(21 Ocak 1937,
İstanbul - )
Şair. Tam adı Mehmet Ali Ergin Sander. Ayşe Mualla Hanım ile Mehmet
Sadık Bey’in oğlu. Ortaöğrenimini Kabataş Lisesi’nde tamamladı (1950). İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudu. Öğrenimine Almanya’da devam etti. Döndüğünde
Sander Yayınevi’ni kurdu ve yönetti. İkinci Yeni Kuşağı şiirinden yararlandı. Ölçüsüz,
uyaksız, simgesel bir dille yazdığı şiirlerinde kendi dünyasını yansıttı.
İstanbul’da yaşadı; evli, iki çocuk babasıydı.
Şiirleri ve söyleşileri Türk
Dili, Varlık vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Gözlerinde Gökyüzü (1961, Yeditepe Yayınları, İst., 48
s.)
& Ölüm ki Çiçeklerin En Beyazıdır (2016, Islık
Yayınları, İst., 64 s.)
Kaynaklar:
A Abdullah Özkan,
Refik Durbaş / Cumhuriyetten Günümüze Türk Şiiri Antolojisi, 4. Cilt, s.: 786
A Tanzimat’tan Bugüne
Edebiyatçılar Ansiklopedisi, Cilt II, 2001, YKY, İst., s. 717
Şiirlerinden
Seçmeler:
İSTANBULLU
Hatırlıyorum
Cumartesiydi ve yağmur yoktu
Unuttum
Elerin miydi, İstanbul muydu
Usulca tuttuğum.
YENİ
ÇAĞIN MADENCİLERİ
şimdi silik gölgelerin türküsünü
söylüyoruz.
derin yer altı ocaklarında kazmalar,
derine, hep derine kazıyoruz.
nerde çağımızın o altın kalbi
çağımızın altın kalbini arıyoruz.
seni düşünüyorum her vurduğum kazmada
çocuk gözlerinde kirli bir yağmur
kazdıkça daha derinlere inmek,
kazdıkça senden biraz daha uzaklaşmak
demek.
eski çağlardan bir yeraltı tanrısı
tutup öpüyor yorgun ellerimizden
çağın uzaklarda vuran kalbini duyuyoruz
derinden, derinden
üzerimizde ağır bir yeryüzü
gökyüzünden uzakta, çok uzakta
derine, hep derine kazıyoruz
nerde çağımızın o altın kalbi
çağımızın altın kalbini arıyoruz.
çağ yendi bizi, yorgunuz.
YORGUN
SU
Sisli aynasında bir yorgun suyun
Bulanık dargın güneşlere doğru
Uzardı saçları onun ve sonsuzun
O kalabalık sularında akşamın
Puslu yeşil sessiz ve ıslak
Bir dal eğilirdi gözlerinin göğüne
Bir dal ve milyonla yaprak
Kuşlar uçardı kiremit denizlerden
O kalabalık sularda akşamın
Çocuk yüzlü bir utançla içe dönük
Hep kayıp anahtarını arardı kapısının
Sonra bir kapı kapanırdı yankısız
Sis onu örterdi usluca
Bir çiçeği örter gibi kar
İnce bir okşayışla uzun uzun
Ve değerken nice sular dudaklarına batının
Uzardı saçları onun ve sonsuzun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder