23 Eylül 2007 Pazar

ABDÜLKADİR BUDAK




(23 Nisan 1952, Hafik / Sivas - )

Memur Ayşe Hanım ile tamirci Halil Budak’ın oğlu. 1959'da babasının sağlık durumu bozulunca ailece Ankara’ya yerleşildi. İlkokula Ankara'da başladı. Sincan Lisesi'ni bitirdi. Yüksek öğrenim yapamadan hayata atılmak durumunda kaldı, devlet memuru oldu. Uzun süre çalıştığı devlet memurluğundan 1994'te kendi isteğiyle emekliye ayrılarak Ankara'ya yerleşti. Emekli olduktan sonra Türk Hava Kurumu’nda sözleşmeli olarak çalıştı. Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği ve PEN Yazarlar Derneği üyesi. Ankara’da yaşıyor; evli, şair Emel Güz ve şair Orhan Göksel’in babası.
Görevi gereği Kayseri'de bulunduğu sıralarda şair arkadaşlarıyla birlikte Ozanca (1976, 7 sayı) ve Hakimiyet Sanat (1976-1980, 49 sayı) dergilerini çıkardı. Ankara'ya yerleştikten sonra Türkân Yeşilyurt ile Şiir Odası'nı (2000, 12 sayı) çıkardı. 2007'de Yazı İşleri Müdürlüğü’nü ve Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptığı Sincan İstasyonu adlı dergiyi çıkarmaya başladı (Sayı: 1, Eylül 2007). Yazılı Kâğıt Yayınları’nı kurdu.
İlk şiiri “Kırık Dallar” Mayıs 1970 tarihli Defne dergisinde çıktı. Şiirleri, şiire ilişkin yazıları ve söyleşileri; Adam Sanat, Akatalpa, Aydınlık, Ayraç, Bahçe, BirGün, Broy, Cumhuriyet, Cumhuriyet Kitap, Defne, Defter, Deliler Teknesi, Düşler, E, E Şiir 2000, Edebiyat Nöbeti, Edebiyat ve Eleştiri, Edebiyatta Üç Nokta, Gösteri, Günlük Haber, Hakimiyet Sanat, Hayâl, İnsan, İz’im, İzlek, Kaçak Yayın, Kalem İzleri, Keşke, Kitap-lık, Kum, Kül, Lacivert, Milliyet Sanat, Mühür, Ozanca, Paspatur, Pencere, Promete, Rail Life, Saçak, Sadece Şiir, Sanat Olayı, Sincan İstasyonu, Sombahar, Şiir Odası, Şiiri Özlüyorum, Türk Dili, Varlık, Virgül, Yasakmeyve, Yaşasın Edebiyat, Yazko Edebiyat, Yeni Biçem, Yusufçuk vb. dergi, gazete ve eklerinde yayımlandı. 
“Bir Gül Çocuk” adlı kitabı “muzır neşriyat” yasası gerekçe gösterilerek İstanbul’da toplatıldı. Bazı şiirleri İngilizce ve Fransızcaya çevrildi. Varlık dergisinde şiir üzerine yazıları “Bende Kalan Dizeler” başlığı altında yayınlandı.
1970 Kuşağı şairleri arasında, geleneksel şiirin imgelerini başarıyla yeniden dile getiren bir şair olarak değerlendirildi. Ötekine bakar gibi “kendine bakmanın şiiri”ni yazdığı ileri sürülen Budak için “şaşırtıcı buluşları, dengeli ironisi ve humoruyla yeni kuşak içinde özgün bir yeri olan bir şair” denildi (Ataol Behramoğlu).
"Şiirsel ve entelektüel birikimle aydınlatılmış, hüznün ve umudun erinçte yoğrulduğu şiirler yazıyor. Hüzünlü bir huzuru yığıyor denebilir. Uzak çağrışım, dolaylı anlatım, imgeleme yaslanan bir şiir anlayışına uzak duruyor Budak. Onun şiirinde nesnelerin kendilerini doğrudan göstererek dolaysız bir anlatıma başvurdukları açıkça belli olur. Adnan Özer, Abdülkadir Budak için şöyle yazar: “Şair Abdülkadir Budak, Anadolu güzellik ve aşk düşüncesinin 20. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmış temsilcilerinden birisidir; bir büyük aşkınlık geleneğinin günümüzdeki sürdürücülerindendir.” Bununla birlikte geleneği içselleştirmiş, şiirlerinde dönem dönem sesin ve müziğin yettiği gözlemlenmiştir."  (Fuat Çiftçi)
Ödül: 1982'de Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü'nde mansiyon; “Bir Gül Çocuk” adlı kitabıyla 1982 TDK Şiir Ödülü’nü; “Kuşların Alfabesi” adlı dosyasıyla 1988 Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü; “İmzası Gül” adlı kitabıyla 1994 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü ve 1994 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü; “Aşk Beni Geçer” adlı kitabıyla 1998 Halil Kocagöz Şiir Ödülü’nü, “Mesafe” adlı dosyasıyla 2008 Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü; “Okyanus Görmüş Gemi” adlı kitabıyla 2013 Ahmet Necdet Şiir Ödülü’nü kazandı.
Hakkında Hazırlanan Özel Sayı ve Dosyalar: Yasakmeyve, S. 52, Eylül-Ekim 2011, 6- 23, Şair ve Okuru – Abdülkadir Budak /Emel Güz; Kurşun Kalem, S. 41, Temmuz-Ağustos-Eylül 2016, Abdülkadir Budak Ahşap Anahtar ve Ev Zamanı.
Hakkında Yazılan Kitaplar: *Abdülkadir Budak Şiiri - Irmağın Bakışları, (haz. Ümit Yıldırım), Ank.: Yazılı Kâğıt, 2022
Yapıtları: Şiir: *Geçti İkyaz Denemesi, Kayseri: kendi yayını, 1978 *Şimdi Yaz, Kayseri: Hakimiyet Sanat, 1980 *Gömleğim Leyla Desenli, Kayseri: Aday Kitaplar, 1981 *Sevdanın Son Kerem’i, Kayseri: Aday Kitaplar, 1985 *İmzası Gül, İst.: Armoni, 1993 *Yanlış Anka Destanı, İst.: Era, 1994 *Aşk Beni Geçer, İst.: Era, 1997 *Seçme Şiirler, Ant.: Akdeniz, 1998 *Endişeli Fesleğen, Ank.: Öteki, 1999 *Ahşap Anahtar, İst.: Can, 2000 *Ev Zamanı, İst.: Can, 2002 *Sana Bakmak, İst.: Can, 2004 * İşaretler, Seçme şiirler, İst.: Toroslu Kitaplığı, 2006 *Dalgın Rüzgâr–Toplu Şiirler (1978-2006), İst.: YKY, 2007 *Mesafe, İst.: YKY, 2011 *Okyanus Görmüş Gemi, Ank.: Yazılı Kâğıt, 2013 *Kapalı Bir Açılım, Ank.: Yazılı Kâğıt, 2015 *Dalgın Rüzgâr-Toplu Şiirler 1 (1978-2004), (Geçti İkyaz Denemesi, Şimdi Yaz, Gömleğim Leyla Desenli, Sevdanın Son Kerem’i, İmzası Gül, Yanlış Anka Destanı, Aşk Beni Geçer, Endişeli Fesleğen, Ahşap Anahtar, Ev Zamanı, Sana Bakmak kitaplarının toplu basımı), Ank.: Yazılı Kâğıt, 2020 *İştahlı Makas-Toplu Şiirler 2 (2011-2020), (Mesafe, Okyanus Görmüş Gemi, Kapalı Bir Açılım kitapları ile kitaplarına girmemiş şiirlerden seçmeler), Ank.: Yazılı Kâğıt, 2020.
Deneme, İnceleme, Eleştiri: *Ayna Sandım Şiiri, Ank.: İlkyaz Kitaplığı, 1997 *Ya Şiir Olmasaydı (Kişisel Şiir Tarihi 1970-2008), İst.: YKY, 2010; gen. yb. Ank.: Yazılı Kâğıt, 2018 *Şiirin Rayları - Sincan İstasyonu Başyazıları, Ank.: Yazılı Kâğıt, 2012; gen. 2. bas. Ank.: Yazılı Kâğıt, 2020.
Çocuk Kitapları: *Bir Gül Çocuk, Çocuk şiirleri; İst.: Can, 1981 *Kuşların Alfabesi, Çocuk şiirleri; İst.: Era, 1997 *Uykusu Gelen Çiçek, İzmir: Tudem, 2010 *Babamın Sevdikleri, (üç çocuk şiiri kitabından seçmeler), İst.: Uçan At, 2017
Söyleşi: *Aşkla Yapılmıştır Benim Şiirlerim, (der. Emel Güz), Ank.: Yazılı Kâğıt, 2019
Kaynaklar: TBEA, c. I, 2001, 198/2010, 245 s.; Kurdakul, Sözlük, 171; Necatigil, İsimler, 97-98;  Behramoğlu, Antoloji, 1997, 945-947, 1075; Behramoğlu, Antoloji, 2001, c. 2, 469-472, 683; Bezirci-Özer, Antoloji, c. V, 244-250; Celâl, Antoloji, 385-387; Cengiz, Eleştirel, 364-366; Çetin, Antoloji, c. 3, 251-255; Çiftçi, Tezkire, 11; Doğan, Antoloji, c. 3, 84-89; Odabaşı, Antoloji 2000, 225-228/2003, 240-243; Özkan-Durbaş, Antoloji, c. 4, 1008-1009; Şevket Yücel, Türkiye Yazıları, Mart 1978; Ramis Dara, Yusufçuk, Kasım 1980; Sabit Kemal Bayıldıran, Yazko Edebiyat, Ağustos 1982; Emel Güz, “Abdülkadir Budak Şiirimizin Ahşap Anahtarı”, Onlar Şair Değildiler!”, 2012, Yazılı Kâğıt, Ank., 58-70; Yusuf Alper, "Psikodinamik Açıdan Abdülkadir Budak Şiiri", Ansan Bülten, S. 2, Temmuz-Ağustos-Eylül 2015, 4-8; Hayati Baki, “Ne Oldu da Tutuştu Bilinçaltı Ormanı?”, Kurşun Kalem, S. 41, Temmuz-Ağustos-Eylül 2016, 29-32; Nezihe Altuğ, “Abdülkadir Budak’a Üç Kitaptan Bakmak”, Kurşun Kalem, S. 41, Temmuz-Ağustos-Eylül 2016, 33-35; Yaşar Kara, “Ev Zamanı, Ünlem-Virgül ve Nokta Evler”, Kurşun Kalem, S. 41, Temmuz-Ağustos-Eylül 2016, 36-43; Erkan Karakiraz, “Abdülkadir Budak Şiir Evreninin Gizli Başyapıtı: Ahşap Anahtar”, Kurşun Kalem, S. 41, Temmuz-Ağustos-Eylül 2016, 44-45; Mine Ömer, “Abdülkadir Budak Şiirinde Ev, Anahtar ve Ahşap Üçgeni Üzerine Kurulu Hayatlar”, Kurşun Kalem, S. 41, Temmuz-Ağustos-Eylül 2016, 46; Aşkla Yazılmıştır Benim Şiirlerim, (der. Emel Güz), Ank.: Yazılı Kâğıt, 2019; Can Yayınları web sitesi, erişim tarihi: 18 Mart 2022; YKY web sitesi, erişim tarihi: 18 Mart 2022; Hüseyin Peker, "Abdülkadir Budak Şiiri-Irmağın Bakışları" Cumhuriyet Kitap, S. 1691, 14 Temmuz 2022, 6.


*14 Temmuz 2022 tarihinde güncellendi.





SEVDANIN SON KEREM’İ

Yanlış düşler içinde dalgın dalgın yürüyen
Başını çarpıp kanatan ara-sıra gerçeğe
İkide bir karıştıran ağaçta
Bir dal mı olduğunu yoksa yaprak mı
Yoksamaya çalışan alaycı bir ormanı
Sensin toz kumaşlı giysiyi seven
İnce bir uğultunun küçük kardeşi
Sevdanın son Kerem'ine benzeyen

Seni bir yerlerden ısırıyor gözleri
Antika eşya gibisin aşkın sergi salonunda
Görkemli gösterilerin yapay oyuncuları
Tükrük üretmeye alışkın ağızlarca
Bilgiç laflar ediyorlar karşında
Konuşsun susmayı beceremeyen
Sen dinle üstünü kül örtmüş ateş
Sevdanın son Kerem'ine benzeyen

Eskimiş öykülerde kimlik arıyor değilim
Yazıyorum acıyla, yanlış yorumluyorlar
Yaralı hayvan gibi soluyup, iç çekerek
Pazarlığa giriştiğini söylüyorum aşkların
Geçmişi özlediğimi sanıp aldanıyorlar
Anımsat onlara n'olur gömleğimin deseni
Yazdığımın aynası, ikiz kardeşim benim
Göster yaz sıcağında üşüyen yüreğimi

Üstüme yorgan getir, koklamaya bir çiçek
Otur şöyle yanıma duygularıma benzeyen
Yenik düşmüş gibiyim aşkın tartışmasında
Yeniden onar beni ve beni haklı çıkar
Taşlanmayı göze alan antika
Süte su katanları kargışlama işini
Unutursam anımsat, dalgın bir adamım ben
Ey yüksek yapıların alçakgönüllü temeli
Sevdanın son Kerem'ine benzeyen

”Sevdanın Son Kerem'i” adlı kitabından


GİZLİ CAM PARÇALARI

Şehrin ortasındaki kır çiçekleri
Usulca çekildiler geldikleri yerlere
Kapatsak da olur artık camlarımızı
Balkonumuza serçeler beklemesek de
Şehrin ortasındaki kır çiçekleri
Çekildiler diyorum Metin Abi örneği
Ah hepimiz oluyoruz giderek
İntiharların çünkü biçimleri değişti
Büyük kalabalıklardaki yalnızlık intihardır
Görkemli caddelerin açılması uçuruma
Yapma çiçekler götürmek sevdiğimize
Yazmamak intihardır duyumsayıp da
Kesen bıçak değildir insanın bileğini
Yüreğimin kıyısındaki "gizli cam parçaları
"İntihardır bu çağda ağlamayı bilmemek (*)
Nilgün Marmara'yı sevmek, Beşir Fuat'ı
Ecza dükkanının önünde Metin Abi olsaydı!

(*) İntihar eden Şair Metin Akbaş’ın bir dizesi

“İmzası Gül” adlı kitabından


BURADAN BİR ŞİİR ÇIKAR

Kürekler çekiyorsa acemi kayıkçıyı
Taşı annesi sanıp sarılıyorsa yosun
Şehirli desen peşine düşmüşse köylü kilim
Bir kapı ötekine buyrun efendim diyorsa
Bir pencere ötekine açılıyorsa örneğin

Burdan bir şiir çıkar ve ben onu yazarım
Irmağın altından geçiyorsa bir köprü
Aşk ağacın gövdesini sallıyor
Yaprak ondan fazla ürperiyorsa
Çivi zannediyorsa çarmıh İsa’yı
Çıraktan el alıyorsa bir usta

Rujun belirlediği bir kadın dudağından
Şu sözler çıkıyorsa yapma çiçekler çağında
“Gözlerim rimelliydi ağlayamadım”
Bir yenilgi daha almış olur gül
Ve ben bunun şiirini yazarım

Kuş sınıfında yer almış olmalarından
Bir şiir çıkabilir serçe ile kartalın
Koca dünya bir hamalı taşımaz
Koca dünya sırtındadır hamalın

Şiir deneylerle değil acemilikle yazılır
Otelin yolcuda dinlediği vakitler
Ateş üşüyorken dergiden kitaplardan
Nice Abdülkadir Budak’lar geçer


“Adam Sanat, Eylül 1997”

SEÇİM SONUÇLARI

Ahırlar içinden kır kokulu bir atlı
Adı gül olanını çiçeklerin içinden
Edebi sanatlardan şiiri seçiyorum
Sesim seçiyorum kör kuyulardan
Ressamlardan arasından Nuri İyem’i
Neyden hıçkırıklar ağaçtan orman

Ağrı adlı bir dağı ağrıyan yerlerime
Kadın adlarını içinden beş harfli olanını
En mahzun duruşumu fotoğraflar içinden
Kanatsız kuş resmiyle süslenmiş mektubumu
Postacıların greve gittiği günden

Kayığını kaldırma bağlamış biri
Yerine geçiyorum şu sıra Ankara’da
Dev konseri kaçırmış bir kemanın
Hüznüyle dönüyorum uzun provalara

Raylara bağımlı trenler hep
Kaybolmuş çocuklardan bir cumartesi
Annemi seçiyorum annemlerin içinden
Babalar içinden en genç öleni

“Yaşasın Edebiyat, Sayı: 6, Nisan 1998”

İŞARETLER

İşaretler bırakarak yürümeyi yeğledim
Acıydı pişmanlıklardı yenilgilerdi
Bağlanmaktı kopmaktı yeniden bağlanmalar
Kayık olmalardı ve su almalar
Yazmaktı kitaptı yerde yağmur bulutları
Az geride yanık kavak daha geride orman
Ortalarda bir yerde kalbimin kırıkları

İşaretlerden biri asfalt delen çiçekti
Bir başkası iyilikti tanımadığım birine
Ne bileyim öpücüktü terli alna uzanan
Bir baba güveni anne şefkati
Cırcırböceği olmak geceye ses vermek için
Gecenin gözleri ateşböceği

Naylonu reddetmekti işaretlerden biri
Karanlık kuyu ağzında ayın yansısı
Tüfek enkazları bir de, Hüseyin bilir
Kırmızı çiçekler açan bir balta sapı

İşaretler bırakarak yürümeyi yeğledim
Tuhaf işaretler anlamsız işaretler
Uçuruma köprü bunlardan biri
Soracaksınız bilirim: -Neresi anlamsız bunun?
Ben toplarım o köprüden geçerken düşenleri

Bakmalar gömerek gözlerin çukuruna
İşaretler bırakarak geldim buraya
Sağır kulaklar bıraktım
Top sesleri arasına

Taşradan şehre gelmek önemli işaretti
Ve burada kendimi daha bir kaybedişim

Devrilmiş grev çadırı patlamış iki davul
Çalınmış emekler diğer işaretlerdi
Sebebi ben değildim bundan emindim ama
Yine de saatimin tersine işleyişi

Çoğu insan gibi ne az ne fazla
Ahşap çıkıp metal geldim buraya

*23 Nisan 2020 tarihinde güncellendi.




Hiç yorum yok: