(22 Ocak 1986,
Silifke / İçel - )
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu.
2008-2013 yılları arasında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde öğretmenlik yaptı.
2013 yılından bu yana ise Mersin’in Erdemli ilçesinde öğretmenliğe devam
ediyor. Mersin’in Silifke ilçesinde yaşıyor; evli ve iki çocuk babası.
Yasakmeyve dergisinde (Sayı:
82, Eylül-Ekim 2016) Nilay Özer tarafından hazırlanan “Vaat Edilmiş Sayfalar”
adlı köşede “Tozlaşma” ve “ Düşlem” adlı
şiirleri yayımlandı. Şiirleri, Akatalpa, Eliz Edebiyat, Koza Düşünce, Lacivert,
Şehir, Şiiri Özlüyorum, Uçarı, Yasakmeyve vb. gibi dergilerde yayımlandı. Uçarı
Dergisi'nde yayın kurulu üyesi. Edebiyat ve sinema ilgi alanları.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Darağacı Yeşili (2018, Şiiri Özlüyorum Kitaplığı, 56 s.)
Şiirlerinden
Seçmeler:
KÜF
Kimselerin varışına değmedim
yaz yok; kış ve güz bitti
ömür artık: yıkık bir
taşra tesellisi
yine bu akşam
sesimde o soğuk
uçurum endişesi
gün ezikliği
duraksızca
avucuma üflenip,
yüzüme yamanan
harflerin intiharı
tanrının da inandığı
o şey ve ben, toprak
ve her mezar aslında
kendi imanının çürüğü
duyabilecek misin beni?
uzak ülkelere selam duran
rütbesiz bir boşluğum artık
kopuş, kırık bir omzun döktüğü
yağmur apoletleri
“Darağacı
Yeşili” adlı kitabından
TOZLAŞMA
Yaradılışın tepsisinde sunulan ziftti
Yaşam dediğin,
Gövde maratonunda neftileşen ter
Nefessiz ağaçlara kabuk
Issızlığı kavuran zaman çeşmelerinde
Ömrümün kasnağını döndüren uykuları
boğdunuz
Yaşadım demek içindi halbuki
Güneşin havladığı her gün
Korku kitaplarına figüran zerresi
Kadranımı akrebin kiniyle boyadım
Oyuğundan yalan akıtan tılsım
Eteklerime döküldü
Taştan kelimelerin magmasıydı
Dilimde tüten ejder
Unut tacirliğinde, geçmişini satan acılarla
büyüdüm
Saçlarıma düşün şimdi sırayla
Topal patikalarda renkleri sürün
Ne tarafıma dönersem siyah bulacak beni
Öncesine dönmeli, anamın karnındaki tohum
Yasakmeyve,
Sayı: 82, Eylül-Ekim 2016
“Darağacı
Yeşili” adlı kitabından
UZAKLAR
VE ÇÖL
gözlerimi kesen bir acı bu
avurdunda biriken kan
ölümün ıslak lekesi
söz, yağan kurşunlara
kınama şemsiyesi
zamandan yel kovan
akrebin ıssızlığı
kökü ısırılmış korkular
bul karanlığıma düşeni!
sis ve barut!
tenimi gölgeleyen dipsiz koku
çağın tanrısal şizofreni
saçlarımda katılaşan ölüm:
gözlerime inen yaşama kisvesi
sabır, mumdan duvar
ağrıyan yerlerime gömün beni
“Darağacı
Yeşili” adlı kitabından
YANITSIZ
I.
bir enkazı güzelleyen
karnı deşilmiş söz yumaklarıyla
örüldü memleket gömleği
giyindim:
yağmur kıymığı bu gülüşler
anlamı kayarken evvelimde göklerin
rüzgarı keselemem midir şiir?
–ey yalan! topla saçlarını
dağıldıkça isimsiz yanlarıma bulaşıyorsun
II.
Ölümü peydahlayan diller
kanlı avlulara tükürdü
yarının ekmeğini
aç kaldım:
bardağımda şeytan tırnağı çizikler
sırça günahlardan kesilip döküldüğüm
kan denizlerim midir şiir?
III.
gecenin rahmini dölleyen
puslu ağızlardan sağıldı
göğün bu karanlığı
yok oldum:
yollarımda kurşun yanığı bitişler
–sen yalan! topla günahlarını
dağıldıkça kimsesiz ağıtlarıma bulaşıyorsun
dün artığı sonralarda asılmış
erken ölmelerim midir şiir?
yokla mezarlarını!
“Darağacı
Yeşili” adlı kitabından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder