Tam adı Belma Güney Ulutaş. İlk
ve ortaöğrenimini Salihli’de tamamladı. Şehir Tiyatroları’nda drama sanatıyla
tanıştı. 2004 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları/Tiyatro-Dramatik
Yazarlık Ana Sanat Dalı’ndan “Tezer Özlü’nün yaşamı, sanatı ve bir oyun; ‘Erken
Ölmüş Romantiklerin Gölgesinde’” başlıklı teziyle mezun oldu. Birçok dizi
filmde ve Kanıt adlı polisiye dramada senaryo yazarı olarak çalıştı. İstanbul'da
yaşıyor.
Senaryoları:
Yemin – 2007
Bahar Dalları - 2008
Yapıtları:
Romanları:
& Kopuklar (2016, Can Yayınları, İst., 368 s.)
Şiirlerinden
Seçmeler:
AGAHTA CHRİSTİE ROOM
Part 1.
Özgü’ye ve tüm yeniden doğacaklara...
Yaşadıkça göreceğim
daha
Benden önce akan
zamanın gözyaşlarını da
ve biliyorum benden
sonra da yaşayacak bu oda
yeniden doğacağım
elbet
Lethe ırmağında
kalan ne varsa
günahlarımla
süzüleceğim
yeni vücuduma
Köpek ölüleri gibi
kapıma bıraktığın
zaman artıklarından;
Katran karası gibi
bir ruh
gözyaşı gibi parlak
bir gelecekle
tamamlanacak...
zaman artığınım artık
arttıkça eksilen şaşkınlıklarında
değdikçe değmemiş
göze
bakmadıkça bakar
olduğum yüze
soruyorum hiç
sormadığım sevgilime;
sen hiç bir kuğu
oldun mu ölmeden önce?
Böylelikle bir düş
daha eskir
soyunulmamış otel
odalarında
dokunulamamış
rahlelerde
bir düş daha eskir
böylelikle
otel odalarının
mahremliğinde
hiç buluşmadığım
sevgilime soruyorum;
hiç bir kuğuyu
öptün mü sen boynundaki hareden?
Günahlar soyuttur
Agahta odalarında ağlar
Kadın korkaktır,
ergende cahil bir telaş
düşer yine bir
gözyaşı Christie’nin yanağına
Ve bilinir ki hep
günahlar gözlerle
başlar.
Parıltı olsun diye
kanla yazılan
Yeminlerime
mum damıttım
gözlerinden
geç kalmış ne varsa
ve benden önce yaşayanlardansa
ve yaşatılmaktansa
günahlarımla
gitmeyi kendime
pusula bildim
Şimdi korkunç zamanın
kemikleri sızlarken
şimdi yaz
baykuşları cebime doluşurken
şimdi yalnızca
gökyüzü altında
ve mahrem
yerlerinde otel odalarının
günahlarımı temize
çekiyorum
ruhların bile
kovulduğu o yerde
boynumda soyut
ilmek seni bir kez daha
kurşuna dizer gibi
kalbime gömüyorum
Akatalpa, Sayı: 128, Ağustos 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder