(1937, Yukarı Xod
(şimdiki adı Yukarı Maden) Köyü, Artvin - 2008, Bursa)
Asıl adı Hüseyin Mutlu’dur. İlkokulu köyünde okudu. Küçük yaşlardan
itibaren ailesinden ve çevresinden aşıklık geleneğini öğrendi. Önce usta malı
türküleri söyleyen Aşık Perişan zamanla kendi şiirlerini yazmaya başladı. Değişik
zamanlarda köyünde ve başka yerlerde görüştüğü aşıklarla karşılaşmalar yaptı.
İlkokul
yıllarından beri şiir yazan Aşık Perişan’ın birçoğu yazıya geçmemiş yüzlerce
şiiri bulunmaktadır. Özellikle doğaçlama söylediğinden dolayı, akılda kalmadığı
ya da kağıda geçirilmediğinden çoğu zaman yitip gitmektedir.
Toplumsal taşlamalardan sevgiye, gurbet yaşamından sıla özlemine dek
birçok konuyu işleyen Aşık Perişan’ın şiirleri çeşitli dergi, gazete ve
araştırmada yer aldı. Ayrıca bazı şiirleri bestelendi.
Aşık Perişan Bursa’da öldü ve orada toprağa verildi.
Ayrıca asıl adı Vartan olan Ermeni kökenli Akhisarlı bir Aşık Perişan
(1820-1881) daha bulunmaktadır.
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
BURDA
(BURSA DESTANI)
Bu koca Bursa’nın halini yazem
Bahar başka burda yaz başka burda
Kısmet olmuyor ki sılayı gezem
Senet başka burda söz başka burda
Çiçekler kokusuz petekler balsız
Şehir gürültülü insanlar halsiz
Herkes birer robot kör sağır dilsiz
Kulak başka burda göz başka burda
Rezaletin adı olmuş medeni
Harap ediyorlar sağlam bedeni
Gel de gör bunları taklit edeni
Eğri başka burda düz başka burda
Bu düzene uyum sağlayamazsın
Bakarsın bakarsın anlayamazsın
Erkeği kadını tanıyamazsın
Oğlan başka burda kız başka burda
Kirli şey çok utanırım yazmaya
Yüzde seksen bozuk kalmamış haya
Zengini binekli fakiri yaya
Yollar başka burda iz başka burda
Kestirme gidemem herşey dolaşık
Zaten hayat burda karmakarışık
Genci ihtiyarı dünyaya aşık
Rüzgar başka burda toz başka burda
Gül dalına baykuş konmuş ötüyor
Burdaki çilemiz bize yetiyor
Elma ağacında armut bitiyor
Limon başka burda muz başka burda
Der Perişan ömür bitti gidiyor
Bizim gemi zaten battı batıyor
Sazıyla sözüyle çattı gidiyor
Aşık başka burda saz başka burda
FELEK
Yaktı beni ayrılığın yarası
Ne ağlattın ne de güldürdün felek
Gurbet el dediğin bir baş belası
Yüzümde rengimi soldurdun felek
Gurbetin yoları yol oldu bana
Aktı gözyaşlarım sel oldu bana
Can ciğer dostlarım el oldu bana
Ölmeden tabutum kaldırdın felek
Kara bela gibi başımda durdun
En sonunda beni kalbimden vurdun
Pay eyledin kurdu kuşa yem verdin
Bir kara kuyuya doldurdun felek
Der Perişan benim belalı başım
Tükendi kalmadı ekmeğim aşım
Ne akraba kaldı ne arkadaşım
Tükettin ömrümü öldürdün felek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder