GÖKHAN AKÇİÇEK

(15 Mart 1961, Ordu - )

Şair ve yazar. Ev hanımı Firdevs Hanım ile şoför Yahya Akçiçek’in oğlu. İlkokul dördüncü sınıfa kadar Güzelordu İlkokulu'nda eğitim gördü. İlkokul dördüncü sınıfın ikinci yarısını ve beşinci sınıfı İstiklal İlkokulu'nda bitirdi (1972). 1975'te Ordu Merkez Ortaokulu, 19789'de Ordu Lisesi'nden mezun oldu. Anadolu Üni. Sosyal Bilimler Bölümü'nü bitirdi. 1982'de İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nde başladığı kamu görevini Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatlarında sürdürdü. 2007'de emekli oldu. Ordu’da yaşıyor, evli ve üç çocuk babası.

Şiir ve yazıları  Ada, Dergâh, Deve, Edebiyat Ortamı, Hece, Kertenkele, Kırağı, Kırkayak, Kum Yazıları,  Kültür Dünyası, Mavi Kuş, Minika, Mor Taka, Mühür, Şiir Ülkesi, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Uzak, Ünlem Yitik Düşler, Yolcu vb dergilerde yayımlandı, yayımlanıyor. Şiirleri ders kitaplarına seçildi. Milli Eğitim Bakanlığı Kültür Kitapları Danışma Kurulu Üyeliğinde bulundu. Ulusal ve Uluslararası birçok etkinliğe yazar ve şair olarak davet edildi.

Ödül: 1992 Milli Eğitim Bakanlığı Çocuk Kitapları Şiir Ödülü’nü ve 1995 Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü, 2018'de ODTÜ Kocaeli Yüksek Öğrenim Vakfı Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü aldı.

Yapıtları: Şiir: *Bulutlar Örtmese Güneşi, Ank.: MEB, 1995 *Bülbül Deresi Şiirleri, Ank.: MEB, 1996; “Kuş Resimli Kazak” adı ile, Uçan At, İst.: 2017 *Çocuklara Ölüm Yakışmaz, Ank.: KB, 2001 *İnce Hüzünler Senfonisi, Ordu: Kumdan Yazılar, 2005 *Bir Çiçeği Sevmek, İst.: Salıncak, 2006 *Denizlere Söylenen Şarkı -Seçme Şiirler, Ordu: Kumdan Yazılar, 2007 *Yakamıza İlişen Rüzgâr, İst.: Mühür, 2010 *Her Harfin Bir Şiiri Var, Ordu: Kumdan Yazılar, 2012 *Patiska, “Yakamıza İlişen Rüzgâr” adlı kitabıyla birlikte; İst.: Artshop, 2016 *Alfabesiz Kuşlar, Ordu: Kumdan Yazılar, 2017 *Bulutlar Örtmese Güneşi, İst.: Uçan At, 2018 *Küçük İyilikler Sokağı, İst.: Uçan At, 2018 *Kuğuları Çağıran Anne, Konya: Beyaz Bulut, 2021 *Sana Gülücük Nara Öpücük, Ank.: MEB, 2022 *Kalbinden Öpülen Nilüfer, İst.: Uçan At, 2022 *Neşeli Çiçekler Mevsimi, İst.: Uçan At, 2022.

Öykü/Anı: *Yaban İncirleri, İst.: Salıncak, 2007.

Antoloji: *Anne Bu Şiirler Sana, Ordu: Ordu Belediyesi Kültür, 2008 *Ordu Şairleri Antolojisi, Ordu: Kumdan Yazılar, 2008.

Deneme, İnceleme: *Kırık Sesler Sokağı, Ordu: Kumdan Yazılar, 2010 *Uykusuz Sular, İst.: Artshop, 2013 *Şiire Benzese Sesim, Bilfen; 2014 *Edebiyatımızda Alucra, İst.: Heyamola, 2017.

Biyografi: *Havada Bir Nefes Suda Bir Yudum: Selim Saraç (Siret Saba) Kitabı, İst.: Artshop, 2022 *Sen Böyle Aşksız ve Unutulmuş: Beyhan Güley Kitabı, İst.: Artshop, 2022.

Yayına Hazırladığı Kitaplar: *İhsan Gürdal Kitabı, 2008 *Kıyısına Sığınan Deniz: Azer Yaran, Ordu: Kumdan Yazılar, 2015.

Kaynaklar: Bilgi Formu, Şubat 2019; TBEA, c. I, 2001, 48/2010, 56; İrfan Yıldız, "Ordu'da Bir Yürek Bahçesi, Çileli Şair: Gökhan Akçiçek!", Modern Ordu Şairleri, Serüven, Ordu, 2011, 64-69; Osman Çakmakçı, "Saf ve Duru Bir Şair: Gökhan Akçiçek", Edebiyat Ortamı, S. 78, Ovak-Şubat 2021, 147-148; Şeref Bilsel, "Adını Andığım Günler ve Geri Dönmeyen Harfler / Yazdı Bu Şiiri", Edebiyat Ortamı, S. 78, Ovak-Şubat 2021, 149-150; Mustafa Ruhi Şirin, "Duygu ve Ses Gövdeli Şiirlerin Çocuk Şairi: Gökhan Akçiçek", Hece, S. 304, Nisan 2022, 46-50.

Hazırlayan: Şükrü Kırkağaç

*21 Ocak 2023 tarihinde güncellendi.

Şiirlerinden Seçmeler:

AŞK KAPIYI BEN GELDİM

-Fatin Hazinedar'a

1.

Bolaman martıları çocuk değil ki,

tutup öpesin alnından

bir şiire böyle başlayacağım

bakalım sözcükler nereye götürecek beni

Azer'in izine basmadan yürüyen, kim bilir,

o çocuk, aşkı karşılar belki.

büyür Iraz kız, göğsünde su tümseği

hayalim var sanırsın yeryüzü aynı olsa

acelesi yok kuşların bekleme göğünde

ermiş olur, kış ikindisi.

her mevsime bir örnek

giyinen, bizim mahallenin kızları gibi

örersin sevdanı iki düz bir ters

biraz ingilizce biraz türkçe, iyisi mi.

2.

güller içinden her anne

kazara değse dudağı şiire.

“Patiska” adlı kitabından

AZER YARAN

1.

incire giden yollar tanıdık, gelirse

hatırlayın Kafkas sesli Türkçeyi

sırası var gurbetin önce dil ve tarih

sonra yazılmak gerek bir sevdaya yatılı

kısa sürsün ister ülkem, mümkünse sloganı.

geniş masalar, uzun bulvarlar ve dar odalar

Ankara, aşk cümlesinin gizli öznesi

uygun adım dilini öğrenince devletin

inanası geliyor insanın, kendi imlasına bile

ve yazık diyorsunuz, genç ölmüş Yesenin!

2.

siz bilmezsiniz Türkiye yeni yetme bir çocuktu

bir büstün önünde göğsü ilikli ve şen

aşkı ezbersiz öğrenen, elleri vardı sanki acemi

Azer demiş babası siz elif okuyun

mayıs dendi mi ilk düğmesi gevşeyen.

“Patiska” adlı kitabından

BAŞI BAĞLI TEMMUZ

İlk sözcüğü bulsam gerisi gelir, biliyorum

Şiir yoklar insan ruhunu ara sıra

Bu sabah yüzümü yıkamadım desem, kızım

Parmaklarımı akşamdan yatırdım tuza

Yamarım diye belki içimde bıraktığın boşluğa.

Özlemin ayıp olduğunu öğrenmemiştik henüz

Yaz getirdi sandımdı önce, yanılmışım

Acıyan ne varsa kanarmış yeri gelince,

Temmuz sinsi bir yılan gibi diline dolayıp

Götürüp bırakıyor bizi, o kuytu geceye.

Annem olmasa ahdim olmasa ve ipliğim

Kısa gelir diye ne çok korkmuştum önceleri

Gülümsemelerimi de saklamıştım oysa

Yaşın kadar boyun kadar talihin kadar

Alışsın isterdim, kirpiğin de sözyaşıma.

Temmuz güze nişanlı biz mesafelere

Baba mı olurmuş ince söğüt dalından,

Yorgun at kişnemesinden

Haberi yok annesinin birazdan gelir dedim

Onca ay dururken terimi temmuz’a serdim.

“Patiska” adlı kitabından

DALINI AĞRITAN NAR

1.

Biraz yağmur, biraz buğu

Ellerini koy alnıma

Şaşırıp bastığın yanlış zil,

Sesi gibi irkilsin dünya.

Tedirgin ediyor bahçeyi

Dalını ağrıtan nar

Denize götürüyor kumsalı,

Tutup elinden rüzgâr.

2.

Hayret, takvimlerin izi,

Suların yıkanmamış yüzü var.

“Patiska” adlı kitabından

DUDAĞI YANIK OĞUL

Çocuklarına isim seçerken

En son hecesine kadar

Özen gösteren

Bir babanın

Oğluyum ben.

İhtimal,

Bir defasında, az kalsın

Sobaya değiyormuş saçları

Annemi öperken.

Türkçeye aşinalığım

Galiba bu yüzden…

Şiirler yazdığıma

Bakmayın siz.

Yanar hala dudaklarım

Baba derken.

 “Yakamıza İlişen Rüzgar” adlı kitabından

EFLÂTUN AHENGİ

1.

kim taşıyor dersin

bunca hüznü

kır çiçeği,

yağmur kuşu, erguvan

olmadı, kırık bir dal

sularda gölgesi olan.

adımların, taç yaprakları

ve sesin,

bir hizadalar sanki,

gün nasıl da acelesiz

soluyor, eflâtun bir ahengi.

2.

önce eteklerin geçiyor

sonra rüzgâr

fır dönüyor dünya

tekrar, tekrar…

“Patiska” adlı kitabından

MEKTUP

Adımı duyunca

Şaşırdınız galiba,

Mümkün değildi zaten

Tanışmamız da.

Mektup yazmak

Gelir mi içinizden

Ya da mektup almak,

Sevdiğiniz birinden.

Zor bir soru oldu bu

Kim bilir?

Mektuptur artık

Bilene

Bu saatten sonra,

Her şiir.

“Alfabesiz Kuşlar” adlı kitabından

MİSAFİR ODASI

Bendim evin göz bebeği

Canım sıkılmazdı hiç

Çaylar kahveler içilirdi

Eksilmezdi yüzlerde sevinç.

Bir kanepe, en az üç koltuk

Perdelerim kadife kumaştan

Ortada bir halı yumuşak tüylü

Misafirlerim olurdu her yaştan.

Bir büfem vardı köşede

İçinde siyah beyaz fotoğraflar

Aile bireylerinin mahzun bakışları

Dedeler, nineler ve torunlar.

Duvarda bir saat, içinde guguk kuşu

Dantelâlarla süslü olurdu orta sehpası

Bir vazo daima üstünde konsolun

Hoş geldiniz derdi, misafir kolonyası.

Aramayın bulamazsınız, taşındım sizden

Bendim evin neşesi, eskiden.

“Alfabesiz Kuşlar” adlı kitabından

RÜZGÂR KESİĞİ

-Mustafa Everdi'ye

1.

Niğde'den ön Asya’ya kalkan, bir trene

El sallayan her çocuğun kaderi

Biraz Ankara'dır

Biraz -vadideki zambak-, sanki.

Bunu bilirdin, kendinden önce

Yaşlanırdı bazı kadınların elleri

Kıtlama şeker, oralet, kekik çayı

Dede - torun, tahta iskemle ve cumartesi.

Dokuz ışığı geçsen kırmızı da geçemezdin

Adalet mi: hacsus payı ha devlet payı!

İlk derste altını çizmiştiniz bu konunun

Aşk mı, yanılgı mı, itiraz mı şimdi hepsi uzatmalı.

2.

Türkan Şoray konuşmasa, hep sussa

Gözlerini de alsa yanına, derdin

Dudağına rüzgâr kesiği konsa

Kirpiğine, adını bir çiçeğin.

“Patiska” adlı kitabından

ZARF

Eskiden olsaydı,

Hiç üşenmez

Açıp, içimi göstermek isterdim

Size.

Sözcüklerinizi özenle taşırdım

Karıştırmadan birbirine.

Adınız olurdu üstelik

Yakışan, soy isminize.

Şimdi,

Tanımazsınız bile beni

Dudağınıza değerdim oysa

Kapatırken kalbimi.

“Alfabesiz Kuşlar” adlı kitabından

*2 Nisan 2020 tarihinde güncellendi.

*1 Kasım 2019 tarihinde güncellenmiştir.