(1990, Trabzon - )
İstanbul'da yaşıyor.
İlk şiiri, 18 yaşında, Varlık dergisinde yayımlandı. Şiirleri ve
yazıları Akatalpa, Bireylikler, Düşle, Gard,
Hacı Şair, Kaotik, Koridor, Marşandiz, Mosmodern, Natama, Siber Gnosis,
Underground Poetix, Tekne, Ücra, Varlık, Yasakmeyve Karakalem vb. gibi
dergi ve fanzinlerde yayımlandı.
Ödülleri:
2012
Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’nde adı anılan şairler arasında yer aldı.
Kaynaklar:
A http://rahmanyildizz.blogspot.com.tr/
Şiirlerinden
Seçmeler:
BENJAMİN’E MEKTUPLAR
cinayetten artakalan ağır yaralı bir dille...
karekökü alınmış
sıfır gibiyiz, biraz isli gözlerimiz
biraz cinayet
ağlayarak elimizdeki şarap kadehleriyle
birbirimize ölümüne
uyuyakalmış,
ölümle alnımızdaki
karanlığı yaralamışız!
şimdi durup
dururken ördüğü yalnızlıklardan sert bir tokat yese kadının biri
acı bir gülümseme
sarılacak boynumuza, biliyorum.
kurşuna dizildiği
israilli askerlere âşık olan bir filistinli gibi
kalbimde
yarımadalar dağıldıkça dağılacak
annesiz, babasız,
piç bıraktığın
vurup vurup
paramparça ettiğin dudaklarından yana yarımadalar!
nalları kırılmış
atlar
her sevdayı biraz
buruk, biraz yalınayak yaşar;
sen çocuk!
doğduğunda kulağına fısıldanan adlar
yırtıp gömdüğün
oğlancı kimliklerin büyük hikâyelerinden çalıntı.
bu avuç içlerinden
alıntı bir alınyazısı, ne yazık
dokumda yürürlüğe
giren dokun
yenik düşmüşlüğümün
dokunulmaz anayasası!
bush'a ayakkabısını
fırlatan ırak'lı gazeteci gibiyiz
biraz kırılgan ve
dağınık, hüzne müteşekkir yüreğimiz.
söyle rock
ezgilerinin evlat edindiği arabesk çocuk!
şimdi hangimiz üvey
bir yalnızlığa gebe, hangimiz
iki şehrin
bileklerden akan kana boğaz köprüsü!?
annemin
mırıldandığı bir devrimci türküsüydü bana
o giderek
yalancılaşan sesin, o giderek yabancılaşan etin.
şimdi bir iğne bir
de iplik gerekli
tenimden sökülüp
giden teninin yerini
bir başka tenle
örmek için...
ah
adımı kan diye
düşüyorum mektubuma
ben jamin!
Akatalpa, Sayı: 128, Ağustos 2010
NOGGER
SANDWICH
biri bana bir ıpıslaklık fırlatsın.
bir hapşuvuren kimya.
acayib yalnızım konulu ayakkap giyer kin
bir premium miyavı dua dolu el
ile yüzümü çitiledim.. ile bin süvari
kakao.. ile kişiyor bir ot.
platonic-porn çok teknotik be Bro
bak çoruyor kargoyu sana gönderdiğim çorap
gökü retro gömlekle kaplıyor zihin
kaplıyor ve bir brutal gerçeklikten çünkü
eğiliminde kopuyorum
aslı olmadığım elmanın ekşisin istiyorum
ekşisin beni tat kılan yanı
lan olsun baldırlarım morarmıycaksa cazdan
kimce kimin çıkarımıysam, bir ısırıkla tamamlanan
bu dimağ, ilginç linç
ismimin önüne mr. getirilmiş çok ilginç
omuzlarım genişliğini yitirmiş
halhalım kayıp
çat dudağım lak diye bir lipstick
dünyaaa. ıslak çimentoya basarak bıraktığım
iz.
hepimiz
biri ıslaklığında çok çirg
ve bir leopar sökümü stratejisi kış bizi
delirt
[bu yaşamı sevmedik anlamında kabuk
bağlayan bi uf olunmuşluk
en hacimli uftur eti niçinleştiriyor çünkü]
seğirtiyor tüm optik alanlarını kör
olaydımların
bir şurup sunuyor bana tüm
beni çok garip bir konsere götürürdün
yaşıyor ol nooluruyla.
ama
% birçok şeyin hizası denktiri
tükürdüm
artık bodriyar bir vahşeti tetanoslayabilirim
cehrine yüzümün
bir soğanın sonsuz katmanıyla çoğala
senin çok zırhlı kütleni kusa
surları geçebilirim
kaatil tevfiğiyle süperbi tonbalığa çüş.
her şeyi denedim heeeeeer
yoo diye hissizleşmeyi, küfrolmayı yoo
diye.
musique concrête nedir.
o manyetik alandan bir akor gibi geçtim
karıştım taa solfej bir ahüvah morga, onu
yen yen yendim
şimcik ben üzülüyordura kim notalar bassın
kim çil yağmuruyla en şırıl doğa
bilmiyorum. henüz bir stajyerim statüsüyle
bilmemek endir.
en yumruklaması göğsümü bazı şeylerin
» sırf dirisi olduğum için geçerli bir
outlet gibi bu
yani çok bitkinim dersem bile
senin bitkinim.
bir başkası değil kürküne kayıtsız
hayır değil çiş dolu pet şişeye atılan haç
hissizliği
buna sanat demiştik, avangart falan,
konserve kutularının özerkliği
eh kültürüyle yeterince sikiştim
elimde yapay bi penis
döl idol deleuz
sanat galerilerine gittim.
yoo diye hissizleşmeye, küfrolmaya yoo
diye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder