(23 Nisan 1985,
Zonguldak - )
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu. 2008
yılından bu yana İstanbul’da sınıf öğretmenliği yapıyor. Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı 4. sınıf öğrencisi. Edebiyat ve
sinemayla ilgisini sürdürüyor.
Şiirleri Alfabe, Aydos Edebiyat,
Berfin Bahar, Eliz Edebiyat, Güney, Kıyı, Kültür Çıkmazı, rŞiiri Özlüyorum, Uçarı
gibi dergilerde yayımlandı. “Kıyı” dergisinin “Her Sayı Kıyı’da Bir
Şair” bölümünde (Sayı: 298, Kasım-Aralık 2015) şiirleriyle yer aldı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Dünya Nüfusunun Sonuncusu (2016, Mühür
Kitaplığı, İst., 88 s.)
Şiirlerinden
Seçmeler:
ANNELER
SADECE DOĞURMAZ ÖLEBİLİR DE
cevapla anne
kaç çamaşır ipini birbirine ekleyip
halat yaptın da
astın kendini balkona
rüzgarda kuruyacak yaşta değildin oysa
bak anne
devrildi yılların ağırlığından
düşlerine dayadığın merdiven
kırılan basamaklarında kaldı bedenin
şimdi ne zor olacak defni
bir ruhun cenazesinin
duy anne
öğrettiğin ninni
ağıt yerine söylenir şimdi
vasiyetin ağır bir yük
eziyor ruhumuzu
istediğin olsun anne
bizi büyüttüğün beşikten yapalım tabutunu
düşün anne
ölümün seccadede secde
ütüde buhar izi, bulaşıkta köpük
ve başörtüsü çekmecede
ölümün dipdiri duracak evin her köşesinde
niye anne
en büyük çocuğunu
sakladın bizden
seni yıkarken gördük
kalbinin ortasındaki
sezaryen kesiğini
meğer ilk kendini doğurmuşsun
anladık anne
anneler sadece doğurmaz
ölebilirmiş de.
“Dünya
Nüfusunun Sonuncusu” adlı kitabından
TEMRİN
/ sen bir yaprağı düşünürken
Ben bir ağacı soymuştum bile
Bundandır ellerimin kabuk bağlaması
/ aramızda sıcak bir çöl duruyor
Ya kumları üfle ya güneşi kapat
Bundandır
bu aşkın kavurması
/ bir
cenaze evinde saçlarını tarıyorsun
Her telinde ayrı bir yas
Bundandır tel tel ölüşün taraklarda
/ annem okuma yazma bilmiyor diye
Doğduğumda beni bir kitabın arasına
koydular
Bundandır
hep yeni bir sayfa çevirişim.
/ Şimdi ayrılığı bir sayfa gibi çevir
kendine
Ki
bu aşk tahliye olabilsin benden
Bundandır
bu aşkın yatılmış bir hapis gibi
bitişi
“Dünya
Nüfusunun Sonuncusu” adlı kitabından
TÜM
MEZAR TAŞLARI AYNI DUAYI BEKLER
Ölüm kendinden önce doğurunca adını,
Fonda düşen bir zemin oluyor kahverengi
Tanrının verdiği ikinci kulağıma yerleşiyor
Yanıklığına alkış tutulmuş balıkçı ağıtları
İşte son anım da gecenin kışına katılıyor
Titriyorum evsizlerim not alın tarihe!
Göz kapaklarıma dikilmiş kalın kara
perdeler yüzünden
Film şeridi gibi geçemiyor yaşamım
gözlerimin önünden.
Tenimde sisli sabahlardan kalan bir ürperti
Dişlerimde çürük yapan bir sıkıntı var.
Köprünün üstündeyim acemi bacaklarla,
Düşersem lakabımı yanlış koyun ardımdan.
Taşın tozu, ekmeğin küfü, suyun nemi kaldı,
İlk
yıkamada çeken yaşamımdan geriye.
Sıkan bel,yapışan kumaş,ilikleyemediğim
düğme...
Dar geliyor artık Tanrı’nın diktiği elbise.
Acemice yaşayan ustaca ölüyormuş meğer.
Hiçbir şey sormayın şimdi bana,
Tüm mezar taşları aynı duayı bekler.
“Dünya
Nüfusunun Sonuncusu” adlı kitabından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder