15 Ekim 2016 Cumartesi

SERAP ASLI ARAKLI

"1987 yılında İstanbul’da doğdum. Eski adı Ahududu, yeni adı Sadri Alışık olan Yeşilçam’ın orta yerindeki bu sokak ile Firüzağa İlkokulu ilk okullarım oldu. İlk hocalarım da doğal olarak Yeşilçam emekçileri. Şimdi hayatta olmayan, bence Türkiye’nin Alfred Hitchcock’u oydu; Alpay Amca’mın (Mustafa Alpay Ziyal) teşvikiyle beş yaşında tiyatro dersleri almaya başladım. Rahmetli Alpay Amca film çekse, beni başrolde oynatacaktı. Rahmeti bol olsun hayallerimle oynayan ilk insanım odur. Altı yaşında başladığım ilkokul yıllarımda bir gün filmlerde oynama hayalimle, bu kez babamın teşvikiyle bale eğitimim başladı. Hocalarım çok yetenekli olduğumu söylüyorlardı, ne var ki Hacettepe ve Mimar Sinan Üniversiteleri konservatuvar sınavlarını geçemedim. Oysa en büyük hayalim balerin olmaktı. Ortaokul eğitimimle birlikte Yeşilçam ve bale yaşamım hüzünlü bir şekilde son buldu. Üsküdar Mehmet Rauf Süper Lisesi hayatıma yeni bir yön çizdi. Yeşilçam’daki çocukluk yıllarımda sırf kedileriyle oynamak için gittiğim Simurg Kitabevi’nde, içime bir de şiir düşmüş olacak ki ilk karalamalarımın gizli mekânı Simurg ve Yeşilçam. Edebiyat okumamı öğretmenlerim de arkadaşlarım da çok istiyorlardı, ancak annemin “doktor ol kızım” isteği beni Fen Bölümü okumaya zorladı. Annem için, içimdeki şiir ve sinema tutkumu bastırarak, lise yıllarında başladığım yazma serüvenimi alttan alta bugün de sürdürüyorum. Tıp okumaya puanım yetmese de, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde severek başladığım Biyoloji Bölümü’nü 2009’da bölüm birincisi olarak bitirdim. Halen masumiyete inanıyorum, boş zamanlarımda kitaplarımı ve ruhumu dinliyor, ağırlıklı olarak Türk filmleri izlemeye çalışıyorum. Bundan olacak, son okuduğum kitaplardan biri olan Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi’ni ve Özcan Alper’in ilk filmi Sonbahar’ı çok sevdim. Tabii ki, içimdeki “kirli” ve “masum” Yeşilçam’ı bir türlü silemediğimden olacak Yılmaz Güney’in Baba’sını, Füruzan-Gülsün Karamustafa ortak çalışması Benim Sinemalarım’ı ve Zeki Demirkubuz’un Masumiyet’ini hâlâ çok severim.”

SERAP ASLI ARAKLI 

Hiç yorum yok: