4 Kasım 2015 Çarşamba

İDRİS SEZGİN

(3 Şubat 1987, Batman - )


       Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nden mezun oldu.
     Şiirleri, Akatalpa, Amanos, Edebiyat Ortamı, Ekin Sanat, Eliz Edebiyat, Evreka, Evrensel Kültür, Gerçek Edebiyat, Granada, İmece, Kurşun Kalem, Lacivert, Sarı Koza, Silgi, Şiir Dalı, Şiiri Özlüyorum, vb. gibi dergilerde yayımlandı / yayımlanıyor.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Doğu'nun Belleği (2015, Komşu Yayınları, Yasakmeyve Şiir Dizisi: 167, İst., 96 s.)



Şiirlerinden Seçmeler:

AYNADAKİ HARFLER

 1.
elim ayağım tozuna eğilirken cümle'nizin
gözlerim hariç sayıkladım
piri sayıldım erken vebalin
suda kayıp uğurlamaların
üç günlük bebeklerin kulağına şiir okumayı unutmadım
erken ölmeyi unutanlardanım

2.
yine de yer ayırın hüznünüzde
külümü elime üflediğim sur'la yutun
tanrısız mahşer günüdür gövdemin ruhumu enseleyişi
damarlarımda biriken kısa kıyamet
sızıp kaldım zamanda
uzansam biliyorum kendime
abdestsiz ölümden hüküm giyerim
kur'an bilmeyen çocuklar okusun toprağımı

3.
su suyla coşarken temizlendi pas
kulağım karıncaya ince kabuk
yakmalı tanrıyı resimlerde arayan
hangi kadını hatırlıyorsanız, bırakmışlığınız
kabuğunu soyunuyor elim
nehrin dağa cilvesi
beşiği deliren söylence sesim
güzel unutmayı bilenlerdenim

4.
kendinizle incitiniz beni
tanrı'nın elinde kırık ayna, dökülen harfleri
yarımız başkasının bedeni
insan hep bir eksik
-le yürür dışındakini
beni bırakın kendinize eklemeyi

5.
o zamanlar acı'ya indirilmiş kutsal kitaptım
siz inanın atların ve siyah yılanın kutsalına
patikalar sızarken dağların belinden
ben ötelerde kaval çalardım yüzüme
cüz çınlarken gizlenmiş tanrı'ma
kaybıydım birilerinin
freni tutmayan bisikletimle kırmızı resimler çizerken
çakıl yol
siz inanmayın dediklerime
kalbinizden kaçıp buraya sığındım

ÜLKEM İÇİN

bir şarkıdan daha eksiliyor ad
cellat var ederken elini vicdanın
kuytularında derinliğimizin yasalaşmış bedeni
bir çocuk 13 kurşunla vuruluyor ülkemde
bebekler yerine isimler büyütülüyor

oturup şarkılar tamamlıyoruz birbirimize

bilindik marşlar çalınan sokaklar
parfüm niyetine yoksul halka
biberli gaz boyalı su
cumartesi sabahı adım bedenimden ayrılıyor sessizce
üstelik faili meçhul’um resmiyette
isimsiz mektuplar yazılıyor kayıp annelerine

oturup kaybolmayı öğretiyoruz birbirimize

bir çocuk atomlarına kadar
parçalanıyor ülkemde
ileri demokrasi bu kadar bütünken hem
başkentler yerine kanlı şeyler topluyorum dilime

oturup parçalanmayı öğretiyoruz birbirimize

YOKLUK

hangi sona koşsam
şiirle çoğalıyorum
şişme plastik kadınmış hayat
süleyman'ın asasını kemirdi benden kopanlar
tanrıyla yüzleştiğim o gün
ne ben anlatabilirim ne o kaldırabilir bu yokluğu
gövdeme mağarayım sızarken kendi yaralarımdan dışarı
içime fışkıran unutulmuşluk hissi
yeryüzünde dağ dağa kavuşur da  insan bir son’a

yine de güzelliğin diyorum
tanrım
bu hangi sözcüğün vücut hali
gelmeyen düşlerle kanatıyorum kabuğumu
devamında bir kelimem yok
susuyor tanrı

şimdi ben kimin yokluğuyum

*Şiirler, İdris Sezgin'in izniyle yayınlanmıştır.


Hiç yorum yok: