(3 Mayıs 1939, Bingöl –
14 Nisan 2008, Kuşadası / Aydın)
Yıldız Akşam Teknik Okulu’ndan
ayrıldı. Okulda sinema ve edebiyat kulüplerini kurdu. Behçet Necatigil’in
desteği ile “Yankı” adlı okul sanat dergisini 8 sayı çıkardı. “Beşgen Şiir
Dergisi”, “Sinefilm”, “Sinema Sanatı” dergilerinin kurucu yayınlayıcısı oldu. Şiirleri
ve sinema yazıları Varlık ve İmece dergilerinde yayınlandı. 1964’te Set
Kitabevi’ni kurdu. Çeşitli gazetelerde çalıştı. 1981 yılında kurduğu “Antoloji”
şiir dergisi, 12 sayı yayınlandı. İlk dönem “Beşparmak” dergisinde yayın yönetmenliği
de yaptı. Balova Üretim Çiftliği adına “Balova” ve “Balova Rehber” dergilerini
çıkardı. Günaydın gazetesinin Ankara temsilciliğinde, Dünya ve Ticaret
gazetelerinde ekonomi ağırlıklı yazılar yazdı. Kapari bitkisinin Türkiye’de tanıtılmasına
öncülük etti. 14 Nisan 2008 tarihinde Kuşadası’nda kalp krizinden öldü. Söke’de
Granta Mezarlığına defnedildi.
Sürekli Sarı Basın Kartı sahibi olup; evli ve üç çocuk babasıydı.
Yapıtları:
Antoloji:
&
Ezberlenecek Atatürk Şiirleri
Antolojisi (1984, Pülten
Ajans Yayınları, Şiir Antolojileri Dizisi: 1, Söke)
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
EVREN
EZGİSİ
– Gök bulutsuz, yıldız çok
Bağırtımı duymuyor kulaklarım –
Dam üstü yatısı geceleyin
Gözlere korku
Evren ezgisi duyulacak gözünü yum
Uzaksan dam altlarına
Örtülere sövülmüşlüğünden caymışsan
Sarılmışsan yumak yumak yıldıza
Uğuldayacak o ezgi gözünü yum
Korkaksan duygusuzsan o sıra
Küçül küçülebildiğine
Evren ezgisinde sarhoş olmağa
Uyumaktan önce yitmeğe var
Elin uzat ezgi elinde gözünü yum
Evren ezgisinde titremek niye
Tomurcuklanan senin duygun
Koca evren senin gözünde geceleyin
Yönet dilediğince yıldızları ırmakça akıt
Yıldızlar sana birini düşündürüyor.
Yıldızları söndürmek için gözünü yum
Tomurcuklanan çiçeği düşünmek niye
Kuruyacak nasılsa denize at
Ağlamak niye dam üstlerinde
Evreni ölçmek hele geceleyin
Evrende tutku tomurcuğu aramak niye
Gözyaşında tomurcuk gözünü yum
Işık yıllarını say hele damlalarda
Açma gözünü düşün uzayda gördüğün
Damla mı ne kaç ışık yılı uzakta
tomurcuğun
Kaç
örtüye sarılmışlığın ısıtacak yüreğini ellerini
Ellerin göz çukurlarına göz göllerine
Onu arayana kızmışlığın yolunu gözleyene
Ellerinde ışık ışık saymada yüreğinde
aramada
Sus hele evren ezgisi bu gözünü yum
“Hele yum hele yum yum avuçlarını
Sevgiyi yakaladın kurumadı bu ırmak
Deniz üstlerinde gezi uzadı evrene bak
Kıyılarda taş, toprak damlar uzak”
Sus hele yumak yumak değil uzay
Evren ezgisinde gördüğün ırmak bu değil
Dam üstleri korkulu dam üstleri katı
Ellerin dam üstlerinde gözlerin nerde
Evren ezgisi susmada açma gözünü yum
Hani evren hani sen bu ne tez kaçış
Bak ışık yıllarınca uzak bir yıldız
O sönmeden belki kaymadan başka acılara
Uzat uzat nerde dam üstleri nerde yüreğin
Ağlayış yok ölçü yok hele ezgini dinle
Yok işte yıldız ırmak şelale yok
Bu ne uyku öncesiz bu neye kavuşmuşluk
Görmediğin tanıdığın yok evren ezgisinde
sen
Sen bir küçük tomurcuk dirençsiz ve suskun
Doyduğun özlediğin düşlerin için gözünü
yum
Beşparmak, Sayı: 29, Ocak 1992, s. 24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder