(23 Ağustos 1894,
İstanbul - 17 Ocak 1957, İstanbul)
Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Paris'te yüksek ziraat öğrenimi
gördü. Yurda döndüğünde mesleğini sürdürmeyip, uzun yıllar İstanbul liselerinde
Fransızca öğretmenliği yaptı. Orhan Seyfi Orhon'un yönettiği Çınaraltı
dergisinde, "46 yaşında genç bir şair" biçiminde tanıtılarak,
şiirleri ilk kez yayımlandı. Divan şiirini çağdaş dil ve duygularla yeniden
yazmayı amaçladı ve günümüz Türkçesini aruz ölçüsü içinde uygulamaya çalıştı.
Türkçe’nin yanı sıra Fransızca şiirler de yazdı. Yayınlan kitaplarının dışında Fransızca
şiirlerinin toplandığı iki kitabı daha vardır.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Mozaik (1944)
& Şehrâyin (1953)
Kaynaklar:
A Abdullah Özkan – Refik Durbaş, Cumhuriyetten Günümüze
Türk Şiiri Antolojisi, Cilt 1, 1999, Boyut Dosya Yayınları, İst., s. 70
Şiirlerinden
Seçmeler:
MAVİLİK
Bulanma gökyüzünün lâcivert olan denizi
Acımla rengine daldım, açıl da gizle bizi!
Süzül, genişle, derinleş, eğil de kendine
çek
Uzanmış ellerin elbette avcun en temizi.
Başım bulutlara değsin de lâle devşireyim,
Benim güzelliği sevmekte devrin en titizi;
Susup da söylediğin şarkı çınlıyor bende,
Küsüp de yaş döküversen olur gözümde dizi.
Karanlık insana yerden, ışıksa göktendir,
Çeker semalara bir kol yavaşça cümlemizi.
Bugün değilse yarın hep senin misafiriniz.
Adam ilâh imiş aslen, semada kalmış izi!
Biraz çiçek de yetişmezse göklerinde Edip
Bulur göğüslere takmak için yarın nemizi?
YAZ
Dallarda açarken nice şahane manolya,
Sevdaya kurarken korucuklar nice bin tak
Yaz melteminin zevkini almış da muhakkak
Çamlarda gezer kol kola Arzu ile Hulya.
Âşık sanılır martılar enginlere gûya
Sahilde deniz bir ipek esvap çıkarıp bak
Girmiş yatıyor Heykeli’nin koynuna çıplak!
Yanlarda kayıklar uzanır, emre muheyya!
Bazen göreceksin ayı gökten suya inmiş
Bazen denizin rengini tâ göklere sinmiş
Mevsim saracaktır seni baygın nefesiyle.
Geçmiş günü yâdeylememek candan emelken
Mehtap olacak Marmara'dan hüzne vesile
Hulya gelecek sanki denizden pupa yelken!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder