18 Ekim 2018 Perşembe

MINAYIKLI İKRARİ



(1927, Mınayık (şimdiki adı Kuyudere) köyü, Arguvan / Malatya – 2010, İstanbul)


       Asıl adı Muharrem Naci Orhan’dır. Köylerinde okul olmadığından İlkokulu Ermişli ve Körahöyük köyünde, ortaokulu Arapkir’di, liseyi Malatya’da, yükseköğrenimini İstanbul’da tamamladı.
       Köylerindeki dedeler ve aşıklar, özellikle amcası Aşık Hasan Hüseyin Orhan’dan etkilenip dinleyerek aşıklık geleneğini ve bağlama çalmayı küçük yaşlarda öğrenmeye başladı. Yaklaşık 7 yaşında cura, 10 yaşında ise bağlama çalmayı öğrendi.
       Bir meclis sırasında babası ve meclisin ileri gelenleri tarafından mahlası verilen Mınayıklı İkrari, gençliğinden itibaren Elbistan’ın Kantarma köyünden Ali Dede, Mehmet Ali Dede, Abuzer Dede, İbrahim Dede ve Arapkir’in Hastek (şimdiki adı Aluçlu) köyünden Zeynel Dede ve oğlu Ali Özcan Dede aracılığıyla kendini geliştirdi ve yöre tavırlarını, deyişleri, duazları öğrendi.
       Mınayıklı İkrari 1960 yılından itibaren aynı zamanda avukat olarak görev yaptığı birçok yerden başka Türkiye’nin değişik bölgelerinde ve bazı Avrupa ülkelerinde cemler yönetti, çeşitli toplantı ve etkinliklere katıldı.
       Kendisinden sonraki birçok aşığın yetişmesine katkıda bulunan İkrari’nin şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda yayımlandı.
       Mınayıklı İkrari İstanbul’da öldü ve orada toprağa verildi.

Şiirlerinden Seçmeler:

BAK DUVARA

İşe yaramayan kişi
Bak duvara bak duvara
Dışı bozuk çürük içi
Bak duvara bak duvara

Secdeyi ademe eyle
Derdini Tabibe söyle
Ne öyledir nede böyle
Bak duvara bak duvara

Hayırda derman nerde
Bulamazsın derman nerde
Kabe nerde sen nerde
Bak duvara bak duvara

Çevirip ademe gelin
Arı gibi güle konun
Acep ne olacak halin
Bak duvara bak duvara

İkrari harf ile nokta
Allahı arama gökte
Hak ademde adem hakta
Bak duvara bak duvara

BENZER

Salınarak biri gider
Boyu selvi dala benzer
Ona hasret bülbül öter
Tomurlanmış güle benzer

Kipriği ok kaşlan yay
Sanki bedirlenmiş bir ay
Huriden melekten bir soy
Dili oğul bala benzer

Gözler ahu saçı kara
Zahmi aile açtı yara
Mansur gibi çekti dara
Zülfi ile tele benzer

Kıya kıya can bakar
Baktıkça sinemi yakar
Ab-ı Kevser olmuş akar
Çoşkun akan sele benzer

İkrari der gelenlere
Hasbi halim bilenlere
Hayat verir ölenlere
Seher vakti yele benzer

Hiç yorum yok: