28 Ekim 2010 Perşembe

RÜZGÂRA ASTIĞIM ÇINGIRAK / FİLİZ ZİBEK




RÜZGÂRA ASTIĞIM ÇINGIRAK / FİLİZ ZİBEK

Rüzgâra Astığım Çıngırak / Filiz Zibek / 2010, Hayâl Yayınları, Şiir Diisi: 44, Ank., 72 s.

Kitabın künyesi:
Yayın Yönetmeni: Özgen Kılıçarslan
Kapak Tasarımı: Veysel Şaylı
Düzelti: Sevinç Kırgıl

Filiz Zibek'in kitabı "Rüzgâra Astığım Çıngırak"ın içinde 40 şiir yer alıyor. Kitabın yayınlanmasından sonra Filiz Zibek'in Facebook'ta yayınlanan bir yazısı ve kitaptan üç şiiri paylaşıyorum.

"Nihayet...” diyen arkadaşlarımı anlıyorum. Bunu söylemekte çok haklılar. Yılları bulan (neredeyse yirmi yıl) şiir serüvenim var. Ve bu bir “ilk” kitap… Gecikmişliği bununla da bitmez üstelik. İthafından kaynaklı olarak, benim için oldukça trajik bir de öyküsü var çünkü. (Uzun süredir beyin tümörü hastalığıyla cebelleşen ablama ithaf edilmiş bu kitap, o “henüz” yaşıyorken; kitap çıksın, o görebilsin istemiştik. Bunu çok istemiştik ama maalesef olmadı. Geçen hafta kendisini yitirdik çünkü.) Evet, en önce bu anlamda gecikmiştir bu kitap.

Gecikmemek için saygıya değer bir çaba göstermiş olan yayıncım, arkadaşım sevgili Özgen Kılıçarslan’a çok teşekkür ediyorum. Zira bu dosya bir yılı geçkin bir süredir “Hayal Yayıncılık” ‘ta, benim tembelliklerim, bitmeyen ekleme ve düzeltilerim yüzünden tamamlanmamış bir biçimde sırada bekliyordu. Özgen Kılıçarslan ile birlikte bahsettiğim trajik öykünün verdiği psikolojiyle, bir anda karar verip hızla hazırlandı bu kitap.

Bu kitap için ilk kitap olması nedeniyle yeterince coşku duyamadığım doğrudur. Yine de bu ülke, şiir kitabı basmak için hâlâ cesaret sahibi olan yayıncılara ve okuruna sahip olduğu için umutlu olduğum gerçeğini yinelemek isterim. O halde, bu ülkede şiir okumak ve okutmak için çaba gösteren herkes içindir bu kitap.

Kitap henüz çıktı, dağıtılmaya başlandı. İnternet ortamında ve hemen hemen tüm kitapçılarda satışa sunuldu. Benden iyi dileklerini esirgemeyen siz dostlara gösterdiğiniz ilgi, yakınlık ve umutlu sözcükleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ve şöyle tamamlamak istiyorum, o çok sevdiğim yazarın cümlesiyle:

“ben buradayım ey sevgili okur, peki sen neredesin?”

01.07.2010 Filiz Zibek"

FİLİZKIRAN’IN SESİ


o aldandığım bahar rüyasında
uyudu tehlikeyi bekleyen gözlerim,
darmadağın uğultunu fark ettiğimde
yüz çevirdiğin ihtimaldeydim.


yarattığın tufanda hazırlıksız parçalanmış
önceleri birdi, ikiye böldüğün dallarım,
karşı durmadıysam tek bilgiyledir:
bilemedin ki ey barbar,
bahçemdeki yağmadan payını almayı unuttuğun
en sağlam savaş yaram şimdi, o masumiyet.


ne ki anladım tuttuğum nöbet boşunaymış
göğsümde tuttuğum heves boşuna
kimsenin değilmiş, kalbime kattığın ağu
yolların canı sıkılan haliymiş, savurduğu toz.


ortasından yırtılan her fotoğraf siyah!


KARABASANIN SESİ


sözümden yanayım
tembih ve ısrar
cinnet veya cinayet
çukur ya da oyuk
bendim o siyah boşluğun içinde
varmadan hiçbir yere
aynı inkâra durmadan tırmanan.


taş topluyorum
kalbimin sökülen yamalarına
güzel sözlü mektuplar
bilmediğim birçok yalan
yatışmak için sarıldığım her uykuda
sabaha karşı o hep aynı karabasan
kara adam, karama basan.


ÇINGIRAĞIN SESİ


uykusu tatlıydı
yüzümdeki yetimin
taşındığım şehirlerde
evin buruk haliydi balkon

kendi kuyusuna taş atan aklım
bana durmadan çınlayan azar,
hayat sağır, dünya olasılık, nefes lâmekan

yok odaların kuyuları seveceği
bildim!

asılsız bir haberim artık
kim bu diye sorulduğunda
adımdaki sürgünü sayıklar
rüzgâra astığım çıngırak.

Filiz ZİBEK

Hiç yorum yok: