(12 Ocak 1989,
Reyhanlı / Hatay - )
Kafkas Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne iki yıl devam
ettikten sonra Ankara Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi.
Halen bu bölümde okuyor.
Şiirleri Akatalpa, Akköy, Bireylikler, İzafi, Japonya, Kargış,
Kaygusuz, Lacivert, Marşandiz, Muafşiir, Natama, Parende, Saydek, Siber Gnosis,
Şiiri Özlüyorum, Underground Poetix vb. gibi dergi ve fanzinlerde yayımlandı
/ yayımlanıyor.
Hazırladığım Bir Yusuf Masalı Sözlüğü’ne, Bakmaklar Dergisi’nin beşinci sayısında yer
verildi ve sonrasında pdf olarak
internet üzerinden paylaştı. Hazırladığı Sonu Zor Sözlüğü’nü de pdf olarak internette paylaştı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Musap (2013, 160. Kilometre Yayınları, İst., 88
s.)
& Kış Algını (pdf)
Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları:
& Metin Eloğlu Sözlüğü (2015, 160. Kilometre Yayınları,
İst., 88 s.)
Şiirlerinden
Seçmeler:
GÜME
GİDEN TOMBALAK
açlıktan geberiyorum mösyö bonjurunuz anne
sütüne benziyor
kurgularınıza bakıyorum nutkunuz iyice
tıraşlanmış
yani cırtlaklamasına katılabilirim size
şey var anca ölmeye ölmeye anlaşılıyoruz
tahran’a doğru atılırım
birileri vardı başıma kakılmıştı hanyası
konyası
cimciğine misket oynardık oynaşmamız ta
çocukluktan beri böyle
bir kanadı yerka biri yıkılmamışlığım şu
uçak
gündüzün ayakucunda uçuyor
üzülme sarılıcam sıyrıldığım içi
geçmişlikten sana da
içimi sıvadığım malayı çekiştirmişler
e dupduruyum batıcaksanız batın
gidi yer kapmaca gidi yan kesicilik şu
uçkurumun fırsatsızcılığı
nehir bu kafasını koyduğu gibi yatar
hele salına salına kara haber gelmekteyse
vay ki şaşmayışıma düm sumak
bir mucit bir icat siler veresiyeden
JİKLE
yâ mahcuplar hayata gelişinizi koruyun
bilhassa ruhunuzu ve kerameti aynı anda
anmayışınız
istiğfar edilmeyebilir
mem’in arkasından yetişemediğim o düğünde
sırtıma bağladığım lalezarla kendimden
geçmişim
düğün dağılınca altınlar da paralar da
dağılmış
bir grup asyalı taze bamyaları kılıçtan
geçirirken
sıkıcılığımdan dolayı üç diş bronz sarımsak
asıldı boynuma
halep’te her şey ucuzdu ve pavyonlar
kebapçılara denkti
kasten neyi bırakırsan bırak bir yere
üzücüdür
cebinden bozuk paraların telefonun veya
anahtarın illa düşer
üzgünlerse elleri de düşüyor ceplerindeyse
çocukların
savaş dudağıma ulaşmasa da öpüşemeyecektim
boş boş oturmak gösterişsiz bir davranıştır
kadınlar çok hevesli erkekleri basit kurgularla
dahi öldürmekten kaçınmaz
müezzin ezanı kalbini kıran arabeskmişçesine
okuduğunu bilmiyor
devlet dairelerinde kendini asmak için
oturma izni arıyor bir kadın
tabelaları ve altına işeyen çocukları ne
yapsan
bağdaştıramazsın kadar bir yerde duruyorum
bu sokağa soğan girmemiş
belki polislerin gözleri de hiç dolmamıştır
şoförler trafik lambalarıyla ve küfürbaz
adamlarla öpüşüyor
başım dertte başımı ayaklarımın altına
almışım
oğlan topu sektirmeyi bırakınca annesinin
kalbi durmuş
sana seslenen ortaveuzakdoğulu kargaların
gagaları
tansık ve diş artığıyla dolu
hızır ve yakuzalar gereğini yapmıştır
bunların dahilinde bir tarih makarası yahut
kutsal kitap gerekli bulunmamıştır
sunakları ruhani bir yer yapan aklınla
pozlarında madeni para olarak görünen
vücudunu kıyaslamıyorum
çünkü zamane ulakları dudaklarını büzerek
devir anlatıyor
-iç sesimi kapıştırabilsem keşke başkalarınınkiyle-
zürafa dikenli yaprakları yerken hicvi
yediğini söyledim ona
kızardım çünkü karşı gelmemi gerektiren bir
şey yoktu
buyruk buyruk üstüne diller dökülür tavuk
su içer allah’a bakar
çocuklar taşlasaydı bütün kuşları
fareler kedileri yasaklamasa kediler
köpekleri yasaklardı
merkeze düşen cin fikirlilerle doldurmuş
cebini bir memur
ki bu adamlar ve karılar mesuliyet kabul
edilmeyerek kullanılır
memleket fizan da olsa önemlidir bre
ciğerim
ya sıygımın baldırları
leylekler tarlalara ve elektrik direklerine
konduklarında
hâlâ bir şeye benzetemem
bağrına tebrikler ve öğütler sığdırmışlığıyla
nedense tepesi hiç atmamış bir baba
babalar sinirlidir ama oğullarına kızdıkları
kadar devlete kızmazlar
diyeceksin ki ben itham edilmemişleri dahi
savuştururum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder