5 Mart 2016 Cumartesi

SALİH ZEKİ AKTAY


(1896, Şarkikaraağaç / Isparta - 22 Mart 1971, İstanbul)


       Konya İdadisi’ni bitirdi. Afyon Lisesi, İstanbul Saint-Joseph, Kadıköy ve Kabataş liselerinde öğretmenlik yaptı. İstanbul kütüphanelerind uzman olarak çalıştı. Türk şiirini, batı edebiyatında olduğu gibi eski Grek ve Latin kaynaklarına götürmeyi amaçlayan şiirleriyle tanındı. Öyküler ve manzum oyunlar da yazdı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Persefon (1930)
& Asya Şarkıları (1933)
& Pınar (1936)
& Rüzgâr (1939)
& Rüzgar ve Dallarda Şarkılar (1961)
& Titan (1966)
& Loton (3 kitap; 1964, 1967, 1968)
Kaynaklar:
A  Abdullah Özkan – Refik Durbaş, Cumhuriyetten Günümüze Türk Şiiri Antolojisi, Cilt 1, 1999, Boyut Dosya Yayınları, İst., s. 72

Şiirlerinden Seçmeler:

AKŞAM

Bembeyaz martılar gezen sahilde,
Serpildi akşamın fani renkleri,
Sevgilim işte yok hayalin bile;
Susmuş her tarafta aşk ahenkleri...

Rüyalı beldeler yolcusu gibi,
Bu tenha yollarda hep seni andım.
Şimdi tesellisiz ağlayan kalbi,
Unutmaz bir akşam ararsın sandım.

Artık bu yerlerde bir hicran sesi,
İlâhî bir kızın son niyazı var.
Silinmiş kuşların beyaz gölgesi.
Dalgalar eğilip boş yere ağlar.

ARZU

Binsem hülyaların beyaz atına
Kendimi o meçhul diyara atsam.
Çıksam dalga dalga göğün katına,
Cihanla konuşan bir dil yaratsam.

Suların sesiyle bayılmış gibi
Deryadan deryaya süzülsem gitsem.
Sonra bir rüzgârla ayılmış gibi,
Ölmüş dünyalara vedalar etsem.

Mağrıptan maşrika kanatlar gersem,
Güneşle başbaşa arkadaş olsam.
Ruhumu tunçlara, mermere versem.

Sanat mabedinde ölmez taş olsam...

Hiç yorum yok: