16 Haziran 2015 Salı

FERDA BALKAYA ÇETİN






 (1958, Malatya - )

Eğitimci. Malatya Mustafa Kemal Eğitim Enstitüsü mezunu. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra 2003'te emekli oldu. Yerel bir gazetede üç yıl köşe yazarlığı yaptı. Kırıkkale İl Özel İdaresi Bilim ve Sanat Merkezi’nde çalıştı Kırıkkale Kültür Sanat Derneği  kurucusu. KIŞYADER üyesi. Halen Kırıkkale’de özel bir kolejde çalışıyor. Kırıkkale'de yaşıyor; evli ve üç çocuk annesi. 
İlk şiirlerini öğrencilik yıllarında yazdı. Şiirleri ve yazıları; Acemi, Ada, Akatalpa, Aşkın e-Hali, Ayna İnsan, Babylon, Berfin Bahar, Bireylikler, Çağdaş Yaşam, Ekin Sanat, Eliz Edebiyat, FE Dergi, Forum Edebiyat, Hayal Bilgisi, İnsancıl, Kasaba Sanat, Körfezde Edebiyat, Lacivert, Mavi, MaviADA, Mavi Yeşil, Mühür, Şiir Vakti, Şiirden, Tmolos Edebiyat, Varlık, Yaşam Sanat, Yeni Dönem vb. gibi dergilerde ve yerel gazetelerde yayımlandı. Ankhaber'de yazıyor.
Sanatsal Sergileri: "Resmin Şiirle Yolculuğu", "Sanatın On Tonu" ve "Uzak Yakın Karma Sergi"
Yapıtları: Şiir: *Bahçesini Özleyen Kıza, Kırıkkale: kendi yayını, 1997 *Bir Şarkılık Vals, Kırıkkale: kendi yayını, 2001 *Ey Aklımın Yolculukları, İst.: Mühür: 2019 
Kaynaklar: BF, 18 Haziran 2022.

Hazırlayan: Şükrü Kırkağaç

*4 Ağustos 2022 tarihinde güncellendi.




Şiirlerinden Seçmeler:

AKIŞ, SESE VE RENGE

her şey ritme bağlanır sanma çünkü  duyduğum ses manasız ama
iyi bir öykü anlatıcısıyım ritmik harflerim günün içerisinden
uğraş ister sıkışıp kaldığım yer sorsan liste uzayıp gider
suyun uzaklığını planlıyorsan bir ağacın dibine ve az ötesine odaklan
morarmaya yüz tutmuş ayrık otu gibi fısıldasın yeter cümle alem
toprağa el değip gideyim yüzümün yarısı sessiz sedasız seher

biraz dinlence biraz yalpalama herkes dünyanın şenliği işte
evrilir kimsesizliğimiz  en iyi bildiklerimizden sınar  hayat
dünya; şekil, kavram, düş… panzehir kat az biraz
yaşa, seviş, iz bırak canlandır göğün soluk mavisini
iyimserlik bedenimizden arta kalan ama sızı bırakır çok insan
kalbimin yakınından geçer her ağrı boşluk an be an
uçurum, çocukların  büyüyemediği uyku diyor kelimeler 
işte salt bu sebeple dingin bir akışta kalmalı tüm renkler ve sesler

bırakamadıklarım eski küskün ve huysuz bir şehre  dair ama  bildiğim şeyler
ağzımda kalan tat yaylaların güzel esintisi gibi ama yaklaşınca uzaklarda
dünya sesten ibaret ve gördüğün renklerden yel kokuyor vurunca kıyılara

Babylon / Kasım 2019

GİDİŞLER...

yerini alıyor akşamın / bir alaca serinlik
gümüşten anka kuşu batıdan gelen ışık
bütün olasılıkları kucaklayıp tılsımlı söz gibi tutuluyor 
yeryüzü / gidişler soyut imgeler aldatıcı  
 elzemdir uzun bir diyalektik seherin o en güzel yerinde

 eylülden artakalan nemli bahçe elleriniz
içimde usul usul soluk alıp veren papatyalar kadar değerli
taşırken mevsimleri göç emriyle itirazsız gizli ve etkindiniz
 
 günler genç
 denge ve ahenkle tınılar bırakır gün batımlarına, olabilir
  “V” çizerek geçer kuşlar kül rengi gökyüzünden, bu mümkün
  hatasız misket oynar bir çocuk güneşin huzurunda; dinginlik…

 yıldızlar içinde kaldığını getirdim de gözlerimin önüne 
                                                                         baktım ki
                                                   anlamı yok söz etmenin                
                                     getirir koyar gözlerinize buhuru 
gizli edilmiş anttır  
rüzgârın hafiflettiği yeni bir çığlık
sözleriniz istiridye derinliği
sözleriniz su

dünya sükût içinde

 sesleriniz belli bir zaman dilimindeyken dünya somut 
 mısralarını saklıyor poetik ruhum koşut zamanların

Akatalpa, Sayı: 176, Ağustos 2014

YALINAYAK

gizli kuytuluğu rüzgârsız bir akşamı vardır  herkesin, oysa
dağlarım olmalı benim  baş edebileceğim uzak gökyüzüleri
bir de cüretkar şiir

ruhum ürkek. göğe adadım kendimi. ellerim mavi. uzak sana
an beni. aramızda gece. yıldız fısıldıyor. ben gecende kalıyorum
uyumak yok. yüzümüz ilkyaz aydınlığı. omzumda, yazılacak şiir ağrısı

hep iki. vakit öyle. şehir öyle. içim dışım iki. sen ve gölgem
hüzün. bir yokluğa alışmışlığım. balkonu içinde ev. bilmesinler
ve dünya. durup durup atmosferine baktığım. ikircikli hüzün

bu yüzden hep tenhalıklar seçtim. dağı düşledim. göğü özledim
bak. uzak dediğim her şey. bir huzme. gönülde. içre

düşünelim şimdi. aynı gün. aynı an
düşünce mi. yalnızlık mı. sevda mı
binbir parçaya böldüm aklımın ağıdını

Şiirden, Kasım-Aralık 2014

*Şiirler, Ferda Balkaya Çetin'in izniyle yayınlanmıştır.


Hiç yorum yok: