6 Kasım 2016 Pazar

DİREN GÜMÜŞ KARALI


(6 Kasım 1986, Ortaca / Muğla - )


       2009 Yılında Kocaeli Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde Matematik Öğretmenliği Üzerine Yüksek Lisans yaptı. Erzurum Karayazı’da öğretmenliğe başladı. Halen Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’nda Matematik Öğretmeni olarak görev yapıyor.
       Şiirleri ve yazıları Akademi Gökyüzü, Aydilisanat, Kafkaokur, Patikalar, Yankı vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları:
       Çocuk Kitapları:
&  Zen Filler (2014, Aydili Sanat Yayınları, 80 s.)
& Atlas’ın Çizgili Düşleri (2015, Aydili Sanat Yayınları, 80 s.)
Kaynaklar:
A  http://filmevsimi.blogspot.com.tr/

Şiirlerinden Seçmeler:

ÇIĞLIKLA YIKANDIM

eteklerimden nar taneleri
savurdum göğün bahçesine

bedenime ağır geldi
sardunya kokulu gözlerim

gece akmadı
yalnızlığım düşlerde kalmadı


çıplaktım
zaman kururken gölgelerde
çığlıkla yıkandım

DEDEMİN KOKUSU

Sesler akar nehirden
sadeliğine gecenin
demlenir ayın rengi
bozkırın iskelesinden
yabana eser rüzgar

selviler dizilir ark boyunca
seslenir akşam kızıllığına
rüzgar mersin kokar
rüzgar haziran
dedemin ektiği filiz dalgalanır saçlarımdan

yanık damlı evin gölgesindedir eli
gözleri uzakta
bulamaz beklediğini
burulur yüreği her sofrada
dökülür yaşlarım

FİL ÇEKİMİ

derede ıslık çalan su,
toprak damlı evlerin
sıcak odalarına sığın;
göçmeden insanlar söyle şarkını

gökte ödünç salınan köy kuşları
kömür karası ellerime tutunun
yalnızlığı bir eller anlar bir de gözler
geceleri kirpiklerime dokunun

fillerin sessiz soluğuna sığınan sözlerim
yüreğim buz tutmadan geri dönün
ne olur

MAVİ KELEBEK

dumanların içinden süzülüyor ateş
yanan düşlerim
çuvala gizlenmiş

mavi kelebek uyandırır
iç çekmelerin ahında
yün yağar yıldızlardan
karanlığa

kesmez güneyin esintisi
boğulan yalnızlığımı
gece suntaların arasından
saçlarımı kemirir

günlük ağacı tutar sırları
örerim ilmek ilmek
çizerim öksüz ruhu
sönmeden

ay ellerime gömülür

MENEKŞE ZAMANLAR

izlerin dayanır kapıya geceleri
sürgüler karanlığı külünde
göz yanar
sözcüklerin intiharıdır taş sokak
bekleyen zaman turuncu yakasındadır


duvağın karasında ellerin gezinir
uçar heveslerin ardından
menekşe gözler patikalarda
söz biter
bitmeyen zaman gece düşündedir

MEYDANDA YALNIZLIK

sokaklar
denizler
duraklar
bekleme bizi
çok öldük

azaldı gökyüzü
ezildi gündüz
gece yalnızlık
yine yalnızlık

önce sesler gitti
sonra renkler
kuşlar da terk etti
kaldı keder

MOR KEKİK KOKUSU


çınarın gölgesini aşıyoruz
deniz, mavinin en safı
cömert bir sunu gövdesinde
şarabı çürük vişne burukluğu

sarı ışıkların gece dansı
evrenin en hakiki rengi
içimiz dilek feneri büyüsünde
koşuyoruz karanlığa
çocuklar için

dönüyoruz serseri yarım ayla
ezilmiş günün bin bir çeşit sesleri
Ah! mor kekik kokusu sarhoşluğum
büyüme hiç
mavinin en safındayım bul beni

OM

 kendi içine akan bilgelik; ırmak
 binlerce ses bütün şarkı
 öğretir gülümsemesiyle
 yüzünde parlayan hayatı

çileyle büyüyen öz
aldanır dışındaki büyüye
tüm dalgalar ve sular koşar peşinden
 sıyrılır 'ben' birlik içine


mutluluk tek sözcük : 'om'
      

Hiç yorum yok: