dudakların yoksa karanlığı
Salınsak… Aşka… Durmadan…
“Ka
n” adlı
kitabından
KA
N
yüzün yakamozlanır akşam saatlerinde
kime çıkmaz ki piyangosu hüznün
belki de sombalığına en son
ve demir kırı bir taya
ertesi yasaktı, es vardı
bir tek uzun gecelerde
çıkrığında intihar edeceğim kuyu
zaman kuyusu, soluksuz ve ıssız
inip çıkar ölüm, durana dek yüzümdeki
sevişen kederlerle gülün gümü
adımdan çıkardım bir a
gözlerimde gezer geriye kalan
“Ka
n” adlı
kitabından
YAŞAMA
SEBEBİ
sıkmışım dişlerimi gözlerim kanayana kadar
çeyizimizde hüzün motifleri
göçebe bir ağıt göğsümün derinliklerinde
bu aşkın dönüşü yoksa
duman kırığı gözlerinde gecenin
hıçkırıkları
kırık keman sesi ve adağım var
moraran hercai düşlerim ateşi delip ıslatır
mendilimi
kalbime dolar -sonsuz uykuma- korkuya
susamış yasadışı
bir rüzgâr
bu aşkın dönüşü yoksa
suya düşer kokusu menekşelerin
deniz her zamankinden daha köpüklü
serçeler bi garip ötüşlüdür
martıları mavnalarla başka türlü danseder
hamuruna sevgi
katılmış bu dünyanın
küflü yüzler yok hiçlik de
hani ne derler gözlerinden öperim çocuk, gamlı
sevda, şiir
ne´m kalır geriye gülüm seni alırlarsa
benden
tiksintiler toplamı umutsuzluk sapağında
ölüm
“Ka
n” adlı
kitabından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder