(7 Nisan 1932, Celâ
köyü -şimdiki adıyla Ekinözü ilçesi- Elbistan / Kahramanmaraş - 7
Haziran 2012, Ankara)
İlkokulu köyünde okudu ve dört yılda bitirdi. Daha sonra okula gitmedi
fakat çok kitap okuyarak kendini yetiştirdi.
1984 yılında sanat hayatını sürdürmek ve çocuklarım okutmak için
Ankara'ya taşındı. Yazılarında ülke ve dünya gündemine ait sosyal, kültürel, sanatsal
ve siyasî konularla ilgili düşüncelerini eleştirel bir üslupla kaleme aldı.
Abdurrahim Karakoç'un edebiyatla ilgisi daha ilkokul yıllarında dedesinin ve
babasının şiirlerim okuyup dinlemekle başladı. O, babasından Köroğlu destanım,
Kerem ile Aslı hikâyesini; Yunus'un, Karacaoğlan'ın, Dadaloğlu'nun ve
Seyrani'nin şiirlerini dinleyerek, ezberleyerek yetişti. Karakoç'un yayınlanan
ilk şiiri bir taşlama olup bu şiir 1950 yılında Elbistan Kaymakamlığının
çıkardığı "Engizek" dergisinde yayınlandı.
Şiirleriyle çağdaşı olan şairleri etkilemiş olan Karakoç'un 100'ün
üzerinde bestelenmiş şiiri vardır. Bunlardan Musa Eroğlu tarafından bestelenen
"Mihriban", "Unutursun Mihriban'ım", "Omuzumda Sevda
Yükü", Bayram Bilge Tokel tarafından bestelenen "Dağ ile Sohbet",
Ekrem Çelebi tarafından bestelenen "Sultanım" adlı şiirler Türk Halk
müziğimize taze bir kan kazandırmıştır.
Abdurrahim Karakoç'un şiir türündeki ilk eseri Hasan'a Mektuplar adıyla
1965 yılında yayınlandı. Nesir türündeki düşünce, sohbet, mektup ve röportaj
türündeki yazılan da Düşünce Yazılan
(1990) ve Çobandan Mektuplar (1997)
adlı kitaplarında toplandı.
Şiirleri, öyküleri, yazıları ve söyleşileri vb. gibi dergi, fanzin,
gazete ve eklerinde yayımlandı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Hasan'a Mektuplar (1965)
& El Kulakta (1969)
& Vur Emri (1973)
& Kan Yazısı (1978)
& Suları Islatamadım (1983)
& Dosta Doğru (1984)
& Beşinci Mevsim (1985)
& Gökçekimi (1991)
& Akıl Karaya Vurdu (1994)
& Yasaklı Rüyalar (2000)
& Gerdanlık 1 (2000)
& Parmak İzi (2002)
& Gerdanlık II (2002)
& Gerdanlık III (2005)
& Bütün Şiirleri 1 - Vur Emri (2015, Kadim
Yayınları, İst., 292 s.)
& Bütün Şiirleri 2 - Kan Yazısı (2015, Kadim
Yayınları, İst.)
& Bütün Şiirleri 3 - Suları Islatamadım (2015, Kadim
Yayınları, İst., 124 s.)
& Bütün Şiirleri 4 - Dosta Doğru (2015, Kadim
Yayınları, İst., 112 s.)
& Bütün Şiirleri 5 - Beşinci Mevsim (2015, Kadim
Yayınları, İst., 144 s.)
& Bütün Şiirleri 6 - Gökçekimi (2015, Kadim
Yayınları, İst., 144 s.)
& Bütün Şiirleri 7 - Akıl Karaya Vurdu (2015, Kadim
Yayınları, İst., 112 s.)
& Bütün Şiirleri 8 - Yasaklı Rüyalar (2015, Kadim
Yayınları, İst., 200 s.)
& Bütün Şiirleri 9 - Gerdanlık 1 (2015, Kadim
Yayınları, İst., 196 s.)
& Bütün Şiirleri 10 - Gerdanlık 2 (2015, Kadim
Yayınları, İst., 152 s.)
& Bütün Şiirleri 11 - Parmak İzi (2015, Kadim
Yayınları, İst., 112 s.)
& Bütün Şiirleri 12 - Gerdanlık 3 (2015, Kadim Yayınları,
İst., 148 s.)
Kaynaklar:
A
Hakkında
Yazılan Yazılar:
1
Hakkında
Yazılan Yazılardan Alıntılar:
/
Yazarla
Yapılan Söyleşiler:
J
Şiir
Hakkındaki Düşünceleri:
ü
Şiirlerinden
Seçmeler:
AŞK
HİKAYESİ
Başımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!
Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana.
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy!
Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım,
Ne zamana, ne kendime alıştım.
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy!?
GERDANLIK
1
Başımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!
Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana.
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy!
Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım,
Ne zamana, ne kendime alıştım.
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy!
GERDANLIK
2
Başımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!
Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana.
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy!
Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım,
Ne zamana, ne kendime alıştım.
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy!
MÜZELİK
ŞİİR
Putların gölgesinde dans eder akbabalar
Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar
Atılan ucuz tafra selamlar, merhabalar.
En temiz topraklara gül eksem mantar biter.
Yollar sırat köprüsü, durmak düşmekten
beter.
Kaybettim mesafeyi, zamandan uzaklaştım,
Sevgi diye sarıldım, isyanla kucaklaştım.
Ne kendimden kurtuldum, ne kendime
yaklaştım.
Toprağın üstü mezar, zevke dalmış ölüler.
Can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler.
Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalar,
Çamur evlat doğurur taş yürekli analar.
Resmen hâk tevzi eder hakkı boğan canavar.
Koşanlar, yarışanlar... Dehşet ötesi
dehşet,
Akıl karaya vurdu, gırtlağı geçti vahşet.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder