(1900,
İstanbul - 24 Eylül 1969, İstanbul)
Bir süre Tıp Fakültesi’nde okuduktan sonra sigortacılık ve bankacılık
yaparak yaşamını sürdürdü.
Özellikle mizah dergilerindeki yazı ve şiirleriyle tanınır. Manzum
roman, hikâye ve mizahi yazılar yazdı. Türk nüktecilerinin nükte ve fıkralarını
"Türk Nüktecileri" adıyla kitaplaştırdı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Ahenk (1920)
& Bir Damla Gözyaşı (1924)
& Bahçe (1939)
& Mecnun Gibi (1953)
Kaynaklar:
A Abdullah Özkan – Refik Durbaş, Cumhuriyetten Günümüze
Türk Şiiri Antolojisi, Cilt 1, 1999, Boyut Dosya Yayınları, İst., s. 75
Şiirlerinden
Seçmeler:
AŞK,
BUDUR...
Havva gibi, bir yaprağın altında vücudu,
Gösterdi kadın kendini hasretlisi gence,
Yalnız fakat âşık o güzel gözleri gördü,
Kartal, sarılıp vurmadı enfes ava pençe.
Bir karşılık hiç beklemeden, kör gibi
sevmek;
Bulmak acı bir zevk bu ilâhi ezilişte...
Bin derdini güçlükle çekerken, onu övmek;
Bilmek yine her şeyden aziz.. Aşk, budur
işte.
“Mecnun
Gibi”
TAKAS
Bize her lâhza sunulsun bu kadehler
dolarak,
Yaşı gözden silelim, derdi gönülden atalım.
Yatmadan sert, kara topraklara bedbaht
olarak,
Gel; biraz ak, yumuşak kollara mes’ut
yatalım.
Bulalım şimdi melekler gibi bir körpe
güzel;
Bence fani kula elbet budur en tatlı emel.
Yapalım şöyle takas: Bir gececik zevke
bedel,
O, masallarda geçen, cenneti hemen satalım.
“Bahçe”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder