(12 Temmuz 1979,
Bingöl - )
Susuz Anadolu Öğretmen Lisesi, Yüksel İlhan
Alanyalı Anadolu Öğretmen Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim
Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Erzincan’da başladığı eğitimcilik
yaşamını İstanbul'da sürdürüyor.
Şiirleri, Afrodisyas Sanat, Her
Şeye Karşın, Kar, Kurşun Kalem, Pipo, Sincan İstasyonu, Son Hasat, Şehir, Üvercinka
vb. gibi dergi ve fanzinlerde
yayımlandı. Şiirlerine Kıyı dergisinin Eylül-Ekim 2010, 216. sayısında
"Her Sayı Kıyı’da Bir Şair" bölümünde yer verildi.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Zarif Boşluk (2016, Artshop Yayınları, İst.)
Şiirlerinden
Seçmeler:
BAĞBOZUMU
şaraptım hem yüzüne allık
çağıl akardım, çağla kokardın
okşardı rüzgârım bulutunu
menzilimden yağmur çıkardın
saatim hiç uyumazdı
beni yüzyıllara kurardın
süpürür geçerdi sokağı
gürbüz kokusu saçlarının
benzin zambaktı bilsen
sen bana sarışındın
bu yüzden eksik tenleri
gülüşsüz kadınların
sesin
bağbozumuydu yalnızlığımın
Kıyı,
Sayı: 216, Eylül-Ekim 2010
BİR
BABA ŞİMDİ
Akşam olur dağılır sözcükler evlerine
Kırık köşede küs lambalar
Eski bir biblodur babalar evlerde
Hadi baba göster pipini amcalarıma!
İçini bir gül gibi başkasına açmak hünerin
İçince bir gül dağılıverecek kadar
inceliğin
Bir kalp ağrısı gibi dayandım kapına
Üstümde tozu alınmış eşyanın çıplaklığı
Bu gökyüzü, bu mevsim, bu keder
Hepsi bir yalnızlıktan bozma
Bazı istasyonlar beklemez trenleri
Ben çok bekledim baba
Ekşidi işte tuttuğum maya
Döküldü yine kelimelerim
Varmak için ağzına
Şimdiyse elimde bir kırık dua:
Uyku bir merhamettir gelir
Baba ölürse çocuğa gömülür
Kurşun
Kalem, Sayı: 32, Kasım-Aralık 2014
FİYAKA
kendine açılan insanlardan geçemedik
sokağa kapanan hayallerden
ölüm bir tuş
sevda bir düş
öyle de olsa Cemal
koyaklardan varılır kedere
biz hep okeye dördüncüyüz Cemal
hayata eksik
yenik hüzne
ve katıksız seferi
bütün bütün bir yalnızlığa hevesimiz
sonra Cemal hüzün
fiyakalı bir gömlek gibi
çıkmıyor da üstümüzden
mutluluk; uzaktaki akrabamız
doğum günlerine
geç kalmış palyaço
bazen gidebilmektir mesele
sokaktan aşktan insandan
yasemin mesela gitme biçimidir gülden
bu hayata yaban ve mutluluğa
pervasız bir gelecekte
not düşmüşler Cemal
bizi bir pakete:
‘kırılacak eşya’
deli bir telaş kaç gündür
sırnaşıyor umudumuza
gelecek kaygısı diyorlar
bense yaşamsızlık
biz hep kaybedelim Cemal
sokakta aşkta insanda
gözaltında kaybedelim Cemal
sen kendini nerde
ben kendimi orda
İstanbul
Şiir Festivali Seçkisi
GÖZLERİN
ZEYTİNLİKTİR
Yağmur için…
gözlerin zeytinliktir
dağınık gece saçların
giderken zeytinliğe
kuş olur kalır aklım
bir iç çekiştir dünya
dönerken zeytinlikten
göğe sığmayınca yağmur
yere sığmayınca sel.
bir salkıma saklarım
kırağı düşen zamana
içimin oyuklarına
atlasına kalbimin
esmer yanıma yaslanan
gözlerin bir halktır
güneşin öptüğü
Pipo
Fanzin
KALKTIM
HAYATI DOLAŞTIM BİRAZ
Kalktım hayatı dolaştım biraz
Ağzıma uygun küfür baktım
Kıyıya vurdu içimde deniz
Dağı yokladım
Irmak vardı sonra telaş vitrinlerde
Geceye karanlık baktım
Kış için serçe!
Garip bir takastı çerçiyle
Gönül koydum kefesine
O bana hüzün verdi
Gittim şubatı dolandım biraz
Sonra atımın huyunu değiştirdim
Yürüdük arşı marş havasında
Lirik bir esriklikle
Açtı içimde piç bir sevinç
İçimin kıyısına vurdu deniz
Kırlara uzandı atım
Kırık sözler tenimde iz
Sildi sanki gözleriyle
Rahvanım, dörtnal gidenim
Nasıl da düzlemiştik ovayı!
Kaç kapısından girdik içeri
Sırlı aynasında rüyanın
Kaç tren geçti ömrümüzden
Hangi acıya uyaktık
Gibi sorular kaldım.
Utancını aldı yürüdü atım
Gururumu ben omuzuma
Kimseye kalmadı şubat!
“Sincan
İstasyonu”
MATRUJKA
‘Akıp giden zamana
göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.’
M. Mungan
şimdi neyiz seninle biz
camda buğulu bir sabah
açarken gölgeler ovada
sahi neyiz seninle biz
karda izleri silinmiş
iki serçenin unutkanlığından başka
söyle neyiz seninle biz
ardı sıra bir kamyonun
asılırken çocukluğumuza
sanki
şeyiz seninle biz
birbirine kapalı
iki halka iki halk!
“Son Hasat”
* Şiirler, İsmet Yalçın'ın izniyle yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder