10 Ekim 2016 Pazartesi

TAHİR MUSA CEYLAN




(25 Ağustos 1956, Çakıroba Köyü, Yenice/Çanakkale - )


Şair, yazar ve akademisyen. Asıl adı Mehmet Emin Ceylan. Hatice Hanım ile Musa Ceylan'ın oğlu. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan ve fotoğraf sanatçısı Emine Ceylan kuzenidir. Nevruz Köyü İlkokulu/Atatürk İlkokulu'nu (1966), 1969'da Yenice Ortaokulu, 1973'te Yenice Lisesi'ni ve 1982'de Cumhuriyet Üni. Tıp Fakültesi'ni (öğreniminin ilk altı yılını Hacettepe Üniversitesi’nde okudu) bitirdi. İhtisasını Psikiyatri alanında doktorasını Farmakoloji alanında yaptı. 1982-84 arasında Adana/Pozantı/Kamışlı'da pratisyen hekim (mecburi hizmet), 1984-2011 arasında Bakırköy Akıl Hastanesi’nde psikiyatri asistanı, psikiyatri uzmanı, psikiyatri servis şef yardımcısı ve psikiyatri şefi olarak çalıştı. Sezgiye dayalı akılcı bir felsefenin izini süren Ceylan, “Dışlaşmak”, “Ortak Benlik”, “İçgüdü İkamesi”, “Nesne Benliği” gibi benlik felsefesinde bazı kavramsal yenilikler üzerinde çalışıyor. 2012'den bu yana Üsküdar Üni. İnsan ve Toplum Bilimleri Fak. Felsefe Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. İstanbul'da yaşıyor; bir çocuk babası.

İlk şiiri 1986'da Sanat Olayı dergisinde (S. 52, 1 Eylül 1986) çıktı. Edebiyat, felsefe ve sanatla ilgili çalışmalarının ilk döneminde fotoğraf sergileri açtı, fotoğraf estetiği ve tarihi üzerine yazılarıyla tanındı. Şiirleri, yazılları ve söyleşileri; Adam Sanat, Akatalpa, Akşam Brunch, Birgün Kitap, Cumhuriyet Bilim Teknik, Digitürk, Edebiyat Nöbeti, Edebiyat ve Eleştiri, Eliz Edebiyat, Hayâl, Hürriyet Gösteri, IAN Edebiyat (İstanbul Art News Edebiyat), İle, İn Vivo, Lacivert, Müzik, Picus, Psikeart, Radikal Kitap, Sabah Kitap, Sanat Olayı, Şiiri Özlüyorum, Tan Edebiyat, Ünlem, Virgül, Yedi İklim, Yeni Aktüel, Yeni Düşün vb. gibi dergi ve gazete ekleriyle Edebiyatokyanus, Edebiyathaber ve Mevzuedebiyat web sitelerinde yayımlandı. Genç Sosyalist (1978) ve İn Vivo (1988) dergilerine Yayın Kurulu üyesi olarak katkıda bulundu. 1988-2011 arasında Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik ekinde Aylak Bilgi Köşesi'nde nöro-psiko-felsefe içerikli denemeleri yayımlanan yazarın bu yazıları “Aylak Bilgi”, “Aylak Yazılar”, “Aylak Düşünceler” ve “Aylak Fikirler” isimleriyle kitaplaştırıldı. Ruhu öne alan, çağrışımlara yaslanan, dizelerde değil, bütünde anlam doğuran, imgeci, yoğun, dramatik bir şiir anlayışı vardır.

2005'te basılan ilk romanı “İçi Yoksul” yetmişli yılların sonunda Çanakkale'nin Yenice kasabasından öğrenim görmeye geldiği Ankara'da kültür şoku ve duygusal travmalar yaşayan bir gencin iç dünyasını ele alır. 2008 yılında yayımlanan “Kestane Kıranında Kadınlar” romanında  ise 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyılın başlarında Mavruz isimli kurgusal bir köyde bir kadın ana karakter üzerinden sürekli olumsuzluklarla boğuşan bir ailenin hayata tutunma mücadelesi, arka planda da köyün hikâyesi anlatılmaktadır. Yerel bir dil kullanılan romandaki bazı karakterler ve köyde meydana gelen felaketler yazarın doğum yeri olan Nevruz köyündeki yaşanmışlıklardan esinlenmiştir. Sonraki romanları “Yarım Adamın Aşkları” (2009), “Elli Yıl Sonra Kül” (2010) ve “Bir Zamanlar Bakırköy” (2011) şeklinde sıralanır.

Edebi üslup olarak yazar, dil ve kurguyu bütünler, zaman zaman şiir diliyle nesir dili ayrımını ortadan kaldırır, anlatımın gücünü arttırmak için sayısız metafor kullanır. Romanlarında ana öykü tek başına ilerlemez, çok sayıda yan öykü zaman zaman merkeze alınarak ana öyküyü taşır. Akışta şaşırtıcı karakterler aniden ortaya çıkarak farklı hayatları öykünün içine alır. Ana öykü, kesintisiz ve tekdüze değil, çeşitlenerek ancak bölünmeden ilerler. Ayrıntılar dört bir yana dağılsa bile bir kopukluk duygusu hissedilmez ve anlatı epik dilden ayrılmaz. Romancılığında, coşkulu bir özgürlükle rafine bir kulvarda ürettiği söylenmiştir.

 Bilgiye dayalı mantıkçı bir felsefenin izini süren Ceylan, Jung'un kolektif bilinçaltı düşüncesinin üzerine oturttuğu ve bütün insan türünün tek bir benliği olduğunu varsayan ortak benlik kavramını geliştirmeye çalışmaktadır. Buna göre insanın ortak yapısı olan DNA sahici olandır. İnsan sahici olanın yeryüzündeki işleme şeklidir, o nedenle de geçici bir bileşimdir, dünyanın o günkü koşullarında, o günün malzemesinden üretilmiş gündelik bir aracıdır. Sahici ve temel yapının içgörü yoluyla kendi benliğiyle ilgili oluşturduğu kurgu ortak benliktir. Ortak benlik yeryüzüne çıktığı andan itibaren deneyüstü ve öznel yapısını nesnel hale dönüştürür. Yeryüzündeki macera bir "dışlaşma" işleminden ibarettir. İnsanlar arasında ortak benlik kaynaklı bir bağ vardır. Kant’ın usa verdiği deneyüstü bilgi çıkarma işi ortak benlikte kodlu, önceki kuşakların ürettiği ve aşama aşama ortak canlıya eklediği bir kapasitedir. O nedenle bilgi, önceki kuşaklarda deneyden çıkmış, ama şimdiki kuşakların kullanımında deneyüstü olmuştur.

Yapıtları: Şiir: *Depresyonun Şiiri-I, İst.: Tule, 1988 * Depresyonun Şiiri-II, İst.: Altıkırkbeş, 2004 *Aşka İnanası Geliyor, İst.: Dönence, 2013

Roman: *İçi Yoksul, İst.: Merkez Kitaplar, 2005 *Kestane Kıranında Kadınlar, İst.: Kanat, 2008 *Yarım Adamın Aşkları, İst.: Kanat, 2009 *Elli Yıl Sonra Kül, İst.: Kanat, 2010  *Bir Zamanlar Bakırköy, İst.: Ayrıntı, 2011  *Kızböcekleri, İst.: Doğan Kitap, 2014 *Diri Aşk, İst.: Doğan Kitap, 2019

Deneme-İnceleme: *Fotoğraf Estetik ve Görüntü Üzerine Denemeler, İst.: İFSAK, 1988 *Aylak Bilgi-I, İst.: Çelikkol, 2002 *Aylak Bilgi-II, İst.: Bileşim, 2005 *Aylak Yazılar, İst.: Çatı Kitapları, 2006 *Aylak Düşünceler, İst.: Erko, 2007 *Aylak Fikirler, İst.: Arcan, 2010 *Ortak Benlik - Nörofelsefi Temellendirme, İst.: Ayrıntı, 2012 *Nesne Benliği - Psikofelsefi Bütünleştirme, İst.: Ayrıntı, 2013 *Dinamik Ahlak, Sezgisel Akılcılık Temelinde Fenomenolojik Bir Yorum, İst.: Ayrıntı, 2018 *Yokluk, Sezgisel Akılcılık Temelinde Ontolojik Bir Yorum, İst.: E, 2019  

Katkıda Bulunduğu Kitaplar: *Yirmi Yaşıma Mektup, "Kendinin Yalnızı" adlı yazısıyla, İst.: Doğan Kitap, 2019

Kaynaklar: BF, 31 Temmuz 2022; sukrukirkagac@blogspot.com, erişim tarihi: 4 Ağustos 2022; Ayrıntı Yayınları web sitesi, erişim tarihi: 4 Ağustos 2022; Doğan Kitap web sitesi, erişim tarihi: 4 Ağustos 2022.

Hazırlayan: Şükrü Kırkağaç

4 Ağustos 2022 tarihinde güncellendi.

       
Şiirlerinden Seçmeler:

CİĞERİMDEN ÜÇ HAVA

Ayrılık zamanı göğsüm çatırdadı
Ciğerimden üç hava
Göğe çıkarken
Sanki sala, ceset ayılmadı

Kadınlar minkale sanki
Ölçüyor, kesiyor
Bölündüm aşkta
Ebabil kuşları misal
Eteklerden tepelere dağda

Gecenin üzümü sabaha boşalıyor
Kaç çıkrık sıktı sizleri
Kadın bozunmuş
Karbon kâğıdı her biri
İz aşınınca aşk soluyor

Bir mutfak yemek yapıyor
Bir yazar ne kadar lezzetli olabilir ki
Duygu biter mi yazı gibi
Aşkı ölüm ancak sindiriyor

Bir adam inanın çürüyebilir
Küften insanların öldüğünü gördüm.
Ansızın güneş ağzımdan kaçtı
Mezarlar kireç. Bitince
Aşk bir gezegen öğürdüm


Akatalpa, Sayı: 111, Mart 2009

Hiç yorum yok: