18 Kasım 2010 Perşembe

HALİL İBRAHİM BAHAR


(25 Ocak 1928, Kavaklı (Zara) köyü, Vakfıkebir/Trabzon - 16 Kasım 2010, İstanbul) 

Şair, dergici, doktor. Zeliha Hanım ile çiftçi Ali Bahar’ın oğlu. İlkokulun üç sınıfını Kavaklı’da, iki sınıfını Çarşıbaşı’nda (İskefiye) okudu. Orta öğrenimini Trabzon Lisesi’nde (1940-46) tamamladı. 1952'de İÜ Tıp Fak.'nden mezun oldu. 1954-57 yılları arasında psikiyatri dalında uzmanlık öğrenimi gördü. 1957-58 döneminde askerliğini yedeksubay olarak İzmir ve İstanbul’da yaptı. 1960’ta Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul (Samatya) Hastanesi Nöroloji Kliniği’nde Sinir Hastalıkları Uzmanı olarak çalışmaya başladı. 1974’te, çalıştığı kliniğin şefliğine atandı. Bu görevden 1989’da emekli oldu. Mayıs 1965-Eylül 1977 arasında Soyut dergisini çıkardı (144 sayı). Soyut dergisinde “Mayakovski, Neruda, Müstehcen” başlıklı özel sayılar yaptı. Bir süre Yazko Edebiyat dergisinin yöneticiliğini üstlendi (1985). İstanbul’da yaşadı; dul. 18 Kasım 2010’da Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İlk şiirleri 1950’de Beş Sanat dergisinde çıktı. Şiirleri ve yazıları 1960’tan itibaren Adam Sanat, Ataç, Doğu-Batı, Dönem, Düşün, Edebiyat ve Eleştiri, Esi, Evrim, Gösteri, Karşı, Kıyı, Kitap-lık, Mecaz, Papirüs, Sanat Olayı, Somut, Soyut, Şiir Oku, Üç Nokta, Yazko Edebiyat, Yelken, Yeni Düşün, Yeni İnsan gibi dergilerde yayımlandı. Gerçeküstücü şairlerin etkisinde kaleme aldığı şiirleri ve denemeleriyle tanındı; ayrıca sahibi ve yönetmeni olduğu Soyut dergisinde pek çok genç şairin yetişmesine katkıda bulundu. Şiirleri çeşitli antoloji ve ortak kitaplarda yer aldı ancak şiir kitabı yayımlamadı.
Yapıtları: Şiir: *Çok İncelikler Vardı Dünyada-Seçilmiş Şiirler, yay. haz. Kenan Yücel, Ve, İst.: 2016
İnceleme: *Sansür, (ortak kitap) İst.: Yazko, 1984.
Kaynaklar: TBEA, c. I, 2001, 139; Necatigil, İsimler, 68; Kurdakul, Sözlük, 109; Durbaş-Özkan, Antoloji, c. 3, 624; Ve Yayınevi web sitesi, erişim tarihi: 15 Nisan 2022.

*17 Nisan 2022 tarihinde güncellendi.


Şiirlerinden Seçmeler:

ELMALAR

dipdiri tutuyor beni
ölü bir dünyada
göğsünden yayılan
sarı elma kokusu

yüzüne bakıyorum
daha yeni çiçeklenmiş
bir elma bahçesinde
buluyorum kendimi

artık her şey
çiçek müziğine dönüşüyor
senin şiirin
yazılıyor kendinden

1977

Yazko Edebiyat, Ocak-Şubat 1984, Sayı: 39-40

KOPMA

değil mi ki kendinden bile
uzağa düşmüşsün
bir ırmağın kıyısından
rasgele
koparılmış bir eğreltiotu
bir sararma nöbeti gibi
nasıl unutabilirsin
koparıldığın yeri

Yazko Edebiyat, S. 37, Kasım 1983

REÇİNE

kimbilir hangi çam ormanında
ağır ağır damlayan
reçinelerin kokusuyla yıkanmış rüzgâr
açıyor daralan soluğumuzu
bu kızgın yaz öğlesinde
yaslandığımız eksi yıkık duvar
akşamı bekliyoruz
bu duvarın gölgesinde
yorgunuz yaşamaktan
uyumak istiyoruz unutmak istiyoruz
her şeyi anlaşılan
mutlulukla mutsuzluk
düşle düş kırıklığı arasında
öylesine görünmez bir çatlak var ki
kapatılması yasaklanmış sanki
boşluktayız boşluğun ta ötesinde
bilmiyoruz
rüzgârın reçinesi
nasıl ulaşıyor bize


Yazko Edebiyat, Kasım 1983, Sayı: 37

Hiç yorum yok: