Eğitimci. Malatya Mustafa Kemal Eğitim Enstitüsü mezunu. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra 2003'te emekli oldu. Yerel bir gazetede üç yıl köşe yazarlığı yaptı. Kırıkkale İl Özel İdaresi Bilim ve Sanat Merkezi’nde çalıştı Kırıkkale Kültür Sanat Derneği kurucusu. KIŞYADER üyesi. Halen Kırıkkale’de özel bir kolejde çalışıyor. Kırıkkale'de yaşıyor; evli ve üç çocuk annesi.
İlk şiirlerini öğrencilik yıllarında yazdı. Şiirleri ve yazıları; Acemi, Ada, Akatalpa, Aşkın e-Hali, Ayna İnsan, Babylon, Berfin Bahar, Bireylikler, Çağdaş Yaşam, Ekin Sanat, Eliz Edebiyat, FE Dergi, Forum Edebiyat, Hayal Bilgisi, İnsancıl, Kasaba Sanat, Körfezde Edebiyat, Lacivert, Mavi, MaviADA, Mavi Yeşil, Mühür, Şiir Vakti, Şiirden, Tmolos Edebiyat, Varlık, Yaşam Sanat, Yeni Dönem vb. gibi dergilerde ve yerel gazetelerde yayımlandı. Ankhaber'de yazıyor.
Sanatsal Sergileri: "Resmin Şiirle Yolculuğu", "Sanatın On Tonu" ve "Uzak Yakın Karma Sergi"
Yapıtları: Şiir: *Bahçesini Özleyen Kıza, Kırıkkale: kendi yayını, 1997 *Bir Şarkılık Vals, Kırıkkale: kendi yayını, 2001 *Ey Aklımın Yolculukları, İst.: Mühür: 2019
Kaynaklar: BF, 18 Haziran 2022.
Hazırlayan: Şükrü Kırkağaç
*4 Ağustos 2022 tarihinde güncellendi.
Şiirlerinden
Seçmeler:
AKIŞ, SESE VE RENGE
her şey ritme bağlanır sanma çünkü duyduğum ses manasız ama
iyi bir öykü anlatıcısıyım ritmik harflerim günün içerisinden
uğraş ister sıkışıp kaldığım yer sorsan liste uzayıp gider
suyun uzaklığını planlıyorsan bir ağacın dibine ve az ötesine odaklan
morarmaya yüz tutmuş ayrık otu gibi fısıldasın yeter cümle alem
toprağa el değip gideyim yüzümün yarısı sessiz sedasız seher
biraz dinlence biraz yalpalama herkes dünyanın şenliği işte
evrilir kimsesizliğimiz en iyi bildiklerimizden sınar hayat
dünya; şekil, kavram, düş… panzehir kat az biraz
yaşa, seviş, iz bırak canlandır göğün soluk mavisini
iyimserlik bedenimizden arta kalan ama sızı bırakır çok insan
kalbimin yakınından geçer her ağrı boşluk an be an
uçurum, çocukların büyüyemediği uyku diyor kelimeler
işte salt bu sebeple dingin bir akışta kalmalı tüm renkler ve sesler
bırakamadıklarım eski küskün ve huysuz bir şehre dair ama bildiğim şeyler
ağzımda kalan tat yaylaların güzel esintisi gibi ama yaklaşınca uzaklarda
dünya sesten ibaret ve gördüğün renklerden yel kokuyor vurunca kıyılara
Babylon / Kasım 2019
GİDİŞLER...
yerini alıyor akşamın / bir alaca serinlik
gümüşten anka kuşu batıdan gelen ışık
bütün olasılıkları kucaklayıp tılsımlı söz gibi tutuluyor
yeryüzü / gidişler soyut imgeler aldatıcı
elzemdir uzun bir diyalektik seherin o en güzel yerinde
eylülden artakalan nemli bahçe elleriniz
içimde usul usul soluk alıp veren papatyalar kadar değerli
taşırken mevsimleri göç emriyle itirazsız gizli ve etkindiniz
günler genç
denge ve ahenkle tınılar bırakır gün batımlarına, olabilir
“V” çizerek geçer kuşlar kül rengi gökyüzünden, bu mümkün
hatasız misket oynar bir çocuk güneşin huzurunda; dinginlik…
yıldızlar içinde kaldığını getirdim de gözlerimin önüne
baktım ki
anlamı yok söz etmenin
getirir koyar gözlerinize buhuru
gizli edilmiş anttır
rüzgârın hafiflettiği yeni bir çığlık
sözleriniz istiridye derinliği
sözleriniz su
dünya sükût içinde
sesleriniz belli bir zaman dilimindeyken dünya somut
mısralarını saklıyor poetik ruhum koşut zamanların
Akatalpa, Sayı: 176, Ağustos 2014
YALINAYAK
gizli kuytuluğu rüzgârsız bir akşamı vardır herkesin, oysa
dağlarım olmalı benim baş edebileceğim uzak gökyüzüleri
bir de cüretkar şiir
ruhum ürkek. göğe adadım kendimi. ellerim mavi. uzak sana
an beni. aramızda gece. yıldız fısıldıyor. ben gecende kalıyorum
uyumak yok. yüzümüz ilkyaz aydınlığı. omzumda, yazılacak şiir ağrısı
hep iki. vakit öyle. şehir öyle. içim dışım iki. sen ve gölgem
hüzün. bir yokluğa alışmışlığım. balkonu içinde ev. bilmesinler
ve dünya. durup durup atmosferine baktığım. ikircikli hüzün
bu yüzden hep tenhalıklar seçtim. dağı düşledim. göğü özledim
bak. uzak dediğim her şey. bir huzme. gönülde. içre
düşünelim şimdi. aynı gün. aynı an
düşünce mi. yalnızlık mı. sevda mı
binbir parçaya böldüm aklımın ağıdını
Şiirden, Kasım-Aralık 2014
*Şiirler, Ferda Balkaya Çetin'in izniyle yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder